İçinde biraz Manisasporluluk olan herkese!..

Galatasaray Manisa’ya gelecek Akhisar ile oynayacak.

Sneijder var, Burak var, Selçuk İnan var. Var oğlu var!

Bir futbolsever için tadından yenmez bir maç.

TFF sağ olsun öyle bir maç programı yapmış ki; aynı saatlere hem Akhisar hem Manisa maçını koyarak Manisalı futbolseverleri böldü.

Mesleğimiz gereği bir tercih yapacaktık.

Birisi ayağımızın dibinde Sneijder!

Diğeri 50-60 kilometre ötede Şaban!

Ya Akhisar-Galatasaray maçı.

Ya da Bucaspor-Manisaspor maçı.

Kalbimin sesi “Tabi ki Manisaspor” dedi.

Sneijder kim, Burak kim, Selçuk kim ki o armanın yanında?

Yalnız seçimi yaptık yapmasına ama bir sorun vardı.

Biletleri 500 TL yapan ve tüm Manisalılara “resmen gelmeyin!” diyen bir zihniyetin memleketine gitmek çok kolay görünmüyordu.

Maç saati 20:30! Bitiş saati neredeyse 23:00’ü buluyor. Yaz-et haberi fotoğrafları gönder, 24:00’ü buluyor. Dönüş saati 01:00’i buluyor.

Otobüse binsek, dönüşü nasıl olacak?

Bir de güvenliğin 45 plakalı araçlara “gelmeseniz iyi olur” mesajı.

Gün içinde 45+45 Futbol ekibinden Ufuk Dündar ve Musa Akar ile planlar yaptık.

Araba sıkıntımız vardı.

Tribünlerin değerli esnafı, LEZİZ ev yemekleriyle ünlü Fatih Yerkazan imdadımıza yetişti.

Söz konusu Manisaspor ise gerisi teferruattı onun için…

Sağolsun! Ulaşım desteğinde bulundu ve aracını bize tahsis etti.

Saatlerce bilet almak için uğraşıp da sonunda bilet almayı başaran Ufuk Dündar, annesinin rahatsızlığını bildirip maça gelemeyeceğini iletti.

Böylelikle Musa Akar’la deplasman yolculuğuna çıktık.

Sancılı bir yolculuk sonrası Buca’ya varabildik.

Maç öncesinde yaşananlara bakıyorum, yapılan çirkin saldırılara bakıyorum, Şampiyonlar Ligi’nde olmayan bilet fiyatlarına bakıyorum.

Sancılı bir yolculuk olmaması da sürpriz olurdu.

Öylesine gaspetli bir deplasmandı ki novigasyondaki kadın bile bize yolu yanlış tarif etti.

Maç saati yaklaşıyor, yaklaştıkça yaklaşıyor, dakikalar ilerliyor; ama biz bir türlü varamıyorduk.

Novigasyondaki kadın, Buca Arena Stadyumu yerine bizi Balçova’daki 9 Eylül Üniversitesi Hastanesi’ne götürmüştü…

Sonra tekrar geriye sardık derken;

Neyse ki maça 4. dakikada yetişebildik.

Stada daha ayak basmadan “gooolll!” sesini duyunca “eyvah!” dedik.

Gol olduğuna inanmak istememiştik.

Stat dışından neredeyse bütün Buca’nın maça geldiği belliydi.

Gol anonsu yapılınca tribünlerin buna karşılık vermesiyle golü yediğimizi iyice anladık.

Stada girer girmez tesisatı hazırladım.

Metin’in kafasıyla üst direğe çarpıp auta çıkan topla ev sahibinin ödü kopmuştu.

Sonra Buca kale arkasına geçtim, bir Oğuzhan çalımlıyor, bir Dimitrov çalımlıyor, bir Sazdağı çalımlıyor, bir Hakan Barış yokluyor ama nafile.

Topun kontrolü oyunun kontrolü bizde olsa da Buca erken gelen golle taraftarının da desteğiyle dirençliydi.

Taner hoca, 55’e kadar baktı ki olmuyor.

Hakan Turan-Subasic değişikliği yaptı.

2 dakika sonra Eriş de hücumdaki en etkili silahı Emre Şahin’i çıkarıp Burakcan’ı aldı.

Bence iki değişiklik de yanlıştı.

Hem Taner Hoca Subasic’le hücumu güçlendiremedi, hem de Bucaspor Emre Şahin’siz hücumda pasif kalıp iyice üstünlüğü bize kaptırdı.

