Mahkemenin verdiği, ancak savcılığın uygulamadığı Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan polisler ve Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'nın tahliyesi kararı ile ilgili yazan Arslan, "Haşhaşın dozunu iyi ayarlamamışlar. Eski engizisyon başkanı hafta sonu ayininde doz aşımı yaptı. Aslında iyi de oldu zira bu çetenin Ergenekon gibi davaları nasıl yürüttükleri noktasında tatmin sorunu yaşayanlara bu olay iyi örnek olmuştur diye düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

 

Diyarbakır Hakimi Ahmet Türkeri ise Adem Arslan'ın yazdıklarına karşı şu cevabı verdi: “Burada asıl tartışılması gereken miting meydanlarında kurulacağı açıkça ilan edilen ve bir amaç doğrultusunda kurulduğu insan zekasıyla alay etme amacı dışında bir amaç barındırmayacak tartışma konusu olma dışında tartışmasız olan sulh ceza hakimliklerinin Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHM) kapsamında yok hükmünde olup olmadığıdır. Savunulan fikre göre üst denetimi bulunmayan bu hakimliklerde kimin görev yapıp yapmayacağı da verdikleri ya da vermedikleri kararlara göre HSYK tarafından belirlenmektedir. Son bir kaç aydaki örnekler bunu tartışmasız bir şekilde ortaya koymaktadır. Böyle bir sistemde hürriyeti kısıtlayan karar veren bir hakimin kararının denetiminin evrensel ilkelere göre olmamasını savunabilecek var mı?"

Editör: TE Bilişim