TBMM Başkanlığı, maaşları brüt 10 bin ile 20 bin TL arasında olacak sözleşmeli 22 bilişim personeli almak için ilana çıkarken, genel şartlar arasında “KPSS P3 puanı olmayan veya belge ibraz etmeyen adayın KPSS P3 puanı 70 olarak değerlendirilecektir” dendi. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Binlerce kişi KPSS’ye girip devlette iş bulmak isterken, bu sınava girmemiş yandaş başvuruları toplamaya başladılar” diyerek uygulamaya tepki gösterdi.
CHP Grup Başkanvekili Özel, dün Meclis’te düzenlediği basın toplantısında Meclis’in sözleşmeli 22 bilişim personeli alımı için çıktığı ilanla ilgili bilgi verdi. Özel’in verdiği bilgiye göre, Meclis’e 15 bin TL brüt maaşla 1 kıdemli sistem uzmanı, 1 e-posta sistem uzmanı, 2 siber güvenlik uzmanı, 1 veri tabanı uzmanı, 1 yazılım geliştirme takım lideri, 1 yazılım mimarı, 2 portal yazılım geliştirme uzmanı, 1 yazılım geliştirme uzmanı, 1 sistem ve network uzmanı; 10 bin TL brüt maaşla 2 sistem uzmanı ve 7 yazılım geliştirme uzmanı; 20 bin TL brüt maaşla 2 kıdemli network uzmanı alınacak.
İlanda, 2016 ve 2017 yıllarında yapılan KPSS’de P3 puanının yüzde 70’i ile son 5 yıl içinde İngilizce dilinde yapılan YDS veya buna denkliği YÖK tarafından kabul edilen YDS dengi puanın yüzde 30’nun toplamı esas alınarak yapılacak sıralamaya göre en yüksek puan alan adaydan başlanarak 10 katı adayın sözlü ve uygulamalı sınava çağrılacağı belirtildi. İlanda, “KPSS P3 puanı olmayan veya belge ibraz etmeyen adayın KPSS P3 puanı 70, yabancı dil puanı olmayan veya belge ibraz etmeyen adayın yabancı dil puanı 0 olarak değerlendirilecektir. Yapılacak olan sözlü ve uygulamalı sınav sonucunda oluşacak başarı sırasına göre sözleşmeli bilişim personeli istihdam edilecektir” denildi. 22 kadro için TBMM Başkanlığı’na 28 başvuru yapılırken, bunlardan 24’ünün KPSS puanının otomatik olarak 70 olarak yazıldığı görüldü.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Şimdi alım aşamasındalar. Bu arkadaşların içinden hangileri Meclis’e girecek, göreceğiz. Binlerce kişi KPSS’ye girip devlette iş bulmak isterken, bu sınava girmemiş yandaş başvuruları toplamaya başladılar ve bunlar 15 bin ila 20 bin TL arası çatır çatır maaş alacaklar” dedi.
 
APARTMANA YÖNETİCİ SEÇTİK 4,5 SAAT SÜRDÜ
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yaptığı görüşmeye ilişkin, "30 dakika; içeriye girme, bağlılıklarını bildirme ve partinin anahtarını teslim edip çıkma süresinden daha fazlası olamaz." dedi.
 
Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin dün bir araya geldiklerini hatırlattı. Özel, Bahçeli'nin, 1,5 yıl önceden desteğini açıklayarak, "Erdoğan'ın 6,5 yılına kefil olduğunu" iddia etti.
Özel, şu görüşlere yer verdi:
"İçeriye girmesi, tokalaşması, çayı çorbası, her şey dahil 30 dakika. Biz Manisa'da apartmana yönetici seçtik 3 yıl önce, 4,5 saat sürdü. Devleti 5 yıl sınırsız yetkilerle yönetecek adama, 1,5 yıl öncesinden yetki veriyor; 'adayım yok' diyor ve 30 dakika sürüyor. 30 dakika; içeriye girme, bağlılıklarını bildirme ve partinin anahtarını teslim edip çıkma süresinden daha fazlası olamaz.
Bizlere sınırsız telefon geliyor, MHP'ye de geldiğini biliyoruz. MHP'nin doğal tabanından 'aldatıldık, kandırıldık, partimizin bu duruma düşmesine üzülüyoruz' şeklinde tepki telefonları geliyor. Bunun MHP yöneticilerine sorulması gerekiyor. 'Genel Merkezin santrali ne durumda?' diye sorulması gerekiyor."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Seçim, yerli ve milli olanlarla ipi başka mahfillerin elinde olanlar arasında geçecek" dediğini aktaran Özel, "ABD'ye gidip gelip icazet alıp kurulmuş, defalarca ABD ile işbirliğini söylemiş, BOP'un eşbaşkanı olmuş ve her seferinde biraz daha ABD'nin kullanabilmesi için ricada bulunulmuş birisinin bize böyle bir söz söylemeye hakkı yoktur." ifadesini kullandı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal'ın "Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarını ihanet içinde görüyoruz" dediğini ileri süren Özel, "Sen darbe başarılı olsaydı Türkiye'yi yöneten kadroların içinde olacak mıydın olmayacak mıydın? Darbe başarı olsaydı belki Erdoğan, Yıldırım, bazı yöneticiler, bizler olmayacaktık ama sen sıkıyönetimde yaptığınız toplantılardan sonra sözcü olarak yine açıklama yapacaktın Mahir Bey. AKP'de hem FETÖ hem PKK ile işbirliği ve görüşmelerle suçlanabilecek ilk isim kimdir? İlk akla gelen isim elbette Mahir Ünal." değerlendirmesinde bulundu.



 

Editör: TE Bilişim