Taner hoca baktı ki Subasic’le olmadı, Köse’yi attı. Yetmedi son kozunu Şaban’ı attı.

En başta Şaban’ı atsa gol için bu kadar süre beklemeyecektik.

Teslim olmaya aday bir Bucaspor vardı karşımızda.

O Şaban da 6 dakika sonra mükemmel bir gole imza attı, nihayet hak ettiğimiz puana imza attı.

4-5 forvetle oynamak bu maç için doğru olabilirdi ama pas kalitesi yüksek hücum yönü ağır basan takımlara karşı yanlış olurdu.

Taner hoca Buca’nın bu zaafını iyi kullandı. Levent Hoca’nın taktiksel yanlışlarını da değerlendirdi.

Manisaspor bu maçı kazanabilir miydi? Evet.

Berabere kalır mıydı? Evet.

Kaybeder miydi? Hayır.

Oyun olarak hiç oyundan düşmedi. Futbolunu oynadı. Rakip için hep tehditkar oynadı. Zaten son haftalardaki puanların da sırrı buydu.

İyi yardımlaşma, iyi pas alışverişi ve iyi mücadele.

Taner hocanın takıma kattığı en önemli artı, hem takımın oyun kalitesi arttı hem de kaybolan takımdaşlık geri döndü.

Umut güven veriyor. Erdi son haftalarda formunun zirvesinde. Kaptan Çağdaş yedek kaldıysa düşünün artık gerisini. Mikic tam bir joker oldu. Asror sağda, Berk solda iyi bir performans sergiliyor.

En önemlisi Hakan Barış, Hakan Turan ve Metin üçlüsünün uyumu. Metin artık sorumluluk alıyor, dönen topları topluyor, hücuma çıkıyor, bir lider gibi oynuyor.

Tek sorun hücumcuların ilerideki senkronu ve son vuruş sorunu.

Neyse dağıtmadan devam edelim;

Bilet fiyatlarını 500 TL yapan Bucaspor’un futbolculara 500 bin TL’lik prim vaadi suya düştü.

Şaban öyle bir çaktı ki tüm Buca sustu!

Öyle goller kaçtı ki tüm Buca titredi.

“Böyle oynayın canımızı verelim” tezahüratından “Beş dakika dayanamadınız lan!” tepkilerine döndü iş.

Koltuklar havada uçtu, Buca caddelerinde Polis-Taraftar çatışması başladı.

Bizlerde puanın tadını çıkara çıkara attık manşetlerimizi!

Bu kez dönüş yolculuğu için gaza bastık.

Takım otobüsüne Bornova girişinde yetiştik.

Sabuncubeli’ne geldiğimizde bir grup taraftar, otobüsü bekliyordu.

İnanın! Takım geldiğinde öylesine güzel bir atmosfer vardı ki;

“İyi ki de Manisasporluyum!” dedirten bir atmosferdi.

Tarzanlar’ın Sabuncubeli’ndeki karşılaması, Bucaspor’un binbir çirkinlikle hafta boyu yaptığı organizasyonlarına bedeldi.

Stadı doldurmasına bedeldi.

Öylesine içten sarılış, öylesine içten bir kucaklama vardı ki görecektiniz!

Gecenin bir saatinde bu karşılama oldukça samimiydi.

Beraberliğe sevinmenin karşılaması değildi.

Bucaspor’a futboluyla ders veren Manisaspor takımını onore etmenin karşılamasıydı.

Şimdi önümüzde çok önemli Altınordu maçı var.

Kazanırsak bu iş yüzde 90 biter.

Yönetim passolig+ maç biletini 1 TL yaptı ama bu yetmez.

Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyeleri de harekete geçip halkı maça davet etmeli.

Milletvekili adayları propagandalarına şehrin markası Manisaspor’u eklemeli.

Sadece bir haftalığına seçim anonslarının yanında maça davet anonsları yapılmalı.

Manisaspor’a tarihi başarılar yaşatan Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün maça gelmeli.

Onun gelişinin verdiği hava başka, diğerlerinin gelişi başka!

Valilik, belediyeler, kurumlar, işadamları birlikte hareket edip maç öncesi takıma güzel bir prim belirlemeli.

Vee içinde biraz Manisalılık-Manisasporluluk olan herkes, Pazar günü saat:16:00’da Manisa 19 Mayıs Stadyumu’na gelip kurtuluşumuzu ilan etmeli!

Editör: TE Bilişim