Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Mesut Öner, sendika binasında düzenlenen basın toplantısında Eğitime Bakış 2016: İzleme ve Değerlendirme Raporu’nu açıkladı. Öner, "Öncelikle Eğitim Bir Sen olarak, 2016-2017 eğitim-öğretim yılının eğitim çalışanlarına milletimize hayırlar getirmesini; özgür millet, bağımsız devlet düsturuyla geleceğimizin inşasında en büyük payı hakkıyla icra etmesini diliyoruz. Eğitim Bir Sen, 502 bini aşkın üyesiyle eğitim hizmet kolunun yetkili sendikası ve Türkiye'nin en büyük sivil toplum kuruluşu olarak, 24 yıldır özlük ve özgürlük mücadelesi vermektedir. Eğitim çalışanlarının mali ve sosyal haklarını korumak ve geliştirmek, sorunlarını gündeme getirmek ve çözmek, 'herkes içi ve daha iyi eğitim' anlayışıyla eleştiri ve önerileri ortaya koymak, ücretlerde ve gelir dağılımında adaleti sağlamak hedefleri için çalışıyor ve üretiyoruz" dedi.

"SLOGAN DEĞİL ÇÖZÜM ÜRETMENİN PEŞİNDEYİZ"
Slogan değil, çözüm üretmenin; sorun pazarlamanın değil, ortak akılla çözüm için yol almanın peşinde olduklarını vurgulayan Öner, "Bu yüzden söz üretmedik, bilimsel araştırmalarla çözümün bir paydaşı, öznesi olduk. Eğitim çalışanlarının profesyonel gelişimine destek olmanın ve öğretmenlik mesleğinin itibarını yükseltmenin yanında eğitim politikalarının oluşturulmasına ve eğitimde kalitenin artırılmasına dönük araştırma, izleme ve değerlendirme içerikli çalışmalar, raporlamalar yaptık" diye konuştu.

"BUGÜNE KADAR HAZIRLANMIŞ EN KAPSAMLI ÇALIŞMAYI YAPTIK"
Türkiye'de eğitimle ilgili hemen hemen bütün göstergeleri içeren, farklı açılardan değerlendiren, her birine yönelik analizlere yer verilen ve bu yönleriyle bu alanda bugüne kadar hazırlanmış en kapsamlı çalışmayı yaptıklarını belirten Öner, "Eğitime Bakış 2016: İzleme ve Değerlendirme Raporu hazırlanırken, eğitime dair ulusal ve uluslararası göstergeler, parametreler incelenmiştir. Raporumuzun, birçok veriyi toplu olarak sunmak niteliğiyle, gerek öğretmenlerin ve eğitimle ilgili araştırma yapan akademisyenlerin gerekse eğitim politikalarıyla siyasi ve idari karar alıcıların çalışma masalarında yer alacak temel bir kaynak olacağına inanıyoruz" dedi.

"LİSE ÇAĞINDAKİ HER 100 GENÇTEN 15’İ EĞİTİMİN DIŞINDA"
Lise çağındaki her 100 öğrencide 15'nin eğitim dışında kaldığını söyleyen Öner, "Ortaöğretimin 2012 yılından itibaren zorunlu eğitim kapsamına alınmasıyla bu kademede okullaşma oranları son yıllarda ciddi artış göstermiştir. Ancak, ortaöğretimi kapsayan 14-17 yaş grubundaki her 100 öğrenciden yaklaşık 15’i eğitimine devam etmemektedir. Bu durum, yeni politikaların geliştirilmesinin gerekliliğini ortaya koymaktadır" dedi.

"İLK VE ORTAOKULLARDA YAKLAŞIK 60 BİN DERSLİK İHTİYACI VAR"
İlk ve ortaokullarda yaklaşık 60 bin dersliğe ihtiyaç olduğunun altını çizen Öner, "İlk ve ortaokul kademelerinde ikili eğitim yapan okul ve öğrenci oranları 2010 yılından (sırasıyla yüzde 22 ve yüzde 51) 2015 yılına (sırasıyla yüzde 19 ve yüzde 46) az miktarda düşüş göstermiştir. 2015 yılında dersliklerin yaklaşık yüzde 16’sında ikili eğitim yapılmıştır. Buna göre, sınıf mevcutları ve okullaşma oranları ile ilgili veriler sabit kalması durumunda ilk ve ortaokullarda ikili eğitim uygulamasına son verebilmek için yaklaşık 60 bin derslik ihtiyacı vardır. 2015-2016 eğitim-öğretim yılı için, Türkiye genelinde ilköğretimdeki öğrencilerin yaklaşık yüzde 8’i; ortaöğretimdeki öğrencilerin yaklaşık yüzde 11’i taşımalı eğitim kapsamında merkez okullara taşınmaktadır" diye konuştu.

"130 BİN ÖĞRETMEN AÇIĞI GİDERİLMELİDİR"
130 bin öğretmen açığının giderilmesi gerektiğini ifade eden Öner, "Kamu okullarında çalışan 40 bin civarında norm fazlası öğretmen bulunmaktadır. Kurum (okul) bazlı 130 bin öğretmen ihtiyacı varken (Şubat 2016 verisi), öğretmenlerin yüzde 5’inin ihtiyaç fazlası olarak ihtiyacı olmayan okullarda görev yapıyor olması eğitimde fırsat eşitliği bağlamında ve kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanımı açısından son derece sorunlu bir durumdur. Anayasal haklar kapsamında tanınan aile bütünlüğünün korunması ve sağlık ihtiyaçlarının giderilmesi gibi haklar ihlal edilmeden bu sorunun çözümüne yönelik politikalar geliştirilmelidir" dedi.

"HER 5 LİSE ÖĞRENCİSİNDEN 1’İ KRONİK DEVAMSIZ"
Her 5 lise öğrencisinde 1'nin kronikleşen devamsızlık yaptığına dikkat çeken Öner, "Öğrenci devamsızlığıyla ilgili veriler, özellikle liselerde özürlü ya da özürsüz 21 gün ve üstü devamsızlık yapan öğrencilerin oranlarının yüksek olduğunu göstermektedir. 2014-2015 yılı verilerine göre, her 100 lise öğrencisinin yaklaşık 19’u 21 gün ve üzeri devamsızlık yapmıştır. Ortaokullarda her 100 öğrenciden 10’u; ilkokullarda ise her 100 öğrenciden 5’i 21 gün ve üstü devamsızlık yapmıştır" şeklinde konuştu. Adil Bağcı
 
 

 
Editör: TE Bilişim