FOTO GALERİ İÇİN TIKLAYIN...

Manisa’nın Salihli ilçesinde gerçekleştirilecek Üzüm Mitingi için İzmir’den seçim otobüsüyle Manisa’ya gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Turgutlu’nun Derbent ve Gökkaya köylerinde mola verdi. Derbent’te üzüm üreticileri ile köy kahvesinde sohbet eden Kılıçdaroğlu, ısrar üzerine bir köfteciye girerek köftenin tadına baktı. Derbent’ten sonra Gökkaya köyünde de mola veren Kılıçdaroğlu’nu burada coşkulu bir kalabalık karşıladı. Özellikle kadınlardan büyük ilgi gören Kılıçdaroğlu’nun köy kahvesine girişi sırasında 42 yaşındaki üzüm üreticisi Ahmet Dinç yanında getirdiği bir çuval kuru üzümü Kılıçdaroğlu’nun önüne dökerek, “Sayın Genel Başkanım. Bu kuru üzümün tek bir tanesine biz basmaya kıyamayız ama bizi bitirdiler” dedi.
Sıkıntıların hepsinin farkında olduklarını belirten Kılıçdaroğlu da köy kahvesinde üreticilerin sıkıntılarını dinleyerek sohbet etti. Kılıçdaroğlu, Gökkaya’daki kısa ziyaretinin ardından mitingin yapılacağı Salihli ilçesine gitti.

 

Salihli'de konuşan Kılıçdaroğlu, üzüm üreticisinin sıkıntısını rakamlarla dile getirerek, şöyle konuştu: 

"Şu anda Türkiye'nin değil dünyanın imrendiği bir yerdeyiz. Suyu, insanları her şeyiyle mükemmel bir yer. Dünyanın en güzel üzümü üretiliyor. Burada üretici aile boyu çalışıyor, üretiyor alın teri döküyor. Elde ettiği ürünü götürüp satmak istiyor. Alan kaç liradan alıyor 2 liradan 2.5 liradan alıyor. Kaça mal oluyor? Tek tek anlatacağım. Milletvekillimizi TBMM kürsüsünden anlatacaklar. Çekirdeksiz üzümde dünya birincisiyiz, yaş üzümde dünya yedincisiyiz. Salihli emekçisinin emeğini alın terini birilerine yedirmemek gibi bir görev üstlendik. Size sözüm söz alın terinizi kimseye yedirmeyeceğiz. Çekirdeksiz üzümü kaça mal ediyoruz ona baktık. Sorduk soruşturduk, çekirdeksiz üzüm kaça mal oluyor? 40 dönüm Sultaniye çekirdeksiz üzüm alanı olan bir çiftçi düşünün. Gübre 12 lira, mazot 7 bin lira, ilaç 9 bin lira, sulama 4 bin lira, işçi 22 bin lira, tarım sigortası için 4 bin lira, 40 dönüm bağda üretilen üzümün maliyeti 66 bin lira. 27 ton üzüm elde ediliyor. Kiloya vur maliyet 2.5 lira. 1 kilo Sultaniye üzümün maliyeti 2.5 lira. Bu hesabı yine sizler yaptınız. Razlı Köyü'nden Muharrem Çevik yaptı hesabı. Bu hesabı 12 yıl devlette hesap uzmanlığı yapan bir kişi olarak söylüyorum. Maliyeti 2.5 lira. Kaça alıcısı var? 2- 2.5 arası. Peki diyorlar ki köylü geçinecek. Az önce bir pankart vardı köylü milletin efendisidir diye. Köylüyü milletin efendisi olmaktan çıkardılar. Bunun hesabını sandıkta soracağız söz mü? Her şeye zam ürüne gelince fiyat düşürülüyor. Biliyorum ayakkabı kutularında istif ediliyor o paralar. Ben onun farkındayım. Gübrenin fiyatı 2002 yılından bu yana 29 kuruştan 110 kuruşa artmış, ilaçlama artıyor, işçilik ücreti artıyor çiftçinin elde edeceği para düşüyor. Sizden 2 liraya alıyorlar dışarıya kaça satıyorlar? 2012 yılında 225 bin ton kuru üzüm elde edilmiş 520 milyon dolar ihraç kilo fiyatı 2 dolar 31 sent. Bu yılın ilk 7 ayında 95 bin ton 236 bin dolar gelir. Kilo başı fiyatı 570 kuruş. Sizden 2 liraya alıyorlar 570 kuruşa satıyorlar. Şimdi siz bunun hesabını sormak zorundasınız." 

' DEPOSUNDA  KUYRUĞA GİRİN'

Kılıçdaroğlu, AK Parti Manisa milletvekillerinin üzüm fiyatının düşmesiyle ilgili sözlerini hatırlatarak, şöyle konuştu:

"Biraz da mizah yapayım. AKP'nin üç milletvekili var. Burada onların da üzüm konusunda bazı sözleri var. Biri, 'Üzüm fiyatı 3 liranın altına düşerse üzümü ben alırım' diyor. O zaman deposunu bulun kuyruğa girin. Tariş'e 2.5 liraya satacağınıza ona satın. Hüseyin Tanrıverdi, 'Üreticilerimiz son iki yıldır ortalama 2.5 doların üzerinde satış yapmıştır. 570 kuruşun üzerinde üretici üzümünü satmıştır' diyor. Var mı böyle bir şey? Yoksa o zaman oturup bunun hesabını göreceğiz. Çiftçi milletin efendisi dedik ama şimdi öyle değil. Çiftçinin borcunu yeniden yapılandıracağız dedik. Faizi al, anapara kalıyor. Çiftçi gerçekten hakkına sahip çıkmak istiyorsa bunun hesabını sandıkta sormak zorundadır."

