Daha geçen hafta söyledim. 2 galibiyet alındı diye bir takım Play-Off hedefine hemen girmez, önce uzaklaşmamız lazım dedim. Giresun ne Eskişehir'e ne Ümraniye'ye benzemez dedim. Kapalı oynayan bir takıma karşı akıllı oynamamız, acele etmemiz, tempoyu dikte etmemiz gerektiğini söyledim. Yaptık mı? NO. O zaman mağlubiyete eyvallah diyeceksiniz. Rakip yatmış, hakem satmış bahanelerine sığınmak dünyayı pespembe görmek olur; Hatayı Sait Karafırtınalar yaptı. Neden?
MAĞLUBİYET DOĞALDI
Öncelikle 2 haftadır ligin en açık oynayan ve ileriye çıkan savunmalarıyla oynadık. Bu kontra atak takımları için çok önemli. Biz arkasına pas atabileceğimiz takımlar bulduğumuz sürece bu oyun sistemiyle zaten başarıya ulaşırız ancak Giresun'un o takım olmadığını defalarca kere söyledim. Hatta bu sefer mağlubiyetten sonra ne büyük şoklara, ne depresyonlara girmedim. Bence bu mağlubiyet doğaldı. Ha penaltısı yalandandı filan o ayrı... 
TAKTİK BAŞTAN SONA YANLIŞ
Hocanın taktik ve oyuncu seçimine gelelim. Baştan şunu söylemem şart; 2 haftadır hoca ne kadar iyi takımını seçip dizdiyse, bu hafta o kadar kötüydü. Oyuncu seçimi BAŞTAN SONA YANLIŞ! Yanlışları tek tek sayıyorum; Nikola Mikic şu takıma yapılmış en kötü transferdir. Yunanistan bilmem kaçıncı liginde 4 maç oynamış yaşlı bir eski stoper, direkt sağ bek olarak oynatılmaz. Öyle ki sen yedeğini de kadro dışı bırakıyorsun; TEBRİKLER. Mikic neden sırıtmıyordu? Önündeki adam yardıma geldiğinden. Sen madem oraya Mikic'in yerine Ümit'i koymuyorsun, o zaman onun kanadına geçen haftalarda yardım eden İsmail kadar koşabilen bir adam koyacaksın. Perovic mi? NO. Perovic ölmüş, ağlayanı yok. Perovic 100 kilo olmuş, tartanı yok. Ben burada eski Perovic'ten bahsetmiyorum, şu an önümüzdeki adam onun replikası gibi. En az 1 aya ihtiyacı var, çok idmansız, çok ham, bitik. Sen Mikic gibi bitik bir adamın önüne savunmaya dönecek bir kanat koyacaksın. Mertan'ı koy, sabahlara kadar yardım etsin savunmana ama yok illaha sen yeni transferin diye oynat. Çok iyi yaptın bence de... 3 net, 5 pozisyon Mikic'in kanadından geldi. Her uzun top tehlike, her ara pas kaleciyle karşı karşıya. YA DAHA SAYAYIM MI? 
AÇIK ARA EN KÖTÜ MAÇI
3. hata Umut. Ya Allah aşkına geçen hafta 5 attık diye hiç mi analiz etmedik takımımızı? Umut ilk 3 maçta oynadığı maçtan sonra düşüşe geçti ve Eskişehir maçında fark attığımız için uyanamadı kimse, mevzuyu tek ben mi fark ettim? En azından Sait hoca fark etmemiş. Senin elinde futbola, oynamaya aç, ayağında topu da tutan, pası da atan önemli bir Savaş'ın var. Sen Umut'la ne heyecanlar yaşıyorsun? Hakan'ı zaten sildin, onu da anlayamadım. Heralde futbol kariyeri boyunca eleştirdiğim adam kariyerinin patlama noktasını yaşıyor, nasıl kesebiliriz diye bir toplantı filan yapıldı. Savaş 85'te ne yapsın, takla mı atsın sizin amacınız ne? Buradan ben sadece kötü niyet sezdim. Sebaihi'yle başlamak da yanlış. Gerçi çocuk iyi oynadı, hatta takımın en iyisiydi diyebilirim. Tamam, Sebaihi'yi başlatmakla hatalısın ama tutmuş, yav hocam neden çıkartıyorsun... Anlayacağınız Sait hoca, takımımızın başında EN KÖTÜ, AÇIK ARA EN KÖTÜ performansını bu maçta gösterdi. 
