Ve nihayet Manisaspor kongresi sona erdi.

Bir hafta önce iki adaya 285 kişi…

Bir hafta sonra tek adaya 175 kişi…

949 sayısının içi o kadar boş ki…

Manisaspor’u o kadar çok basitleştiriyor ki bu rakam…

Ama sorsanız kentin en büyük futbol takımının, kentin en büyük marka değerinin kongresi derler.

Marka değeri… Manisa şehrini tüm ülkeye ve dünyaya tanıtımında bundan daha iyi bir markayı bulamazsınız.

Mesir’miş… Üzüm’müş, Tarım’mış, Tarzan’mış. Organize Sanayi’ymiş. Ağlayan Kaya’ymış hepsi hikaye.

Manisaspor’dan daha iyi bir reklam bulamaz bu şehir.

Adı üstünde “MANİSA”spor!..

İnceden mi inceden müzikler…

Bir tanesi dikkatimi çok çekti… Selami Şahin’in efsane parçası “Seninle başım dertte”nin müziği, tıngır mıngır çalıyordu.

Şarkı çalınca sözlerini biraz mırıldadım… Tam da Manisaspor’un içinde bulunduğu konumu anlatır gibiydi.

Bilmeyen yoktur ama yine de sözleri hatırlatacak olursam;

Bilmiyorum seninle sonumuz ne olacak.

Belki bu aşk ölümsüz belki yarım kalacak.

Her gün değişiyorsun avutuyorsun beni.

Bir bilmece gibisin çözemedim ben seni.

Seninle başım dertte ne yapsam bilmiyorum.

Canımdan bir parçasın söküp atamıyorum.

Bazı gün darılırsın bazı gün barışırsın.

Bazı günde kaybolur hasrete karışırsın.

Her gün değişiyorsun avutuyorsun beni.

Bir bilmece gibisin çözemedim ben seni.

Seninle başım dertte ne yapsam bilmiyorum.

Canımdan bir parçasın söküp atamıyorum.

Aynen böyle işte… Cuk diye oturan bir melodi ve söz…

Tam da öyle değil mi? Söküp atamıyoruz…

Manisaspor eski Başkanı Emre Hasgör kongreye harika bir ev sahipliği yaptı…

Konuşması 10 numaraydı… Helallik istedi. Herkese de teşekkür etti.

Dağılmış parçalanmış ekibi ise son gün de olsa hemen hemen tam kadro yerini aldı.

Hatta bu whatsapp iddialarında adı geçenler dahi oradaydı.

Hele ki Fatih Yıldız’a ne demeli? Son gün adaylıktan çekilme kararı almasına rağmen kongreye gelebilme gücünü göstermesini alkışlıyorum. Hatta şapka çıkarıyorum şapka!..

Öylece sessizce bir kenara geçerek izledi kongreyi.

Kentin idarecilerine gelecek olursak;

Bir tek Şehzadeler Belediye Başkanı Ömer Faruk Çelik oradaydı. Olaya el atmak, halkın içinde olmak diye buna denir. Kim ne derse desin. Tam bir beyefendi. Samimiyetini ortaya döktü. Böyle bir günde üzerine düşeni yaptı.

Diyecekler ki kendi partilisi Manisaspor başkan adayı diye geldi.” Yok öyle… Ben inanıyorum ki Ömer Faruk Çelik, söz konusu Manisaspor ise parti rozetini çıkarıp öyle hareket eder. O an acil bir işi yoksa mutlaka daveti dikkate alır.

Büyükşehir Başkanı yurt dışında. Ama onlarca yardımcısı vardı onlar gelebilirdi. Yunusemre Belediye Başkanı yoktu. Kimbilir neredeydi?

Her partinin milletvekillisi yoktu, partililer yoktu. Federasyon icra kurulu üyesi yoktu. Organize sanayisi yoktu. Kentin dinamikleri yoktu…

Ve tek bir çiçek vardı ağaca dayanmış;

CHP İl Başkanı Cahit Kaplan diye… Başkan sağolsun gelememiş olsa da düşünmüş, Milletvekili Özgür Özel de mesaj göndermiş… Ama bunlar yeterli mi? Elbette değil…

Biliyorum yazının finalini bekliyorsunuz… Ne zaman Tarık Almış’a gelecek diye…

Neyse çok da uzatmadan geleyim yazının finaline;

Manisaspor’un efsane başkanı Tarık Almış… Tarık Abimiz… Onursal Başkanımız, Canımız, Bir tanemiz…

O, ilk kongrede de vardı… İkincisinde de…

O, Manisaspor kongrelerinin gerçek kahramanı… En baş köşedeki yılların eskitemediği aslan…

O, Manisaspor menfaati neredeyse orada…

O, tam bir Manisaspor aşığı…

O, Manisaspor için yanıp tutuşan herkesin ama herkesin “Tarık Abim” dediği değerli insan…

Koskoca Belediye Başkanı Ömer Faruk Çelik, bu değerli insanın elini öpmek için eğilip diretiyorsa ben buna “samimiyet” derim arkadaş!...

Her şey ayna gibi gözüküyor arkadaş!..

Sen çok yaşa Tarık Abimiz…

Manisaspor’un başı sıkışır, bir yardım ister, şu yaşında yemeği içmeyi bırakıp koşturursun.

Bunca yıllık spor yazarıyım.

Manisaspor’u senin kadar sapına kadar seven birisine şahit olmadım.

Manisaspor’u seviyormuş” gibi görünenler, Manisaspor üzerinden menfaat peşinde koşanlar, senin kongrede taktığın o gözlüğün tozu kadar olamazlar!..

 

Editör: TE Bilişim