FAHRİ TURİZM ELÇİSİ!..

Manisalıların muhakkak ki dikkatini çekmiştir…

Bir Muay Thai fırtınasıdır gidiyor…

İsmini bile doğru dürüst telaffuz edemediğimiz bir spor branşı.

Diğer adı: Tayland Boksu.

Boksun Tayland’a uyarlanmış şekli.

Gazetelerin sayfaları ile internet haber sitelerinin gündeminde sürekli Muay Thai var.

Alternatif haberciliğin en önemli değerlerinden biri oldu Manisa’da!..

Değerli okuyucularım;

Manisalılar bu sporu çok sevdi.

Bizleri Muay Thai’ye çeken bir şey var…

Bir şeyler var…

Birisi var!..

Dışarıdan bakıldığında diz-tekme-yumruk…

Ama özünde ahlak-dostluk-kardeşlik…

2006’da federasyonlaşan Muay Thai,

Yüz yıllık tarihi olan federasyonlara fark atıyor…

Emekleme dönemindeyken Türk sporuna inanılmaz bir katkı sağladı…

8 yılda Türkiye, bu alanda en çok madalya toplayan ülkeler arasında yer aldı.

Manisa’da ise 6 yılda çığır açtı.

2008’de Sinan Bakıcı ile başlayan bir yıllık il temsilciliği sürecinin ardından bayrağı öyle bir isim aldı ki Manisa’nın bu spora bakışı değişti.

Bu isim;

5 yılda Manisa Muay Thai’sini marka haline getiriyor.

Hatta Türkiye Muay Thai’sinin üssü yapıyor.

Muay Thai’de lisanslı sporcu sayısını 0’dan 1600’e çıkarıyor. Aktif lisanslı sporcu sayısını 1000’in üzerine çıkarıyor. Manisa Muay Thai’si, lisanslı sporcu sayısı bakımından 81 il içerisinde ilk 11’de yer alıyor. Hem de bu kadar kısa zamanda…

Soldan sağa sayıyorum; Şehzadeler, Yunusemre, Akhisar, Salihli, Ahmetli, Turgutlu, Alaşehir, Sarıgöl, Kula!..

Her gün çığ gibi büyüyen bir Muay Thai ailesi oluşturuyor.

Her şeyden önemlisi, dedikodu üretmeyen, kavgasız, gürültüsüz, sadece işini yapan bir aile…

5 yılda ilklere imza atıyor.

Halk eğitimler arası turnuvalar, ilk ve orta öğretimler arası şampiyonalar, Ege Bölgesi Zafer Kupası-Cumhuriyet Kupası ve daha niceleri…

Hem de dar bütçeyle… İkili ilişkilerle, itibarıyla…

Samimiyeti, cana yakınlığı ve sempatikliğiyle…

Manisa’ya gelen her misafiri mesir-üzüm takdim etmeden göndermiyor.

Turnuvalarda mesir saçım törenleri yapıyor…

Denizli’de TRT Spor’un yayınladığı festivalde 25 ülke katılımcısına mesir macunu saçımı yapıyor…

Mesir Festivali’nde bile bu kadar insana mesir yediremezken, bu adam fırsat bu fırsat diyip mesirleri kucaklayıp saçıyor.

En sonunda Şehzadeler Belediyesi’nin katkılarıyla bir Zafer Kupası düzenliyor…

Manisa’nın şanına yakışan bir turnuvaya imza atıyor…

Ege’den 7 ilin davetlilerini en iyi şekilde ağırlayıp tadı damakta kalan bir şampiyonayı daha alnının akıyla çıkarıyor.

Manisa’ya gelen teşekkürlerin baş mimarı oluyor.

İşte o isim;

EDİZ BARIŞ!..

‘Spor adamı’ tanımına anlam katan Gizli Kahraman!..

Bu adam bir başka arkadaş!..

Öyle kaliteli işler yapıyor ki şapka çıkarmamak mümkün değil.

Karşılıksız yaptığı hizmetler karşısında insanın dili lal oluyor, gözleri şaşıyor…

Çünkü menfaatlerle dolu şu dünyada kimsenin kimseye faydasının olmadığı gezegende, Ediz Barış, bizlere gerçekten hayat dersi veriyor…

Ediz Barış!..

Futbolun içinde bulunduğu bu saçmalıklar silsilesi, diğer branşların henüz belirli bir istikrarı sağlayamadığı bu düzende, bizlere ‘spor, futboldan ibaret değildir’ dedirtebiliyor.

Şehzadeler Belediyesi’ne verdiği fahri hizmetle Şehzadeler’in Sporu’na adeta dinamo oluyor.

Onunla aynı camianın içerisinde olmaktan, aynı şehirde yaşamaktan gurur duyuyorum.

Manisa’nın ve Türk sporunun böylesine kaliteli spor adamlarına ihtiyacı var.

Her şehre bir Ediz Barış lazım…

Ne zaman ki Ediz Barış gibi kaliteli spor adamların sayısı artar, o zaman bu ülkenin sporu adam olur!..

Bu ülke, Olimpiyatlar’da 3-5 madalyaya çocuklar gibi seviniyorsa, son saniye golleri ve basketleriyle elde edilen günü birlik başarılara deliler gibi seviniyorsa, bunun en önemli sebebi, Ediz Barış gibilerinin spordan uzaklaştırılmasıdır.

Sistemden uzak yaşamamızdır.

Ahbap-çavuş ve siyasi ilişkilerle spor gibi uzmanlık isteyen bir alana ehil olmayan kişileri atamamızdır.

Bunu yapamıyorsak bile;

Böylesine değerli isimlerin onore etmemiz şık bir hareket olur.

Yahu bazen güleryüzle yapılan bir teşekkür bile onları mutlu etmeye yeter.

Bu adam, Türkiye’nin her yanında Manisa’yı ve Mesir’i tanıtıyorsa, Manisa’yı ve Mesir’i Tanıtma ve Turizm Derneği’nin buna seyirci kalmaması gerekir.

Bu adam, ailesinden, cebinden fedakarlık yapıp, fahri olarak gönüllü hizmetlerde bulunuyorsa, binlerce sporcuyu, antrenörü, yöneticiyi Manisa’da ağırlayıp onlara Manisa’nın tarihi yerlerini gezdiriyorsa, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün de harekete geçmesi gerekir.

Bu adam, şehirler arası diyalogların köprüsüdür.

Kısacası bu adam,

ADAM GİBİ ADAMDIR!..

Unutmayalım;

İnsanlar yaşarken anılmalı!..

Ben Ediz Barış’ı “Manisa’nın Fahri Turizm Elçisi” olarak görüyorum.

İlgililerin de görmesi dileğiyle!..

Editör: TE Bilişim