Beşyol Meydanı'ndan başlayan ve 'Soma'yı Unutma, Unutturma', 'Soma madencine sahip çık' sloganları eşliğinde Cengiz Topel Meydanına yürüyen maden işçileri ve yakınlarına ünlü Sanatçı Tarık Akan'ın yanı sıra DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Dev Maden-Sen Genel Başkanı Tayfun Görgün, CHP İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi ile Manisa Milletvekili Özgür Özel de eşlik etti.

 FOTO GALERİ İÇN TIKLAYINIZ..


"BEN BİR MADENCİ ÇOCUĞUYUM"
Cengiz Topel Meydanı'nda faciadan sağ kurtulan bir madenci çocuğunun okuduğu şiir katılımcılara duygulu anlar yaşattı. Ben bir madenci çocuğuyum diyerek şiirine başlayan küçük kız, "Benim babam katliamın olduğu ocakta çalışıyordu. Biliyorum ki benim babam şimdi şans eseri yaşıyor. Benimle aynı yaşta olan yüzlerce çocuğun babası gibi ölebilirdi. Buna şans denilebilir mi bilemiyorum. Benim pek çok arkadaşım yetim kaldı. Buna nasıl üzüldüğümü ifade edemem. Onların babasız kalmalarına dayanamıyor, yüzlerine bakamıyorum. Söyler misiniz ey büyüklerim, bu durumun suçlusu ben miyim. Her gün endişe içerisinde babamı işe göndermek ve aynı korku ve endişe ile yolunu gözlemek canımı acıtıyor. Ölümlerin bizler için kader olmasını istemiyorum. Ne kendimin yetim kalmasını ne de arkadaşlarımın yetim kalarak babasız boynu bükük yaşamasını istemiyorum. Hem kendi geleceğimi hem de arkadaşlarımın geleceğini istiyorum" dedi.

DİSK GENEL BAŞKANI BEKO: "TORBA YASA ÇORBA YASA OLDU"
Daha sonra konuşan DİSK Genel Başkanı Kani Beko, hayvancılığın ve tarımın bitirilerek Somalıların ve köylülerin madene mecbur edildiğini belirterek, "Eğer siz Soma'daki o güzelim insanları Soma madenlerine mecbur ettiyseniz; orada taşeronun eline onları teslim edemezsiniz. Soma yasasıyla ilgili meclis başkanı da dahil başbakan da 'maden işçileri ile ilgili yapılacak her şey helaldir' dedi. 15 maddeydi. Daha sonra ne oldu, torba yasa çorba yasaya döndü. Onun ötesinde çuval yasaya döndü. 15-16 madde bir günde çok rahat çıkabilirdi. Ben buradan DİSK Genel Başkanı olarak söz veriyorum. Dev maden Sen'in başkanlığında madenci arkadaşlarımızla 28 Ağustos'ta eğer maden yasası gündeme gelmezse; meclis grubu olan siyasi partileri ziyaret ederek, sonrasında meclis başkanı, başbakan ve cumhurbaşkanının elimiz iki yakasında olacak, peşini bırakmayacağız" dedi.
Soma faciasında şehit olan 301 işçinin geride bıraktığı ailelere gerek Türkiye gerekse dünyadan yardımlar yapıldığını belirten Beko, "Pazar günü Manisa'da yapılacak olan Süper kupa gelirlerinin ailelere verileceğinden bahsediyorlar. Bunlar iyi şeyler. Ancak en önemlisi eğer bu madenler açılırsa en önemlisi yeniden oraya girecek olan genç işçi arkadaşlarım için işçi sağlığı ve iş güvenliği alınmadıkça, yaşam odaları kurulmadıkça, yani uluslararası çalışma örgütünün işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili Avrupa'daki yapmış olduğu sözleşmelere taraf olan Türkiye, başta maden ve inşaat sözleşmelerini imzalamadıkça o madenlere girmeyin arkadaşlar. O madenden uzak durun. o madenleri açmak işçiyi oraya çağırmak, ölüme davetiye çıkarmaktır" dedi.

