Psikolojik olarak zor bir maça çıktık. Tamam bir önceki hafta 6'yı yapıştırmışsın ancak hafta içi yaşananlar herkesi derinden üzdü. Takımın kafasını futbola verememesi beklenirdi ancak tam tersi, yakışan bir reaksiyon verdiler. Maç öncesi ben yine birkaç arkadaşımla maç tahmini yaptım. Her maçımızdan önce nedense çoğu kişi 3-1 diyor, ne varsa bu skorda. Ancak maçın açık geçeceğini bilmeme rağmen ben 0-0 ya da 1-1 demiştim ama sanırım bilene bir tebrik plaketi verilmiyormuş. Kabul edelim ki bu sezonun en keyifli maçlarından biriydi, kalbinizde o titreşimi yarattı. Futbol adına güzel bir görüntü verdiğimiz için, BAZI takımlar gibi yatmadığımız için çok mutlu oldum.
ACEMİLİK
Sait hocanın taktik ya da kadro seçiminde geçen haftaya göre bir değişiklik olmadığı için eleştirilecek çok birşey de yok. İlk yarıda rakibin ayağının kaymasıyla sakatlanan Fahri'nin yerine Berk girdi. Şimdi bu hocanın önemli bir tercihi ve mesajıdır. Şu ana kadar o bölgede ya Fahri ya Mikic oynadı ama hoca sakatlıktan dönen ve hazır olan bir Berk'i tak diye oyuna attı ve taktiği de tuttu. Bu ne demek? "Formayı hak eden giyer.". Buna EYVALLAH. AMMA 81'de Perovic'i yine bir deneyeyim dedi, hepiniz de gördünüz; Pero yürüyor. Yani ya koşmaya mecali yok ya da kendimi boşa yormayayım şimdi gereksiz pozisyonda kafasında. Pero'dan bir verim alamayınca insan düşünüyor; Nerede Ozan, nerede Mertan? Dinleyen mi var? Pero'yu filan geç zaten bu maçta senin yapman gereken değişiklik orta sahandaydı. 60'lardan sonra orta saha öyle bir açıldı ki, o anda akıllara Hakan Turan geldi ama kadroda yok. HATA. Skoru koruman için İsmail'i alırsın kenara, Hakan'la orta sahana 1 kişi daha katarsın, Gökhan'ı da Bahattin'in arkasına koyarsın, 4-4-1-1 biter ancak yedek bir orta saha(Bilal orta saha sayılmaz) kadroya almamak biraz acemilik. Bazı oyuncuların hakkı yeniyor ama susuyoruz yine de.
HER MAÇ AYNI ŞEYİ Mİ DİYORUM?
Oyuncuları bir bir değerlendirirsek; İsmail Şahmalı'yı değerlendirmek için kısa cümleler yetmez, sona saklayalım. Ufuk yine standarttı, 2-3 pozisyon hariç çok bindirme yaptığını görmedim. Kanadını kapatıp, standart performansını gösterdi, hata saymak zor. Çok kaliteli bir oyuncu ve bu sene Süper Lig'de banko oynayarak geldi, eleştiren taş olur. Berk girdikten sonra çok iyi işler yaptı, özellikle ilk yarı Bahattin'i arkaya kaçırdığı top kilit pastı. Hücumda da savunmada da gayet iyiydi. Sağ bekte sol ayaklı oyuncu oynatmanın avantajını kullandı; İçeriye çekip, ara pası sallama işlerini yaptı, hücumu canlandırdı. Stoper ikilisine gelince, yahu bana mı öyle geliyor, Dimov'un tarafından hiç hücum gelmiyor. Neredeyse her maç aynı şeyi diyorum; Dimov'a çok iş düşmedi, hatası yoktu. Bu maçta da aynen öyleydi. Ortada tüm iş her maç Erman'a düşüyor, Erman da yapıyor. Pote ilk yarıda sürekli Erman'ın tarafından kat etti. Erman markajda gayet başarılıydı ama orta sahadan o kadar çok top sızdı ki,  Pote'yi sadece 1 kez kaçırdı. Pote gibi adamı tüm maç markajda tutmak, 2. yarı yok etmek zor iş. Bence Erman her hafta daha da üzerine koyarak oynamaya devam ediyor.  Genel olarak çok açık bir maç olmasına karşın stoper ikilisinden hiç hayati bir top kaybı ya da pozisyon verme yaşanmadı. 
