MANİSA Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezi'ne (AMATEM), yılın ilk 5 ayında 6 bin kişi başvurdu. Merkez Sorumlu Hekimi Dr. Aslıhan Eslek, toplumda bağımlılığın yaşam şekli haline gelmeye başladığını ve sanal ilişkilerin de bağımlılığa yatkın kıldığını söyledi.

Hastanedeki AMATEM Kliniği Sorumlusu Uzman Dr. Aslıhan Eslek, son dönemde toplumda giderek artan bağımlılığa dikkat çekti. Hastanede AMATEM'de başta uyuşturucu madde bağımlılığı olmak üzere alkol, kumar, sigara, sosyal medya gibi birçok bağımlılık çeşidiyle ilgili tedavi uyguladıklarını kaydeden Dr. Eslek, hastanenin bölge geneline hizmet verdiğini belirterek, sadece  Manisa'dan değil,  Ege Bölgesi'nden pek çok hastanın buraya geldiğini vurguladı. 2010'da bağımlılıkta ilgili toplamda 2 bin 348 kişinin AMATEM'e başvurduğunu, bu yılın ilk 5 ayında ise sayının yaklaşık 6 bin oldruğunu belirtti. Dr. Aslıhan Eslek, yaklaşık 6 bin başvurunun hepsinin başta uyuşturucu madde olmak üzere, alkol, kumar, sigara, internet bağımlılığı gibi birçok bağımlılık çeşidini kapsadığını belirterek, bu kişilerden 800'ünün yatarak tedavi gördüğünü söyledi. Dr. Aslıhan Eslek, geçmişte sosyo-ekonomik durumu daha düşük, parçalanmış aile çocukları, eğitim seviyesi daha düşük kişilerin bağımlılığa daha yatkın olduğu şeklinde sıralamalar yapıldığını, ancak günümüzde çok iyi eğitim almış, ailesi ile bir arada yaşayan, maddi durumu iyi kişilerde de bağımlılık görülebildiğini ifade etti.

BAĞIMLI SAYISI ARTIYOR

Bağımlı sayısının arttığına dikkat çeken Dr. Eslek, eskiye göre daha fazla AMATEM açıldığını belirterek, şöyle dedi: 

"Başvurumuz yatak sayımıza göre çok daha fazla. Bunun için randevulu çalışıyoruz. Bağımlı sayısı artıyor. Sadece eskiye göre çok daha fazla AMATEM açıldı. Yine de randevu listelerimiz çok kısalmadı. Klinikte en fazla çoğul madde bağımlılığı görüyoruz. Sentetik kannabinoid kullanıcıları tek başına bu maddeyi kullanmıyor. Uçucu madde, esrar, alkol, metamfetamin gibi maddeleri de kullanıyor. Sentetik kullanımı artıyor şeklinde haberler duyuyoruz, ama kliniklerdeki yansıması çoğul madde kullanımının arttığı şeklindedir. Sentetik uyuşturucuların içinde tam olarak ne olduğunu bilmiyoruz, sürekli maddeler yenileniyor. Bu maddelere kolay erişilebilir olması ve ucuz olması bağımlılığın artmasına çok etkili."

"BAĞIMLILIK YAŞAM ŞEKLİ HALİNE DÖNDÜ"

Yaşam şeklinin değişmesinin bağımlılığa etkisinin olduğunu açıklan Dr. Eslek, sanal ilişkilerin daha fazla olmasının bağımlılığa yatkın kıldığını söyledi. Dr. Eslek, "Genç yaşlarda ergenlik döneminde merak ve çevrede kullanan kişi olması, depresyon, parçalanmış aile önemli bir etken oluyor. Bağımlılık biraz da yaşam şekli haline döndü. Gerçek ilişkiler yerine sanal dünyadan, telefonda ilişkiler kurulmaya başlandı. Bunun da dezavantajı oldu. Gerçek ilişkiler kadar besleyici değil. Yaşam şeklinin değişmesinin de bağımlılığa çok etkisi var. Bağımlılıkta temel olarak gördüğümüz sonuç sosyal ilişki kaybı. Daha fazla sanal ilişkilerin olması bağımlılığa yatkın kılıyor" diye konuştu. İleri yaşlarda daha çok alkol hastalarının olduğunu ifade eden Dr. Eslek, 70'li yaşlarda kliniğe yatan hastaların olduğunu söyledi. Uyuşturucu bağımlılığının ardından davranışsal bağımlılıkların da dikkat çektiğini kaydeden Dr. Eslek, şöyle konuştu: 

"Şu anda davranışlar, bağımlılıklar ön planda. Kumar, internetı, cep telefonu, egzersiz bağımlılığı gibi türlerle karşılaşabiliyoruz. Bunlarda da aynı alkol madde bağımlılığı gibi beyindeki aynı alanlarda değişiklikler oluyor. Hatta bu nedenle kumar bağımlılığı da en son sınıflamada bağımlılık ana grubu içinde yer aldı. Eski yıllara göre davranışsal bağımlılıklar kumar bağımlıkları çok arttı. Aynı tür değişim yarattığı için. Biz de kliniğimizde artık kumar bağımlılarıyla karşılaşıyoruz" dedi.

KADIN BAŞVURUSU SAYISI ARTTI

Kadın bağımlıların geçmişte önyargılardan dolayı hastaneye başvurmadığını dile getiren Dr. Eslek, "Son zamanlarda kadınlarda da bağımlılığa daha çok rastlamaya başladık. Daha çok madde bağımlılığı ile karşılaşıyoruz. Kadın kullanıcı arttı demek güç. Başvuru sayısı arttı. Kadınlar geçmişte çekiniyorlardı, önyargılar vardı. Bu önyargıların azalması nedeniyle kadın başvuru sayısı arttı" diye konuştu.

AİLELERE UYARI

Çocuk ergen yaş grubunda madde bağımlılığının fark edilmesi halinde, ailelerin 'gel tahlile gidiyoruz' yaklaşımının yanlış olduğunu ifade eden Dr. Eslek, şunları ekledi: 

"Bunun yerine 'Sende değişiklik görüyorum' diyerek yaklaşmak daha doğru olur. Erken yaş gruplarında başlangıç döneminde kullanım sadece deneme olabiliyor. Eğer arkadaş grubu değişmişse, ders başarısında, okul durumunda, fiziksel özelliklerinde kilo kaybı, göz kızarıklığı gibi durumlar fark ediyorlarsa şüphelenebilirler."

Editör: TE Bilişim