Manisa'nın Soma ilçesinde, 13 Mayıs 2014 tarihinde 301 işçinin yaşamını yitirmesi ile Türkiye'nin en büyük maden faciası olarak kayıtlara geçen Soma faciasının ilk duruşması 13 Nisan tarihinde Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde gerçekleştirilecek. Facia nedeniyle tutuklu bulunan şirketin yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 8 sanığın can güvenliği nedeniyle duruşmaya getirilmeyeceğinin ses ve görüntülü sistemle ifadelerinin alınacak olmasının açıklanmasının ardından faciada yakınlarını kaybeden şehit aileleri tepki gösterdi. 
Soma'daki faciada eşlerini, çocuklarını, kardeşlerini kaybeden acılı şehit aileleri, Beşyol'daki madenci heykelinin önünde basın açıklaması yaptı.

"İÇİMİZDEKİ ÖFKEYİ KATİLLERİN YÜZLERİNE HAYKIRMAK İSTEDİK"
13 Mayıs'taki faciada eşi Ali Kavas'ı kaybeden Gülten Kavas yaptığı açıklamada, "Biz, Soma'da katledilen 301 maden şehidinin aileleri olarak; 13 nisan da Akhisar ağır ceza mahkemesinde görülecek davaya, eşlerimizin ve çocuklarımızın katillerinin mahkemeye getirilmemesini protesto etmek için burada toplanmış bulunuyoruz" dedi. 327 gündür yüreklerine ateş düştüğünü anlatan Kavas, şöyle konuştu: "Yüreğimiz yanıp tutuşurken; çocuklarımızın ve eşlerimizin katilleriyle yüzleşmek; içimizdeki öfkeyi bir nebze de olsa katillerin yüzlerine haykırmak istedik! Bedenlerini ve yüreklerini, bir parça ekmek için yerin altına gömen maden şehitlerimizin hesabını mahkeme önünde katillere sormak ve eğer varsa, vicdanlarına seslenmek istedik rahat uyuya biliyor musun diye! Çünkü biz, uyuyamıyoruz 327 gündür. Uykusuz geçen her günün, yetim kalan çocuklarımızın geleceğinin, evlatsız kalan anne babaların evlat hasretinin, kocasız kalan kadınların hesabını sormak istedik katillerin yüzlerine. İstedik ki bizlerin çektiği eşsiz acıları başka kimse çekmesin. Ama görünen o ki bu duyguları yaşama hakkı bile alınıyor elimizden. Oysa daha önce mahkeme; şirketin birinci derece yöneticileri ve cezaevinde olan sanıklarla ilgili bizzat Akhisar ağır ceza mahkemesi duruşma salonuna getirilerek sorgularının yapılmasına karar vermişti. Peki şimdi ne oldu da 301 kişinin katilleri korunmaya çalışılıyor. Ama biz şunu çok iyi biliyoruz ki! bu katliamın diğer sorumluları hala sokakta dolaşıyor. Sendika, şirket ve devlet bu katliamın asıl sorumlusuyken, bütün suç birkaç tekniker ve mühendisin üzerine yıkılmaya çalışılıyor."

"TUTUKLU KATİLLER BİZDEN KAÇIRILIYOR"
Tutuklu bulunanların kendilerinden kaçırılmaya çalışıldığını ifade eden Kavas, sözlerine şöyle devam etti: "Tutuklu bulunan katiller bizlerden kaçırılarak, gerçeklerinin açığa çıkmasının önüne geçiliyor. Ancak biz, buna asla müsaade etmeyeceğiz! Katillerin devlet eliyle korunmasına karşı duracağız. Buradan tüm Türkiye kamuoyuna çağrımız şudur ki; Bu dava sadece ölen 301 maden şehidinin davası değildir. Bu dava yetim kalan yüzlerce çocuğun, evlatsız kalan yüzlerce anne ve babanın, kocasız kalan yüzlerce kadının ve yürekleri vicdan sahibi milyonlarca emekçinin davasıdır. Bu dava her yıl iş kazası adı altında işlenen binlerce cinayetin, geleceğe dönük umudu kalmayan milyonlarca gencin ve hala iş güvenliği alınmadan köle gibi çalıştırılan milyonlarca emekçinin davasıdır.Gelin davamıza ve davanıza sahip çıkalım. Çıkalım ki bir daha bu ülkede iş cinayeti işlenmesin çıkalım ki anne babalar evlatsız, evlatlar babasız kadınlar kocasız kalmasın. Ayrıca, yüce Mahkemeye de çağrımız şudur ki! Lütfen bu yanlıştan bir an önce vazgeçin. Lütfen bu cinayetlerin tüm sorumluları 8 tutuklu ve 45 şüpheli dahil yüce mahkemenize ve bizlere yüz yüze hesap versin."

"301 MADENCİYİ YER ALTINA SOKARKEN CAN GÜVENLİĞİNİ DÜŞÜNMEDİLER ŞİMDİ SEKİZ KİŞİNİN CAN GÜVENLİĞİNİ NEDEN DÜŞÜNÜYORLAR"
301 işçinin can güvenliğinin düşünülmediğini belirten Kavas, şunları söyledi: "Soruyorum, 301 maden şehidini yer altına sokarken can güvenliğini düşünmediler şimdi 8 kişi içeride, 45 kişi de dışarıda geziyor. Onların can güvenliğini neden düşünüyorlar. Bizim çocuklarımızı babasız bırakırken can güvenliklerini düşünmediler.Biz evimizde 327 günden bu yana hapis yaşıyoruz. 301 dul kadınız, neden bizim can güvenliğimiz tutulmuyor. Cezaevindeki o 8 kişi bizden mi korkuyor. Biz devletten korkmadık, 301 kişiyi yer altına sokarken." 

"BU DAVADA ÖLMEK VAR DÖNMEK YOK"
Soma faciasında eşi Mustafa Kaya'yı kaybeden Naciye Kaya ise, "Karşımıza geçip hesap versinler katilleri korumasınlar. Bizim çocuklarımız nasıl babasız kaldıysa onun hesabını versinler bize. Bizim yanımızda olmadılar, bugün bari yanımızda olsunlar, bu davada ölmek var dönmek yok" dedi.

Editör: TE Bilişim