Her iki ayağındaki atardamar tıkanıklığı nedeniyle yürüyemeyen ve sağ ayakta kangren bulunan Somalili hasta, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahi Kliniğinde tedavi edilerek sağlığına kavuştu.
30 yıldır günde 2,5 paket sigara içen Somalili kamyon şoförü Abdülkadir Yusuf, her iki ayağında da atardamar tıkanıklığı ve sağ ayakta kangren olması nedeniyle Somali Recep Tayyip Erdoğan Eğitim ve Araştırma Hastanesinden ileri tetkik ve tedavisi için geldiği Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yeniden sağlığına kavuştu. Somalili hasta tekerlekli sandalye ile geldiği hastaneden yürüyerek ayrıldı.
Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Tetik konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, “50 yaşında erkek hasta kliniğimize Somali’den refere edildi. 30 yıldır günde 2,5 paket sigara içen ve kamyon şoförü olan hastada yaklaşık 4-5 yıldır yürümekle artan klaudikan ağrı yani baldır ağrısı ki damar hastalıklarında görülen yürüme ile artan, dinlenme ile azalan bacak ağrıları öyküsü vardı. Hastada son 2 ayda sağ ayak parmaklarında morarma, ağrı ve yürüyememe şikayeti başlamış. Çekilen arteriyeldoppler ultrasonografi tetkiki periferik arter hastalığı ile uyumlu atherosklerotik darlık ve tıkanıklık lezyonları olarak rapor edilmiş. Sağ ayak parmaklarındaki iskemi hızla kangrene dönen hastada, sağ ayak 2, 3, 4, 5 ve ayak tabanını da kısmen içine alan amputasyon yapılmış. Hasta, Somali Recep Tayyip Erdoğan Eğitim ve Araştırma Hastanesinden kliniğimize ileri tetkik ve tedavi amacıyla yakınları tarafından getirildi” bilgisini verdi.
“Artık rahatlıkla yürüyebiliyor”
Hastanın tekerlekli sandalye ile kliniğe geldiğini kaydeden Prof. Dr. Tetik, “Hasta kliniğimize kabul edildiğinde sağ alt ekstremitede ciddi iskemik ağrı, enfekteamputasyon yarası, genel durum bozukluğu mevcuttu. Kliniğimizde periferik anjiyografisi çekildi. Sağ alt ekstremitede iki bölgede; uyluk ve diz bölgesinde uzun segment tıkanıklıkları olduğu, sol alt ekstremitede ise uyluk bölgesinde uzun segment tıkanıklığın olduğu görüldü. Hastaya iki aşamalı cerrahi yaklaşım planlandı. Önce iskemisi ciddi olan sağ alt ekstremite, sonra sol alt ekstremite operasyonları uygulandı. Hastaya genel anestezi altında sağ alt ekstremitede kasıktan dizüstü popliteal artere kadar segment suni greft ile kanlandırıldı. Sağ kasıktan dizaltı iskemik alana olan baypas, hastanın kendi safenveni kullanılarak gerçekleştirildi. Aynı seansta hastanın iskemik ve enfekte kangrenli dokuları debride edildi. Distal doku beslenmesini güçlendirmek ve enfeksiyonu kontrol altına almak için yoğun medikal tedaviye başlanıldı. Yaklaşık üç hafta sonra sol alt ekstremiteye suni greft ile sol femoro-popliteal baypas (dizüstü popliteal artere) operasyonu gerçekleştirildi. Her iki operasyon sonrası hastanın ayak nabızları el ile alınıyordu. 10 gün sonra sağ ayak distalindeki doku açıklığı Plastik Cerrahi Kliniği tarafından cilt grefti ile kapatıldı. Cilt grefti hastanın sol uyluk ön yüzünden alındı. Hasta halen medikal tedavi ile kliniğimizde takip edilmektedir. Her iki alt ekstremite nabızları açık ve yara yerleri temiz, iyileşmiş düzeydedir. Tekerlekli sandalye ile getirilen ve yürüyemeyen hasta artık rahatlıkla yürüyebilmektedir” dedi.
Prof. Dr. Tetik, kliniğe kritik bacak iskemisi ile başvuran hastalara Hibrid ameliyathanesinde damar hastalıklarının tanı ve tedavisi için gelişmiş yöntemleri uyguladıklarını dile getirerek, “Hem girişimsel hem de klasik cerrahi tedaviler ile hastalarımıza uygun olan ve kalıcı tedavi yaklaşımlarını uluslararası düzeye taşıdığımızı rahatlıkla söyleyebiliriz” diye konuştu.

 

Kaynak: iha