Manisa’nın Soma ilçesinde yaşanan maden kazasında yaralı olarak kurtulduğu esnada arama kurtarma ekiplerine “Mahmut çıktı mı?” diye soran Recep Akbulut, “Çıktı” cevabına inanmayarak “Mahmut çıkmadı” deyip ağlamıştı. Akbulut, 28 yaşındaki kardeşi Mahmut’un madenden cansız bedeninin çıktığını ancak hastaneden taburcu edildikten sonra öğrendi. 32 yaşındaki Recep Akbulut, kardeşinin o madenden canlı çıkamadığını ilk dakikada anladığını belirterek, “İlk başta kardeşimin bulunduğu bölüme duman gitmemiştir diye düşünüyordum. Sonra yukarı çıktıkça, duman yükseldi. ‘O bölümden çıkan olmadı’ dediler. Hemen kardeşimi düşündüm. Göremedim. Kurtarıldığımda beni yatıştırmak için ‘Çıktı’ dediler ama inanmadım çıktığına. Bir arkadaşımın kardeşi daha aynı bölümdeydi, o da çıkamamıştı. Hastaneden taburcu olduğumda ‘Bulamadık’ dediler. O esnada iyice anladım yaşamadığını. Artık morglara bakılacaktı. Gitme imkanım olsa geri dönerdim. Dönülmez mi, orada kardeşiniz var. Canınız” diye konuştu.

“TRAFO YANSA KİMSEYE ZARAR VERMEZDİ”
Maden faciasının yaşandığı saatten gece 23.00’a kadar arkadaşlarıyla birlikte yerin altında kurtarılmayı bekleyen Akbulut, o dehşet saatleri ise şu sözlerle anlattı: “Duman gelince telaşa kapıldık. Biz önce trafo patladı, duman gelip geçecek diye düşündük. Duman aşırı gelince, ters yönden mekanize kuruldu. Daha sonra temiz hava verildi. Birkaç arkadaş çok dumanda kalmışlar baygınlardı sonra vefat ettiler. Trafo yansa kimseye zarar vermezdi. Duman gelir geçerdi. İlk başta o düşünceyle herkes sakince oturdu. Sonra dumandan önümüzü göremedik. Herkes bekledi, temiz havayı. Temiz havayı kardeşimin çalıştığı bölüme de verdiler ama ne kadar verildi bilmiyorum. Belki daha fazla verselerdi kurtulabilirlerdi.”

“KARDEŞİM VEFAT ETMİŞ ARTIK MADENDE ÇALIŞMAM”
Kardeşinin 6 ay önce başka bir iş bulamadığı için madende çalıştığını söyleyen Akbulut, kardeşiyle bir arada çalıştıkları günleri ise şöyle ifade etti: “Koltuklarda arka arkaya otururduk. Ben uyuyunca beni uyandırırdı. Yan yana yatardık karşılıklı divanlarda. Birlikte soyunma odasına gider giyinirdik, sonra ayrı tertiplerde çalışırdık. Kimsenin kaza olacağı aklına gelmezdi.” 
Kardeşinin ölümünün ardından artık madenden çalışmayı düşünmediğini belirten Akbulut, “Kardeşim vefat etmiş artık düşünmüyorum. Başka işler yapacağım. Madene gitmeyen bilemez. Orası yeraltı. Sadece sabah gittiklerini, akşam döndüklerini bilir çevredekiler. İçeriyi girip görmedikçe ihmali bilemezler. Bulunduğumuz bölgede aşırı metan gazı var. Oraya bir yaşam odası yapılsaydı bu kadar kişi ölmezdi. Şirket büyükleri bunu düşünebilirdi. Telefonlar da kesildi. İletişim yoktu. Telefonlar kesilmeseydi böyle olmazdı” dedi.

Editör: TE Bilişim