Mustafa Tatlı    Ankaraspor-İBB’nin birbirleriyle kapıştığı hafta…   Orduspor’un BAY geçtiği hafta…   Mersin’in KSK’ye takıldığı hafta…   Bizim açımızdan İBB’nin kazanmaması gereken 90 dakikada temdit penaltısını Doka auta atıyor… Bu olay, Manisaspor’un Süper Lig habercisiydi sanki…   2’şer puan olmak üzere hem Ankara’dan hem İstanbul’dan 4 puan…   Haftayı maç yapmadan geçen Orduspor’dan 3 puan…   Mersin’den 2 puan…   3 puan da Adanaspor’dan alınca tam 12 puanı cebe indirmiş olduk…   Akıttıkları ter yağmur suyuyla birleşti Siyah-Beyazlı cesur yüreklerin… Top sürerken takıldılar suya, sonra tekrar dönüp boğuştular.   Mücadele, istek, kazanma arzusu etkendi galibiyette.   Atanı ve tutanı bu ligin üzerinde olan bir Manisaspor… Volkan Volkan Volkan… İnanılmaz bir özgüven ve tecrübe… Havadan gelen toplara riske etmemek adına yumruk…   Perovic’e ne demeli? O kadar akıllı ki o kadar yeteneğini zekayla birleştiren bir oyuncu ki yine maçın skoruna etki ettirdi. Penaltı kararı sonrası yaklaşık bir dakika boyunca penaltı noktası üzerinde ölçüp biçip sadece gole konsantre olması, bu takımın hedefi ne kadar istediğini ispatlar gibiydi.   Arı gibi çalışan Eray’ın bu zemindeki azmine, top çalışlarına şapka çıkarmalı. Hakan’ın formasına yakışan mücadelesine alkış tutmalı.   Teknik Direktör Kemal Özdeş’in Oğuzhan Kayar’a yaptığı haksızlık, inanın içime hiç sinmiyor. Üç haftadır Oğuzhan’ı yok etti. Delireceğim!   Özellikle Eray’a ve Hakan’a buradan iki çift nasihatim olacak.   Sakın ola sendelemeyin!   Sakın ha kötü koşmayın!   Çünkü bu 11’de kesilecek ilk iki isim sizsiniz!   Çünkü sizlerin yerine Gökay ve Kenan’ın altyapısı hazırlandı bile.   Nasıl olsa gençsiniz ya Kemal Hoca’nın sizi kulübeye çekmesi çok yakın. Oyuncu değişiklikleriyle iki haftadır bu sinyali veriyor. Aman ha bu oyuna gelmeyin!   Gençler konusunda Kemal Hoca’nın adaletli davrandığına inanmıyorum.   Neyse… 3 puan güzel mi güzel… Hele ki 8 maçtır puan alamayan oyun olarak giderek üstüne koyan bir rakibe karşı 10 numara…   Maçı izlerken 12 saat yoldan gelen 17. sırada olan ve 8 haftadır yenilen takımlarını desteğe gelen Adanaspor taraftarları takıldı gözüme…   Dile kolay tekrarlıyorum. Tam 8 hafta seri mağlubiyetler almış düşme potasına yapışmış bir takımdan bahsediyorum.   İşte böyle bir takımı yaklaşık 150 kişiyle desteğe gelmişlerdi.   Ama yağmuru hesap edemediler.   Aklıma Akhisar Bld-Antalyaspor maçı gelmedi değil… Hatırlayın ülke medyasına konu olan örnek Fair Play hareketini…   Tarzan Tribünü hınca hınç dolmamış. Tribünün yarısı boş.   Manisaspor taraftarından açıkçası Adanaspor taraftarını yanlarına davet etmesini beklerdim.   Ha şimdi çağıracaklar, ha biraz sonra derken maç bitiverdi. Adanasporlular sırılsıklam oldu.   Şimdi diyecekler ki bize Adana deplasmanlarında neler yapıldı? Onlar bize iyi davranmadı diye…   Ne davranıp ne davranmadıkları önemli değil.   O an bunu yapabilmek, futbolun güzelliğidir işte… Senin farkındır işte. Bizim istediğimiz futbol bu. Dostluk bu. Centilmenlik budur.   Biz onları tribüne çağırıp yan tarafımıza alsaydık, onlara sıcak bir ortamda maç izleme imkanı sağlasaydık Türkiye’de örnek bir fair play konusuyla manşetleri süslerdik. Bırakalım manşetleri, insanlık adına, sporun ruhu adına bunu yapmak gerekirdi diye düşünüyorum.   Bu tarz hareketler unutulmaz inanın.   Ama biz ne yapıyoruz? “Adanaspor kümeye!” diye bağırıyoruz. Art arda gelen 9. mağlubiyetle yıkılan ve sırılsıklam olan rakip takım taraftarıyla alay ediyoruz.   Adana’ya dönüş yolculuklarında neler yaşadıklarını tahmin edebiliyorum. O ıslaklıkla, o mağlubiyetle bir de üstüne 12 saatlik yolculuk!..   Takımını 90 dakika boyunca susmadan destekleyen, yağmurda işini gücünü bırakıp maça koşan Manisaspor taraftarı özeldir.   Nasıl ki futbolcular, galibiyet sonrası o yağmurda soyunma odasına kaçmak yerine tribüne koşup suda kayarak bizlere özel olduğumuzu hissettirdi. (Eminim hepimizin ruhu okşandı)   Bizler de bu özelliğin bilinciyle Adanaspor taraftarına yapmamız gereken misafirperverlikle onlara özel olduğunu hissettirmeliydik.   Olmadı. Düşünemedik belki. Belki de aklımıza geldi, yapmak istemedik.   Çok değil daha geçen sene maç sonu küfür ettiğimiz Levent Eriş’e bu maç öncesi çiçek takdim etmek ne kadar doğruysa, Adanaspor taraftarını da ıslanmaktan kurtarmamak o kadar yanlıştı.   Şampiyon takımın şampiyon taraftarı olarak anılmayı hepimiz istiyoruz.   Bir de şampiyon takımın centilmen taraftarı olarak anılmayı arzu edelim. Birazcık empati kuralım. O bize yeter de artar zaten!..

Editör: TE Bilişim