Maçtan bir gün önce Manisaspor’un iki önemli transferinin ayrıldığını, teknik direktörünün istifa ettiğini duyanlar, Elazığspor’un maçı kazanacağını düşünüyordu. 
Hele ki geçen sezon 1. Lig’i domine etmiş, Play-Off finalini kılpayı kaçırmış, kadosunun büyük çoğunluğunu korumuş Elazığspor olunca, tahminler ağırlıklı olarak belliydi. 
Büyük bir yanılgıya düşüldü. 
Sonuç: Manisaspor:1 Elazığspor:0, 
İşin içinde, kazanma alışkanlığını sağlamış bir ruh varsa, yürek varsa, azim varsa, hırs varsa, istek varsa, kağıt üzerinde tahminler kağıt üzerinde kalıyor. 
İşte maç öncesi bunları hesaplayamıyorsun. 
Futbol bu yüzden bu kadar seviliyor. 
İlk 11’i inceliyorsun, kalede 18’lik bir panter, sağ kanatta 19’luk bir yetenek. 
Yedeklere bakıyorsun, yüzde 99’u altyapıdan yeteneklerle dolu. 
Yedek kaleci 2000 doğumlu. 
Geriye kalanlar ise geçen sezonun kahramanları. 
“Kahraman” diyorum, çünkü onlara yakıştıracak başka bir sözcük bulamıyorum. 
Bunca mali soruna rağmen Manisaspor’u yeniden 1. Lig’e taşıyan o kahramanlar, açılışta da yakışanı yaptılar. 
Geçen sezondan alışkanlıklara, bu sezon kampının getirileri de eklenince Elazığ galibiyeti kaçınılmaz oldu. 
Topun arkasına geçen Manisaspor, rakibinin gelmesini bekledi, yakaladığını attı, 2-3 net pozisyona da girdi. Dikkatimi çeken, uzun top oynayan, doldur-boşalt oynayan değil de daha çok ne yaptığını bilen, top ayağına geldiğinde pas yapabilen bir takım gördük. 
Bu da sezon başı kampında uygulanmak istenen mentaliteydi. 
Savunma alışkanlığımız bir artıydı, bir de top yapan bir takım olunca, daha kompakt, daha anlaşılabilir bir takım olduk. 
Sağ bekte Ümit Yasin tercihi olumluydu. Ümit, topu geçirmedi, havadan yerden gelen tehlikeleri hep savuşturdu. Savaştı! 
Stoperde Nuri-Erman neredeyse hatasız oynadılar. 
Erman, hakemin takıntısına rağmen elinden gelenin en iyisini yaptı. 
Kaptan Nuri, tam bir lider. İkili mücadelelerde kafasını, gövdesini ortaya koyup, formasının hakkını sonuna kadar veriyor. Topla mesafe de kat ediyor. Bu da önemli bir artı. 
Bu ikili böyle devam ederse, sadece Manisaspor için değil Türk futbolu için kazanım olurlar. Geçen sezon 2. Lig’de varlıklarından kimse haberdar değildi, umarım bu sezon olacaklardır. 
Sol bekte Berk Neziroğluları, her zaman olduğu gibi kalitesini bir kez daha gösterdi, çok koştu çok mücadele etti… 
Savaş Yılmaz’ı çok beğendim, geçen sezonun daha da üstüne koymuş. Saç stili ve karizmasıyla sanki yurt dışından gelmiş yeni bir transfer gibiydi. Metin Yüksel ve Hakan Turan da orta sahadaki yükü kaldıran isimlerdi. Bu üçlünün savunma yönü yüksek olması, golü erken bulmamızla daha da anlam kazandı ve Elazığ kilitlendi. Oyuna sonradan giren 18’lik Alper Mete, 5 dakikalık sürede “ben buradayım” der gibiydi. Çok sıkıştığımız anda faul alışıyla, kalabalık bölgelerdeki çabukluğuyla, elmas gibi parlıyordu adeta! 
Sağ kanatta oynayan Ömer Buğdaycı, ilk maçın heyecanı olmasına rağmen takım disiplinine müthiş uyum sağladı. Birkaç top kaybetse de aldığı süre zarfında gol pozisyonuna girmesi, abileriyle al-ver yapması önemliydi. Ömer’in daha da iyisi var. Bu oyuncuyu U19 takımından beri takip ediyorum. 19’unda böyle bir adım attı, ilerde 23-24’ünde neler yapabileceğini kestirmek zor değil. Yerine dahil olan Gökdeniz, çok çalıştı, net bir pozisyona girdi. Tam olarak hazır olduğunda çok daha iyisini yapacaktır. 
Santrforda Mertan, 2-3 savunmacı ile boğuştu, topu taşıdı, atağı sürükledi, zaman zaman pozisyona girdi, şut attı… 
“İyi hoş da Bahattin Köse ve Yağızcan’a ne zaman geleceksin?” diye mırıldananlar oluyordur. 
Maçın en değerli 2’lisini bilerek sona bıraktım. 
Bahattin Köse bunu hep yapıyor. 
Sağdan çekip çekip Allah ne verdiyse bombalamayı hep yapıyor!.. 
Biz Bahattin’i biliyoruz da rakipler çözene kadar sanırım bu sene de çift haneli gol rakamına ulaşacaktır. 
Bir sihirbaz gibi, 
Bir anda yaptığı numarayla adamı sandalyeden düşürüyor. 
Ölçüyor, biçiyor, vuruyor. 
Sanki bir robot misali gibi yapıştırıyor. 
Bir makine gibi, 
Topu gönderilmesi gereken yeri işaretliyor ve tuşa basıyor. 
Playstation’da böyle vuruşlar zor yapılıyorken, Bahattin bu resitali bize hep izlettiriyor. Bunlar hep çalışılmışlığın ürünü. Tesadüf değil! 
Ayağına sağlık be Baho! 
Ellerine sağlık be Yağızcan! 
Yağız kardeşimiz, 68. dakikada gelişen bir pozisyonda yakın mesafeden öyle bir kurtarış yaptı ki hepimizi, “böyle bir değerimiz var” diye hepimizi gururlandırdı. Sonra 30 metreden gelen füzeyi çıkarınca da “yok artık!” dedirtti. 
Ama o kurtarışların altında Bahattin’in attığı golün tüm takıma verdiği özgüven var. 
Bahattin erkenden şapkadan tavşanı çıkarmasaydı, moral olarak da fizik olarak da düşebilirdik. Bu yüzden Bahattin’i maçın adamı olarak görüyorum. 
1-Bahattin attı. 
2-Yağız tuttu. 
3-Tarzan güldü. 
Şimdi bundan sonra ne olacak? 
Bu galibiyet bize 3 şey gösterdi. 1-Şampiyon takımın kimyasının kesinlikle bozulmaması gerektiğini gösterdi. 2-Daha harika bir lig geçirmek istiyorsak, transfer yasağının kalkmasını gerektiğini gösterdi. 3-Genç yeteneklerimizi korkmadan, cesurca sahaya atabileceğimizi gösterdi. 
Elazığ maçını bir şekilde kazandık. 
Ancak bu kadronun uzun soluklu lig maratonunu kaldırması çok zor. 
Daha kaliteli ayaklara sahip rakiplere karşı iyi sonuçlar alamayabiliriz. 
Osman hoca, durumu şimdilik götürüyor. 
Hocayı bulmadan önce, 
Yasağı kaldıracak parayı bulmalı. 
Türk futbolu da Manisaspor’u konuşmalı!