UMUT...
Orta sahada ben beklediğimi bulamadım, daha doğrusu Umut'tan. Umut her geçen hafta beni hayal kırıklığına uğratıyor. O düz paslarını atmaktan biraz daha uzun oynamaya başladı, top kayıpları da başladı. Umut hala takımın ritmine giremedi, ondan sürekli orta sahayı aksatıyor. Metin toplayıcı, Umut dağıtıcı, Savaş hücumcu rollerini alınca, 1 kişinin aksaması orta sahayı tamamen düşürüyor. Metin orta sahada çok koştu ama geçen haftalardaki gibi ayağımızda top tutmamızı biraz önce anlattığım Umut olayından dolayı sağlayamadı ama kötü oynadı denemez, standartını savunma anlamında korudu. Savaş yükselişini sürdürdü, gol pozisyonlarına girmek zaten orta sahada onun işi olduğundan, bunlar şoke edici pozisyonlar değil. Çok güzel bir gol attı ama daha kolay pozisyonu atamaması bizi üzdü. İsmail herhalde en kötü maçını oynadı ama doğal. Bu ligde ne kadar parlarsan, rakibin sana o kadar yoğunlaşıyor. Adana bizi iyi çalışmış, savunmayı çok geride tutup o ara paslarımızı atmamızı engelledi, İsmail'in de bu işine gelmedi. Her maç olacak diye birşey yok. Gökhan bence çok iyiydi, 2 net pozisyona girdi, golü bulsa maçın kahramanı olurdu. Kanatta top getirdiği de oldu, tuttuğu da. Pozisyonlarımızın neredeyse hepsi onun kanadından geldi. Bahattin biraz kayıptı ama 2 tane dar açıdan vurduğu topla fark yaratabilirdi, olmadı. Biraz mücadele yönünde de bu maç eksikti ama sırtına alıp, rakibi taşıdığı da oldu. 
GÖSTERDİĞİMİZ AÇLIK VE İSTEK ÖNEMLİ
Takım genel olarak bu kadar yüksek tempo oynayacağını tahmin etmiyordu ancak Adana'da bunu beklemiyordu. Ben sezon başı Berkay'a çok bel bağlamıştım, şu maç gördüm, hiçbir orta sahamı, Berkay'la takas etmem. Performansı çok düşük, top yapamıyor ya da bize öyle denk geldi. Adana deplasmanları her zaman zordur, o boğucu havasının da bunda etkisi var elbette. Kolay bir zeminde de oynamadık, özellikle de kaleciler için. Kazanmaya çok yaklaştığımız bir maçta beraberliğe RAZI OLDUK. Sonlarda kalemizde gol de görebilirdik, yenemiyorsan yenilmeyeceksin de. Kazanamasak da her maç gösterdiğimiz açlık ve isteği bu maçta da göstermemiz bizim en büyük artımız oldu. Bu hafta evimizde Malatya'yla karşılaşacağız ama bilirsiniz; Liderleri severiz...
KOCAMAN BİR PARANTEZ
İsmail Şahmalı... Bu hafta zor geçti, hakikaten zor. Maçı mı düşünürsün, yaşananları mı? Herkes o matem havasında, kimseden soluk çıkmıyor. Adana'ya gideceksin ama orada bir eve ateş düşmüş, futbol mu kalır? Hafta boyunca bizim yüreğimiz ne kadar yandıysa, kat be kat fazlasını Şahmalı ailesi yaşamıştır. Kendimi yerine koyuyorum da; futbol umrumda bile olmazdı. Ancak bu maçı İsmail eldiveninde evladının gücüyle alnının akıyla çıkarttı. Futbol tarihinin en hüzünlü gecelerinden birisinde tek başına parladı. 1,2,3,4. Kurtardı da kurtardı. Bu sezon çok büyük maçlar oynadı ama en büyüğünü de bu maçta çıkarttı. Ona da yakışan bu oldu. Elbette hiçbir galibiyet, hiçbir puan, hiçbir gol İsmail'in acısını dindirmeyecek ama bu maçı eldivenindeki ismiyle, yüreğindeki sevgisiyle, evladının gücüyle oynamak ona daha da güç katacak. Maçın adamısın İsmail, yılın adamısın İsmail, başın sağ olsun İsmail...
Editör: TE Bilişim