Geçen Manisa BBSK'nin maçına geldiğimde ne kadar pişman olduğumu yazımı okuyanlar hatırlayacaktır. O zamandan bu yana bir de Batman'a mağlup olunca herşey bitmiş gibi göründü ama öyle değil. Daha maça gelmeden istatistiklere bir baktım da, rakip sondan 1. filan ama 4 haftadır kaybetmiyor ve son maçında da bizi mağlup eden HAESK'i yenmiş. Kafamda bir "Acaba" oluştu. Maça girerken Kırıkkale'den gelen hakikaten 100-150 ciddi bir taraftar kitlesi gördüm, "Bunlar öylesine gelmez, bir bildikleri var herhalde" dedim. 2. dakikada golü de rakip bulunca yine kapalı kutu bir takım bulduk kendimize diye düşündüm ama çok şükür bu sefer yanılmışım. Şu azmi, şu isteği, açlığı gösterin CANIMI YEYİN.
OLCAY TURHAN'I KONUŞALIM
2. dakikada gelen golden sonra Belediyespor öyle bir bastırdı ki, kalitesini gösterdi. Zaten bu takım karşısında da bu üstünlüğü göstermen lazım. Herşeyi bir kenara bırakalım, Olcay Turhan'ı konuşalım. Bir insanın bu kadar mi yumuşak ayağı olur? Bursa maçından beri oynamıyordu Olcay, bu maçta gördük ki eğer Silivri maçında olsa o maçı Belediye onun farkıyla alırmış. Eskiden Fenerbahçe'de Emre için geçerliydi bu. Ayağı o kadar yumuşak, oyun görüşü o kadar yüksekti ki takımı o çıkartıyor, kritik pasların çoğunu o atıyordu, o olmayınca takım gitmiyordu. Belediyespor'un çok kaliteli ve bu ligin üstünde bir kadrosu var ancak oyunun en önemli parçasının iyi bir oyun kurucu olduğunu yine gördük. Tüm maçı kenara bırakıp, bu adamı yazmasam olmazdı. ENFES!
SAVUNMAYA İŞ DÜŞMEDİ
Oyuncuları az buçuk değerlendirirsek; Fatih'i Turgutlu'dan takip ediyordum, çok yetenekli bir kaleci. Daha 2. dakika gelen topta yapabileceği çok şey yoktu, iyi yer tuttu ama Sefer tam direk dibine vuruş yaptı. 2. yediği golde de Uğur zaten maç bitti diye duran takımı bir güzel çalımlayıp, tatlı bir plase bıraktı. İkisinde de topu kurtarması çok zordu. Her ne kadar kaleci hatası denecek birşey yapmasa da önümüzdeki hafta hocanın Faruk'u kaleye alacağını tahmin ediyorum. Savunmada rakip bizi çok zorlamadığından ekstra değerlendirecek bir durum yok. Geldiğinden beri söylüyorum; Gökhan bu takımda oynar. Ben Gökhan'ın ayaklarını da beğeniyorum sadece biraz ağır bir oyuncu ancak kalitesiyle onu da kapatır. Golü atması onun için büyük bir özgüven artısı oldu. Yani Ufukhan'la Gökhan arasında seçim yapmak hakikaten zor. Semih son gördüğüm Silivri maçına göre çok daha iyiydi. Çok da üzerimize gelmeyen bir rakip karşısında aslında ona da çok iş düşmedi ama paslarıyla, hava topuyla kendini belli etti. Ancak dediğim gibi bu maçta bizim savunmanın karşısında da ciddi bir rakip yoktu ve çok etkili hücumlar yapamadı ondan dolayı yaptığım değerlendirmelerin bir değeri yok. Bilal- Ender değişikliği hocanın bir klasiği haline geldi, ilk golün Bilal'in kanadından gelmiş olması ya hocanın aklında kaldı ya da Bilal'in bizim bilgimiz dışında bir sakatlığı var. Mehmet'e hücumda çok iş düşmedi, savunmada hiç aksama yapmadı. Barış ilk yarıda bir halsizliği var gibiydi, çok kendini göstermedi ama rakibin düşmesiyle dengeyi kurdu, biraz idman havasına dönen maçta ritmini yavaş yavaş topladı. Olcay'ı zaten söylemeye gerek yok, yeterince dedik. Alper enfesti, çok koşular yaptı. Hak ettiği golü bulması zaten Belediye'yi rahatlatan pozisyondu. Ali de geçen haftalara göre biraz daha canlıydı, bu sefer ayağında top tutmadır, sırtına adam almadır iyi işler yaptı. Burakcan da takıma müthiş enerji kattı. Ayrıca Berkin'in de fiziksel olarak istenen noktaya yaklaşması çok önemli. Bence çok önemli bir top taşıma ve çalım yeteneği olan, önemli bir oyuncu. Bu maçtaki isteği ve topu ayağında rahatça taşıması iyiydi. 
3 HAFTALIK SERİ YAP, PLAY-OFF'TASIN
Şunu bir kavrayalım; Rakibimiz çok çok kötüydü. O kadar taraftar yazık, o kadar yoldan sırf şu takım için gelmelerine üzüldüm. Kırıkkale'ye teşekkür plaketini sunalım ve BAL'a uğurlayalım. Bu takım 50 maç oynasın yine de bu ligde kalamaz. İlk golü yedikten sonra hemen bastırmaya başladık, rakip gömülmeye başladı, maçın rengi belli oldu. Yanımdakilere hemen "Bu maç 5 olur, gol 3-5 dakikaya gelir." dedim, oldu da, geldi de. Daha ilk yarısında 5 olabilecek, sonucu halı saha maçlarına benzeyecek maçta bizimkiler de rakibin gardının düştüğünü anladığında işi saldılar. Saldılar derken yine hazır rakibi bulmuşken 1-2 tane daha sallayalım kafasıyla çıktığımız pozisyonlarda da golü bulduk. Maçı tam anlamıyla her alanda domine ettik. Ligimizin ne kadar kalitesiz olduğu şu 5 haftadır kazanamamamıza rağmen hala Play-Off'un 2 puan gerisinde olmamızdan belli oluyor. Şimdi ard arad Kırıkhan ve Düzce maçları var ve şu ligde sadece 2-3 haftalık seriler bir anda kendini 2. sırada bulmanı sağlayabilir. Bu takım bunu yapacak kapasiteye sahip ve en azından Play-Off yapması gerekiyor. 7 haftalık periyoddan ben 15 puan bekliyorum ancak daha iyisinin de olmasını umuyorum. Bir daha bu kadar zayıf bir rakiple karşılaşmayacağız ancak bu maç bize çok güzel bir moral olacak. Umalım ki her maçta bulduğunu bu kadar atabilen bir takım gibi oynarız.
Editör: TE Bilişim