Bu ligin ne kadar zayıf olduğunu daha önce de söylemiştim. 3-4 hafta önce, daha galibiyet serisi başlamadan önce 9. sırada olan Belediyespor, sadece 3 maç kazanarak, 5 haftalık kuraklık sanki yaşanmamış gibi kendisini 4. sırada buldu. Ha bu demek değil ki artık iş bitti, Play-Off garanti. Kalan 5 haftada bir kuraklık yaşarsan seni hemen yakalarlar. Sen şuan 4. sıradasın ama 9. sıradaki HEASK'in sadece 3 puan önündesin, ayakların yere basmalı. 
KADRO SEÇİMİ
Levent hoca standardını bozmadan bir kadro çıkarttı ancak hepimizi şaşırtan hamlesi kalede yaşandı herhalde. Cezası bittiği için Ömer Faruk'un kaleyi devralacağını tahmin ediyordum ama hoca beni yanılttı, Fatih'le başladı. Fatih Turgutluspor'dan da bildiğim çok yetenekli bir kaleci ancak Belediyespor'un hiçbir hataya tahammülü olmadığından burada çok tutunamayacağını düşünüyordum. Kırıkkale maçında yediği gollerde hatası olmasa da ihalenin ona kesileceğini tahmin ediyordum, tahmin ettiğim gibi olmadı. Fatih de maçı hatasız oynadı. Yeniden hocanın seçimlerine bakarsak, takımın orta sahada en önemli özelliği hücuma çok yatkın olması. Daha önceden, bu 5 haftalık durgunluktayken ne eksikti? Nokta pası atan adam; Olcay. Barış elbette kalitesiyle çok üst lig futbolcusu ancak orta sahada ona savunma anlamında yardımcı olan birisi olmadığından top çok rakipte kalırsa yorulmaya başlıyor. Burakcan'la Olcay da hücuma yatkın oyuncular olduğundan orta sahamız hızlı hücumlarda çok rahat geçiliyor. Rakibin attığı ilk gol ne kadar organizeydi, fark ettiniz mi? TIK TIK TIK, kimse araya gireyim demedi, demek istediğimi bu pozisyon anlatıyor. Ha onun dışında birşey de yapmadılar, o ayrı konu. 
ŞANSINI KENDİN YARATIYORSUN
Yani maç başından sonuna Belediye üstünlüğünde gitti diyebiliriz ancak Belediyespor istenen performansa daha halen ulaşamadı. Bana net, organize bir gol pozisyonu gösteremezsiniz. 92'de Alper'in attığı gol eh, tamam ancak o anda da rakip zaten bırakmıştı. Senin ilk golün sol kanattan rastgele gelen bir pası savunmanın atlamasıyla, 2. golün yine savunmanın ıskalamasıyla geliyor. Şansa goller diyebiliriz ama şansını da kendin yaratıyorsun, buna da hakkını verelim. Yüzde tutmadım ama top hakimiyetinde bizimkilerin ciddi bir üstünlüğü olduğunu rahatça görebilirsiniz. Demek istediğim oynuyoruz ancak yaratamıyoruz.
HEPSİNİN AYAKLARINA SAĞLIK
3-2'lik skora karşın çok rahat bir maç izledik, ben hiç "Acaba" demedim. İsim isim biraz bakarsak; Fatih çok güzel oynadı. Maç 2-1'ken yaptığı kurtarışla takımına can verdi. Ufukhan savunma hatası çok yapmadı ama hücumda 2 net kafayı gole çevirse puanını hemen yukarılara çekecekti. Gökhan ayağa pas işlerinde, kafa topuna gitmelerde yine iyi işler yaptı. Bilal, Mehmet ikilisi ligin ilk haftalarındaki harika çıkışlarını artık yapmamasına karşın takımda olumlu etki yapıyor. Barış yine savunma tarafında iyi işler yaptı, top bizdeyken gayet iyi topu dolaştırıp, standart paslarıyla savunmayı rahatlattı. Burakcan golde yaptığı koşuyla gönlümüzü fethetti. Zaten savunma paramparça olmuş, bizimkiler "2-1 yeter" kafasında çıkmak istemiyor, dibe iyi bir koşu atarak 3. golün gelmesini sağladı. Olcay yine çok kritik ve net paslar verdi. Fiziksel kondisyonu yukarıda olduğu sürece bu takımın en önemli oyuncusu olduğunu gösterdi. Ali uzun süredir bence en iyi maçını oynadı. Özellikle rakibi sırtına aldığında ne kadar etkili olduğunu biliyoruz. 3-4 kez ceza sahası içinde topu da tuttu, fırsatı geldiğinde koşusuyla golünü de kaydetti, bu hafta harika oynadı. Alper yine çok çalıştı, o boş pozisyonları yakalamak için boş koşular yaptı. Savunmanın 2 golünde de yaptığı beceriksizlileri iyi değerlendirdi. Berkin driblingleriyle yine resital sundu. Kısa zamanda bu kadar iyi form tutabileceğini sanmıyordum ancak bir anda takımın en kilit adamlarından oldu. Sol kanadı domine etti ve takımını ileriye sürükledi. Takım olarak anlayacağınız beğenmediğim, çok göze batan bir adam yoktu, hepsinin ayaklarına sağlık.
LİG HAKİKATEN GARİP
Hep diyoruz; Bu lig zayıf, bu lig garip. 3 maç kazanan Play-Off'a, 3 maç kaybeden kümeye gider, öyle bir lig. Puan farkları da bunu gösteriyor. Açık konuşayım; 3. golü bulduktan sonra maç zaten bitti diye kalktım ama bizimkiler güvenimi boşa çıkarttı, yolda gelirken 2. golü yediklerini gördüm. Yani takım iyi, hoş, kaliteli ama hep bir organizasyon eksikliği var. Berkin, Olcay, Ali, Mehmet, Barış hepsi bu ligin çok üstünde oyuncular ancak maçları bireysel yeteneklerimiz ya da rakibin ekstrem hatalarıyla kazanıyoruz. Düzce'nin zaten bu kadar nasıl yukarıda olduğunu anlamak imkansız, savunma ikilisini 10-11 arası halı sahaya çağırmam. Şöyle ve ya böyle Belediyespor kazandı ve iyi bir ritim yakaladı ancak biraz daha organize hücum etmemiz gerekiyor. Gerçi 5 hafta kala ne yapabilirsin bilmiyorum ama gerçek bu, rakipler zayıf olduğu için biraz kalitemizle öne çıkıyoruz. Bu hafta Belediye Dersim deplasmanına gidecek ve puan tablosundaki durumlarına bakarsanız hakikaten kolay maç olmayacak. Ayağımız yere basarsa ve orada dizginler elimizde, gol yemeden maçı götürürsek 2. yarı zaten rakip galibiyete açlığından açılacaktır. Bu galibiyet Belediye için önemli ancak daha önümüde Bodrum, Erbaa gibi takımların olduğunu unutmayalım, ayaklarımız yere bassın. 
KÜÇÜK BİR PARANTEZ
Belediye geçen hafta içeride oynamadığı için Semih'in sakatlığına değinememiştim. Bu takımda kimi değişmezsin dersen ilk onun ismi tribündeki herkesin aklına gelir, eminim. Çok şanssız bir sakatlık yaşadı ancak o bunu atlatabilecek bir azme sahip. Hem Semih'e, hem takıma büyük geçmiş olsun, acil şifalar dilerim.
Editör: TE Bilişim