'TARİŞ BİRİLERİNE DEĞİL ÇİFTÇİYE HİZMET VERECEK'

Kılıçdaroğlu, üzüm üreticisinin sorununun lisanslı depoculukla çözülebileceğini belirterek, şöyle konuştu: 

"Lisanslı depoculuğu uygulamasını getireceksiniz. Üreticinin hakkını gerçek anlamda verecekseniz. Çiftçi alın terinin karşılığını alacak. Çiftçi alırsa esnaf kazanır sanayici kazanır üretici kazanır herkes kazanır. Çiftçi kaybettiği an herkes kaybeder. Kuru üzümde bir numarayız ama birileri Mersin Serbest Bölge'ye İran üzümü getirip Türk üzümü diye satıyor. Bunun da farkında olun. O izni kim veriyor? Sanki Türk malı gibi ambalajlıyorlar. Tüm bunları biliyoruz. Yeni teknolojiler var. Biz Tariş'i yeniden çiftçi dostu bir kurum haline getireceğiz. Tariş birilerine değil çiftçiye çalışacak. Fiskobirlik'i batırdılar şimdi Tariş'i batırmak istiyorlar. Köylü milletin gerçek anlamda efendisi olacak." 

'ŞİMDİ BATAKTAN ÇIKMAYA ÇALIŞIYORLAR'

Kemal Kılıçdaroğlu, ülkede yaşanan gerginliğe de değinerek, AK Parti'nin ülkeyi kan gölüne çevirmek üzere olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:

"Herkes büyük bir şüpheyle 'Türkiye nereye gidecek' diye bakıyor. 50 kez bu hükümete dedik ki 'dış politikanı düzelt. Eğer düzeltmezsen Ortadoğu bataklığına sürüklersin' dedik. Biz yönümüzü uygarlığa batıya çevirmişiz. 'Ortadoğu bataklığına askerimizi göndermeyelim. Asker giderse o bataklıktan çıkamaz' dedik. Bunu söyledik defalarca söyledik ama bizi dinlemediler. Atatürk'ün ilkeleri yakılıyor. Türk bayrağı indiriliyor. Bir toplumun ortak değerleri vardır. Görüşü inancı ne olursa olsun ortak değerlerimize bağlıyız. Çağdaş uygarlığa bağlıyız. Şimdi hükümete soruyorum 'ne yapıyorsun sen? Bir şey yaptığı yok. Ortadoğu'ya gittin, IŞİD'in eline silah verdin, El Kaide'ye silah gönderdin. 'Gönderme' dedik. 'Ben göndermiyorum' dedi. Tırlar yakalandı Adana'da. Mahkeme görülüyor ama haber verme yasağı getirdiler. Şimdi bir bataktalar ve bataktan çıkmaya çalışıyorlar. Tüm vatandaşlarıma sağduyu çağrısı yapıyoruz. İyi insanlarımız var. Bizim ülkemizde hep beraber güzel bir Türkiye'yi inşa etmek zorundayız. Provokasyonlara gelmeyelim. AKP ülkeyi kan gölüne çevirmek üzere. Ülkeyi yönetemiyorlar. Kendisi sorun olan bir hükümet ülkenin sorunlarını çözemez. Onların tek düşündüğü var cepleri yandaşları emin olun ülkeyi düşünmüyorlar. Yoksa ülke bu hale mi gelir? Kardeş kavgası mı olurdu?"

'CHP'YE GÜVENİN'

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, miting alanını dolduran kalabalıktan CHP'ye güvenmesini isteyerek, şu vaatlerde bulundu: 

"Bu partiye sonuna kadar güvenin. Bu parti Türkiye'nin geleceğidir. Alın terine değer verir, çiftçi dostudur. Yandaşa değil vatandaşa çalışır. Bu partiye güvenin. Bu partinin iktidar olduğu ülkede kardeş kavgası olmayacaktır CHP iktidarında asla ve asla hiçbir komşumuzla kavga olmayacaktır. Bu partinin ruhunda yurtta barış dünyada barış vardır. 76 milyon metrekarede yaşayan yurttaşı kardeş kılacaktır. Bu partinin iktidarında hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecektir. Atanamayan öğretmen kavramı olmayacaktır. İşsizlik olmayacaktır. Biz böyle bir mücadelenin içindeyiz. Gün geldi siyah ve beyaz bellidir artık. Değişim zamanı. Barışın zamanı. Huzurun kardeşliği zamanı. O zaman gelin hep beraber kararımızı verelim. Hukuk kuralları içinde yeniden inşa edelim, yeniden huzurlu Türkiye'yi kuralım. Ben tarlada evde bereket olsun istiyorum. Salihli'deyim sizinle beraberim. Son derece mutluyum. Bakınız Soma'yı unutmadık ve unutturmayacağız. Eskiden tarımcıydık tarım öldü şimdi yeraltında çalışıyoruz. Toprak bu kadar önemlidir. Ekiyorsunuz, biçiyorsunuz milleti doyuruyorsunuz. Her sorunu çözebileceğiniz alan üretimdir. Güzel Türkiye'yi işsizliği bitirerek yeniden inşa edeceğiz. Sizden şunu istiyorum. Benim anlatmam yetmiyor siz de anlatın. Güzel Türkiye için hep beraber yola çıkacağız."

Editör: TE Bilişim