RONALDO'YU AT, İŞLEMEZ
Bunun dışında oyuncuların performansına biraz bakarsak; İsmail yine iyi işler yaptı, golü yemeden önce de net pozisyon çıkarttı. Ufuk standart oynadı, ekstra hata yaptı denemez. Erman'da aşırı aksama olmadı, Özgürcan'ın pozisyonunda mutlak golü önledi, ilk yarıdaki baskıda tek müdaheleleriyle rakibi iyi kesti. Dimov sanki yeteneksiz ikizini maça göndermiş gibi bir haldeydi. Mikic'i zaten söylemiyorum bile. Umut çok nefessizdi, rakibin penaltısından(Penaltı da değil ayrıca) önce attığı pas rakibe asist niteliğindeydi. Metin'e de bu durumda suç bulamıyorum. Önünde savunma yönü olmayan Sebaihi ve bitik bir Umut'tan dolayı ritmi iyice bozuldu. Gökhan Sazdağı geldiği günden bu yana en kötü maçını oynadı. Sahada resmen kayboldu. Driblingleriyle, adam eksiltmesiyle, bitirişle isim yapmış olan Gökhan ekstra tek iş yapmadı. Perovic'i dedirtmeyin, Pero bitmiş. Çok idman yemesi lazım. Bahattin'in gol serisi sürüyor, iyi de bitiriş yaptı. Hepimizin aklında direkt abansa gol olacağı ama aşırtıp çizgiden çıkan golü kaldı, dönüm noktası olabilirdi, maç 3'e 5'e gidebilirdi. Sonradan giren Ozan, Mertan ve Savaş'ı değerlendirmek saçma olur çünkü tamamen kapanmış bir rakibe karşı 20 dakida topu şişirdik ve o karambolde Ronaldo olsan işlemez.
UYANDIRAYIM
Anlayacağınız 2 maçlık serimizi çok kötü bir görüntü vererek noktaladık. Birkaç yerde okudum "Çok iyi oynadık, hakeme takıldık" laflarını; Siz iyi misiniz? 2 maçta da galibiyetlerin hakkının yarısının futbolcularda yarısının da Sait hocada olduğunu kabul ediyorum ama bu mağlubiyet tamamen Sait hocanın üzerinedir. Rakibi iyi analiz edemedi, karşısına iyi bir kadro çıkaramadı. Şimdi önünde Göztepe maçın var. Zor deplasman ama iyi oynayan bir Göztepe yok karşımızda. Sahaymış, baskıymış bunları geçin. Taraftar elbette itici güç ama kimse sahaya girip sizin topunuzu kesmeyecek. Haddimizi bilerek, akıllı oynarsak 3 puan almamamız için hiçbir engel yok ve en azından puan içimden geçiyor. Bak Giresun'a, yata yata, topu tuta tuta kazandılar, gittiler. Yok kalkın adam gibi oynayınları filan dinleyen var mı? NO. Tabela ne diyor? Giresun 2-1, bitti. Baştan beri söylediğimin hala arkasındayım; Transferlerin çoğunu çok beğendim ancak Perovic, Mikic ve Hüseyin(daha oynamadı ama) transferlerini İSİMSEL olarak güzel, FİZİKSEL kondisyon ve futbol kafası olarak çok yanlış olduğuna eminim. Hepsi isimlerinin sağladığı birer oyuncu olarak geldiler. Takım kaybetmeden, onlara ihtiyaç duymadan tıkır tıkır gitti, balonlar iyice şişti.(Hüseyin'i oynamadığı için burada dışarıda bırakıyorum, haksızlık olmasın.) Balonlar bu hafta patladı. Sen maça hazır çıkmazsan, adamın balonunu patlatırlar, uyanın. Önümüzdeki haftaya Allah'a şükür İsmail var. Şunu da Sait hocaya açık söylüyorum; Hoca geldiği günden bu yana takım için taktiksel olarak doğru işler yapmış olabilir ancak hala küme düşmenin dibindeyiz. Sen Göztepe'den 3-5 yersen, evinde de Bandırma'ya filan şöyle bir taktikle, şöyle bir oyuncu seçimiyle yenilirsen, koltuk sallanır, belki de yıkılır. UYANDIRAYIM...
KÜÇÜK BİR PARANTEZ
Stadda en son böyle bir ambiyansı şampiyonluk maçında yaşamıştım. Kapalı tribünün 3'te 2'si doldu ki, herhalde bu sezon yakaladığımız en yüksek rakamdır. Taraftar maçın içindeydi, 2. yarıyı da komple ayakta seyretti. 2 maçta alınan iyi sonuçlar taraftarı bu kadar çektiyse, 3-4 haftalık böyle bir seride belki de taraftar yine 5-10 binli günlerine dönecekti, hala da dönebilir. Bu kalabalığın maça gelmesi beni çok etkiledi ve umut aşıladı. Gelen herkesin ayağına, yüreğine sağlık. Bunun haricinde aylardır tüm yönetime şahsen söylediğim Store'a formalar sonunda gelmiş. 50 TL de gayet makul bir rakam. Tüm Manisaspor sevdalıları forma alıp, hem maç günleri gerine gerine maçlarına gelsin, hem de takımına destek olsun isterim.
Editör: TE Bilişim