CHP'Lİ ÖZEL'DEN SANATÇILARA VERYANSIN
CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel ise işçi dostu olarak nitelendirdiği Tarık Akan'a övgüler yağdırırken, hükümet yanlısı sanatçıları topa tuttu. Özel, "Bir tarafta 2014 yılında dünyanın 70 sene geride bıraktığı diktatörlerden geride kalmayan bir diktatörle yan yana gelip ona destek verip onunla selfie çektiren sanatçı bozuntularına inat bu meydanlarda maden işçileriyle omuz omuza duran, onlarla halay çeken Tarık Akan'ı sevgiyle selamlıyorum" dedi.

"ALMANYA'DA MADENLER LÜKS RESTORANLARA ÇEVRİLİYOR"
Madenlerin bir an önce açılması gerektiğini belirten Özel, "Ancak bir madenin açılmasının bir mezar açılması anlamına gelmediği günleri özlüyoruz. Bunun karşılığı iş kazalarına karşı tedbirler almaktır. Sizin çalıştığınız madenlerin benzerleri Almanya'da var. Almanya'da gündüz maden çıkarılan ocaklarda akşamleyin lokantalar kurularak yurt dışından gelenlere maden manzarası içinde akşam yemeği yedirtilen lüks restoranlara çevriliyor. 60 yıldır onlarca yüzlerce maden işçisinin öldüğü maden kazaları olmuyor artık dünyada" dedi.

TARIN AKAN DİSK'İ ÖVDÜ
Son olarak konuşan Ünlü Sanatçı Tarık Akan, "Disk neredeyse ben orada olmaya çalışıyorum. Bana göre Soma'da DİSK gibi bir sendika baştan olsaydı, bu facialar yaşanmazdı. Çünkü DİSK'in şöyle bir sistemi var. DİSK işçiyi yavaş yavaş bir şemsiye altında toplar, sonra bu şemsiyeyi genişletir. Üyelerini ilk önce bilinçlendirmeye çalıştırır. Sonra sendika olarak madene iner, fabrikaya iner. Kendisi araştırır. Şurada şöyle şöyle yanlışlar var. Ey işveren bunu düzelt. İşveren umursamazsa bir daha söyler, bir daha söyler. Tek yaptığı şey ilk olarak iş yavaşlatır, grev değil. Bunu işveren anlamaz ise arkasından grevi patlatır. Disk'in dışında Türkiye'de hangi sendika grev yapmıştır. Hiçbiri. Çünkü hepsi sarı sendikadır. Sarı sendika grev yapmaz. Sarı sendika emekçiyi, işçiyi mahveder" dedi.

"MADEN" FİLMİNİ İZLEDİLER
Daha sonra 13 Eylül Park'ına geçen ünlü Sanatçı Tarık Akan, DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Dev Maden-Sen Genel Başkanı Tayfun Görgün, CHP İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi ile Manisa Milletvekili Özgür Özel maden işçileri ve aileleri ile birlikte Tarık Akan'ın ve Cüneyt Arkın'ın başrollerini paylaştığı 1978 yılı yapımı 'Maden' filmini seyretti. Tarık Akan, 15. Antalya Altın Portakal Film Festivalinde kendisine en iyi erkek oyuncu ödülünü kazandıran filmi, açık havada 36 yıl sonra Soma halkıyla birlikte izledi.

"MADEN" FİLMİ
Film bir maden ocağında bir devrimciyi ve işçilerle olan hikâyesini anlatmakta. İlyas (Cüneyt Arkın) maden ocağındaki sahip oldukları kötü koşullarla daha fazla çalışmak istemediklerini bütün işçilere anlatmaya çalışan bir devrimcidir. Bu çabaları sonuç verir ve Nurettin (Tarık Akan) ve arkadaşlarını sarı sendikanın etkisinden kurtarır. O sıralarda göçük altında kalan işçilerin bunda etkisi büyüktür. İşçilerin huzursuzluğunu yatıştırmak için maden sahibi şehre lunapark getirir. Bu olumsuz durumu aşmak ve çalışma koşullarının düzeltilmesi için İlyas ve Nurettin bir imza kampanyası düzenlerler. Bu faaliyetleri yürütürken İlyas'a patronun adamları suikast düzenler. Bundan sonra işçilerin kendi aralarındaki dayanışması artar ve ilk önce iş yavaşlatma daha sonra İlyas'ın göçük altında kalmasıyla greve giderler.

Editör: TE Bilişim