Belediyespor'da hep eksik birşeyler var, maça gelen ağabeylerim sizler de hissediyorsunuz değil mi? Yönetim olarak Belediyespor'un geldiği nokta ortada aslında. Bence şehri stada çekmek için iyi bir politika izlendi ve her maç kapalı gişe oynanıyor, bu bir başarıdır. Yağmurlu havaya rağmen sırf "Çiğdem Tayfası" da yoktu stadda, sanki Manisaspor maçı oynanıyor gibi desteklendi takım ama olmadı. Neden olmadı? Şundan;
TAKTİK BAŞTAN YANLIŞ
İsmail hoca bence taktik seçimden en baştan büyük hata yaptı; Ender. Ender'i normalde hakikaten çok beğenirim ama bu maçta çok aksadığını anlamak için Einstein olmaya gerek de yok. Ancak maçın daha ilk dakikasında yapılan amatörce hatadan bir gol yenmesi şanssızlıktır. Maça 1-0 geride başlamak takımın üzerinde muazzam bir baskı oluşturdu. Daha 10. dakika sanki son saniyeymişçesine kornerlerde, duran toplarda herkesi ileri çıkmaya başladı. Eh durum böyle olunca da problem arkada başladı, sürekli uzun top yedik. HAESK çok basit bir takım; ekstra oyuncusu yok, ekstra iş yapmaya çalışanı da yok ama efektif oynuyorlar. Topu ayaklarında tutmaya filan da çalışmadılar, golü bulduktan sonra tabii kapanma taktiğini bende oynarım. HELEKİ KALEDE BU KALECİ VARKEN. Arkadaşlar bu maçı Fatih Terim izlese, samimi söylüyorum rakibin kalecisi Burak Kaplan'ı(tabii ki genç olsa) milli takım kampına filan seçer, Süper Lig'e aldırırdı. Ben yıllardır alt lig maçlarını izliyorum, çok uzun zamandır hiç böylesine enfes bir performans görmedim. Tek eliyle Belediye'yi alt etti diyebiliriz bile. Helal olsun ne diyelim.
GÜVENDİĞİMİZ DAĞLARA KAR YAĞDI
Taktik olarak baştan bozulduğumuz için daha sonra sürekli uzun topta rakibin sağ kanadı işledi. Ender'in arkasına atılan topların hepsi tehlike oldu ama ironik bir şekilde golü yediğimiz taraf sol kanat oldu. Mehmet gibi çok güvendiğimiz bir adam, hele ki yağmurlu bir zeminde kayarak giriyorsa, vay bizim halimize. Mehmet bakkala gitmişken, Ömer Faruk'un da kafası takım arkadaşında kalmış olacak, kaleyi tutmak yerine yere atlayınca TIK 2 oldu. İkinci yarı İsmail hoca bence yine çok yanlış bir kararla başladı İlk yarıda AMATÖRCE, oyunun dışındayken sarı kart gören ve takımınla 2 idmana çıkmış bir Ufukhan'ı sahaya sürmek büyük hataydı, BÜYÜK. Bilal'in ekstra yanlış yaptığı birşey olmamasına karşın, defalarca sol beke konmuş, hiçbirinde iş yapamamış Ender'i yeniden oraya kaydırmak da hataydı. Adam ağır, tam bir stoper, başka da pozisyon oynamamalı. Burada adamın hatası yok ki, hoca oynayamayacağı yere koyuyor "Hadi oyna". E hocam senin kartsız, sakatlıksız Bilal'in iyi-kötü idare ediyor maçı, sen neden sarı kartlı adamı oyuna sokup, stoper adamı sırf solak diye sol beke koyuyorsun ki? Samed de beni çok şaşırttı. Antrenmanlarda gördüğüm kadarıyla ben Samed'i çok hazır, Engin'i hazır görmemiştim, tam tersi çıktı. Samed hiç iş yapamadı, gerçi öyle bir oyun durumu da olmadı ama Engin ona göre daha iyi iş yaptı. Olcay'ın sakatlanması da oyunu kurmamız açısından büyük problem yarattığından, Engin daha çok iş yapabilecek durum buldu.
ORTA SAHA NE İŞ YAPAR?
Hocanın takım savunmasında, orta sahanın görevini iyi açıklaması gerekiyor. İlk yarıda biz yerleşik olarak savunmada beklerken bile, orta sahadan top tak diye 3. bölgeye geçti, kimse de hayırdır demedi. Ben devrenin son maçındaki enerjiyi yine sahada gördüm ama şampiyonluklar her maç 2-0'dan dönmelerle olmaz. Oyunu kontrol etmen lazım, domine etmen lazım ve pozisyon geldimi atman lazım ki sonra hakemin insafına kalma. Evet kötü hakemdi, evet oyunu boğdu ama sen de pozisyonlarını at ki hakemin eline düşme be arkadaş. 
HALA UMUT VAR
Ben takımı çok dağınık gördüm ve beni bu durum endişeye sevk etti. Ancak puansal olarak çok problemli bir durumda değiliz, sadece liderle 2 maç farkımız var. Bu da kapanmayacak birşey değil. Bu maç kazanılmalıydı, evet ancak kaybedilmesiyle de dünyalar sona ermedi. Bence böyle bir mağlubiyetin transfer dönemi kapanmadan gelmesi daha iyi oldu. Tüm yönetim de, teknik heyet de bas bas bağıran santrafor transfer ihtiyacına uyanmış oldu. Maça gelmeden bir arkadaşım "İsmail hocanın ne kadar kredisi var?" demişti. Maçtan önce "Bu maçı kazanırsa, 5 maç, kaybederse 3 maç" demiştim. Hoca çok pozitif, çok iyi oyun oynatmaya çalışıyor ancak bu ligde rakip oynamak istemeyip, siz üzerine gidince arkada böyle alan bırakıyorsunuz. Hocamın kredisi bence hala 3 maç. Ard arda 3 maç puan kaybı yaşarsa, yine aynı kaosu yaşarız. Ancak İsmail hoca hatalarından ders çıkartıp, bu 2 deplasmandan en az 4 puan alır. Yazın kenara. 6 puan büyük sorun değil, saha içinde işleri çözmek sorun. Umudunuzu kaybetmeyin, ben hala umutluyum.
Editör: TE Bilişim