Denizli berabere, Buca mağlup.
Perovic bize son kıyağını yapıp Buca’ya takmış.
Böylesine güzel başlayan haftaya,
Şaban Genişyürek ve Subasic’li hücum hattıyla,
Ön liberoda hücum özelliği yüksek Yusuf’la,
Yanında son haftaların formda ismi Metin’le,
Kanatlarda Oğuzhan-Dimitrov’la,
Kulübede Hakan Turan’la,
U21 Takımı’na gönderilen İsmail Köse’yle,
Adanaspor karşısına mutlak galibiyet için çıktık.
Taner hoca orta sahayı hücumculara emanet etmiş.
Güvenç hoca ise mental olarak takımını yeterince iyi hazırlayamamış. Tiago’ya umut bağlamış, hücumu düşünmemiş.
90 dakika içerisinde öyle dakikalar var ki öyle anlar vardır ki kırılma anıdır.
Her şerde vardır bir hayır derler ya
Adanaspor maçında bunu bizzat yaşadık.
14. DAKİKA!..
14’e kadar orta saha mücadelesi şeklindeyken, Şaban’ın sakatlığı bütün maçın kırılma anı oldu.
Öncelikle kardeşimize geçmiş olsun, inşallah en kısa zamanda takıma döner; ancak kimse yanlış anlamasın, öyle bir anda bir sakatlık yaşadı ki yanlış 11 tercihi ve oyun kurgusuyla maça başlayan Manisaspor’a katkısı oldu.
Bir anda her şey farklı oldu.
Şaban çıktı, Melik girdi, kanattaki Oğuzhan, Şaban’ın yerine geçti. Melik de sola.
İşte bu dakikadan sonra Manisaspor fırtınası esti.
Bir sağdan bir soldan gelen ataklarla golümüzün geleceği kabak gibi meydandaydı.
Dimitrov, Kayserispor maçında attığı golün bir benzerini bu kez daha iyisini daha uzağını Adanaspor ağlarına gönderiverdi.
Haftalar sonra ilk kez bu kadar rakip kaleyi yokladık.
İlk kez bu kadar rakibi hücumda ısırdık.
İlk kez bu kadar orta alanda rakibi çaresiz kıldık.
İlk kez bu kadar hücumda arayış içerisinde olduk.
Aradık aradık, devamlı aradık, bunu yaparken izleyenlere, “ben bu maçı rakipten daha fazla istiyorum” mesajını verdik.
14 ila 45 arasında fark 3-4 olacakken devreye tek golle girebildik.
İkinci yarının başında Dimitrov bu kez asist yaparak Melik’i golle buluşturdu.
2-0 tehlikeli skor. Bir tane yediğin zaman elin ayağın birbirine dolaşıyor.
3’ü bulmaya da çok yaklaştık, bu arada Adanaspor hala oyunda yok.
Hüsnü orta alanı kolay geçerek geliyor, geliyor, geliyor… Sola Oğuzhan’a bıraksa yüzde yüzlük pozisyon doğacak, o ne yapıyor? Şut atmayı deniyor, topu da dağlara taşlara gönderiyor.
Adanaspor hala oyunda yok, hatta maçta yok, sanki tatil havasındayken;
Taner hoca gereksiz bir tercih yaparak Adanaspor’u maça ortak ediyor.
80’de Subasic’i çıkardı, Gafurov’u aldı.
Bunu Subasic’in kötü olduğu için değil oyunu tutma adına düşünerek savunmayı güçlendirme adına yaptı ancak Gafurov sağbeke mi geçecek ön liborada mı oynayacak derken dengemiz bozuldu.
Gafurov kötü mü mücadele etti? Hayır, iyi mücadele etti. Ancak o anda değişikliğe gerek yoktu ki.
Gereksiz hamlenin birinci getirisi sonrası Adanaspor penaltıdan golü buldu.
Bu kez de ikinci gereksiz bir hamle daha geldi.
89’da Yusuf çıktı, Sefa Küpeli girdi.
Adanaspor bastırdı, bize zor anlar yaşattı. Öldük öldük dirildik.
Bir 10 dakika daha olsa yani siz düşünün;
Son 10 dakikada rakip hocanın gereksiz hamlesiyle Manisa’da maçta olduğun fark eden Adanaspor, biraz daha dikkatli olsa, biraz daha zaman olsa, puanı alıp gidecekti.
Elimizdeki puanı yine verecektik.
Ama sanki dualarımız kabul oldu.
Allah korudu.
Taner hoca, İsmail Köse’ye olduğu gibi belli ki Hakan Turan’a da takmış.
Yapacağı tek değişiklikle Adanaspor’u maça ortak etmeden rahat bir galibiyetle bitirebilirdi bu maçı.
O değişiklik de Hakan Turan olmalıydı.
Hem Gafurov hem Sefa tercihi yerine ilk olarak bir Hakan Turan tercihi, o anki gereksiz bütün kaygılarını bitirecekti oysa.
Sonrasında rahatını bozmadan Gafurov’u da alırdı, Sefa’yı da.
İkili averaj deyip geçmeyelim.
Bu ligde her hesabı düşüneceksin arkadaş!..
Gereksiz bir hamle yüzünden Adanaspor’la aramızdaki ikili averaj hesabı ortadan kalktı.
İlk devre 3-2 mağlup olmuştuk. İkinci devre 2-1 galip geldik.
Diyelim ki sezon sonunda ligi Adanaspor ile aynı puanda bitirdik, genel averajda da Adanaspor’a geçildik.
Neyse yazmak istemiyorum o acı cümleyi.
Bu yüzden maç kazanırken ikili averajı da hesap edelim lütfen!
