Bu defa muhteşem bir galibiyetin zafer öyküsünü yazacağım…
Kemal Özdeş komutasındaki Tarzan yüreklerin “maç kazanma” dersini yazacağım…
Önce rakipten başlayalım… Kolay fikstürün gazıyla puanları peşpeşe toplayan Balıkesirspor’dan başlayalım.
Düşünsenize;
Bir alt ligde şampiyon olarak PTT 1. Ligi’ne çıkıyorsun, havaya girmişsin ve öyle bir fikstür çekiliyor ki;
Tadından yenmez… Tavşanlı’yla içerde oynuyorsun, Fethiye’ye gidiyorsun, sonra içerde Denizlispor’la oynuyorsun. Denizli maçı ortada giderken sert rüzgarın da etkisiyle gelen uyduruk penaltıyla oyun kopuyor.
3 maçta 9 puan cepte.
Peki Manisaspor ne yapıyor? Ankaraspor’a gidiyor, içerde Şanlıurfa, Mersin, Ordu falan ohh maşallah! Belini doğrultması zaman alıyor.
Yani biz, bu ligin tepesine oynayan yüksek bütçeli takımlara karşı oynarken, onlar henüz hazır olmayan takımlara karşı oynadı.
Doğruya doğru. İsabetli transferler yaptılar. Ancak futbol dışı bir şeyler aldılar arkalarına… Yuh artık dedirten cinsten… İçerde banko bir penaltıları nedense hep veriliyor. Muhammet Reis atıyor oyun kopuyor. 4-1 kazandıkları Karşıyaka maçının skoruna bakmayın. En kritik anda penaltının nasıl verildiğine bakmanız yeterli.
Balıkesirspor’un devrenin sonlarına doğru kredileri birer birer tüketeceğini biliyordum. Hele ki Manisa’da şanslarının hiç olmadığını da…
İlk haftalardaki galibiyetler, onların göğsünü gerdi. Kasıldıkça kasıldılar. Bir de kupadaki Trabzonspor galibiyetiyle hepten havalara girdiler. 
Hocaları İsmail Ertekin’in açıklamalarına yansıdı bu!
“Manisaspor maçını kazanıp level atlayacağız!” cümlesini irdelemek gerekli. Sanki atari oyunu oynuyor mübarek. Güya Manisaspor’u saf dışı bırakıp öndeki 4’lünün doğrudan Süper Lig yarışı içinde olacağının altını çiziyordu.
Ama futbolcularının Manisaspor’dan apaçık korktuğu belliydi.
“Level atlayacağız” dedi; ama futbolcularının korkusunu yenemedi.
İlk dakikalarda bu korku netti. Perovic’in röveşatası, karşı karşıya auta attığı pozisyonun dışında ilk yarının son 10 dakikası var ki şu ana kadar ligde en iyi yaptığımız baskının adıydı. Olmadı. Ne yaptığını hala anlayamadığım Simonek, yine takımda sırıtan tek isimdi. (Allah’ı var defansa gelip bir iki top çıkardı, hakkını yemeyelim burada)
Simonek hücumda sırıtmayı bırakın kahkahalar atıyordu.
Artık buna karar verdim. Kemal Hoca tam bir Simonek aşığı. Oynatılmak için üstüne para verilse dahi bu kadar sabredilmez bir oyuncuda diretmek, ondan yapamayacağı şeyleri beklemek, hem Simonek’e hem de takıma zarar veriyor. 
Maç yazımı Simonek-Özdeş arasındaki aşka yönelik kafamda tasarlıyorken; Beklenen hamle geldi sevgili hocamızdan…
65. dakikada maçın kırılma anı gerçekleşti. Simonek çıktı. Tarzan yine vites yükseltti. Hakan girince 4-4-2’ye döndük. Murat Gürbüzerol-Perovic önde oynamaya başladı. Ancak bu vites, rakibin de o esnada riskleri almasına neden olunca oyun kilitlendi. Balıkesir biraz daha cesur olmaya başladı.
Bu kez oyundan düştüğü gözlenen Umut’un yerine Cenk Yılmaz hamlesi gelince vitesi biraz daha yükselttik ve Cenk sağa geçti, Murat sola geçti. Perovic’te en öne geçince ağırlığı hissettirdik. Balıkesir kaderine razı olmaya başladı.
Kemal hocaya Simonek konusunda sallıyoruz; ama hakkını da sonuna kadar teslim edelim. Bu hamleleriyle Ertekin’e nazire yaparcasına level atlattı takımına.
“Bu takımın en uçtaki santrforu Perovic’tir” sözüme mecburen geldi. Orası ayrı tabi.
İlk golde Cenk asist yaptı, Perovic çaktı. İkinci golde ciğersiz Fuchs penaltı yaptırdı. Üçüncü golde Simonek’in gölgesinde bırakılan genç Gökdeniz, golün hazırlayıcısı oldu.
Simonek’i kes dedik, oldu. Cenk’i oynat dedik oldu, Gökdeniz’e şans ver dedik oldu, en önemlisi Perovic’i önde oynat dedik o da oldu. Daha nolsun? Skor da 3-0 oldu!..
Volkan Babacan’a ayrı bir parantez açmak lazım. Bu adam, Manisaspor’un kalesine çok yakışıyor. İyi bir kalecin varsa puanın garantidir. Hele Volkan’ın varsa daha ötesi vardır. Kaptan gerçekten bir harikasın!
Fuchs, Mikic, Hikmet, Bülent, Barbaros, Bekir, Hakan! Sizlerde harikasınız. Kısacası yöneticisinden, futbolcusuna, teknik heyetinden, personeline ve taraftarına kadar harikasınız. Varsın 7 bin cefakar yürek maça gelsin. Biz bize yetiyoruz çok şükür!
Siyasilere gelince;
Maç sonrası sevinçleriyle “şu dağlar olmasaydı” şovunu izlerken gurur duydunuz değil mi? Gözleriniz doldu. İçiniz içinize sığmadı. Başarıyı sahiplendiniz. Manisaspor sevginizden şüphemiz yok; ama bu çocukları alkışlayan elleriniz, bu kulübe maddi destek için de çalışsın artık!
Bir şeyler yapın.
Allah göstermesin, borçlar yüzünden bir gün bu kulübe ağır cezalar gelirse sakın ola, ‘sağa sola kaçacak delik aramayın!’

Mustafa Tatlı...

Editör: TE Bilişim