Erkan Öztürk şu açıklamayı yaptı:
MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'ye AKP sözcüsü demesi,çirkin ve bir o kadar da yakışıksız bir benzetmedir.
MHP'yi ve Lideri karalamaya çalışan bu malum şahıs,hainlik kokan ağızını çalkalayıp besmele çekmeden,
Sayın Bahçeli'den kesinlikle bahsetmemek zorundadır.
Yeni yetme partilerin,ahkam keserek MHP ile uğraşması,doğru yolda olduğumuzun da bir kanıtıdır.
Bukalemun siyasetiyle o parti senin,bu parti benim diyerek kapı kapı dolaşan tutarsız siyasetçiler bizi anlayamazlar.
Ben şunu olacağım ben bunu olacağım şeklin de,psikolojik krizlere giren ve büyük lokma yiyip büyük laflar söylememesi gereken siyasetçiler de bizi anlayamazlar.
Bizi bir tek Büyük Türk Milletimiz anlar ve inancımız odur ki gerçeği gören halkımız cevabını önümüzde ki seçimlerin sonun da
tüm hainlerin yüzüne bir tokat misali indirerek ifade edecektir.
Tamer Akkal'ın yine demeçlerinin birin de;
"Cengiz Ergün ile zamanın da sorunlarımız vardı,şimdi aramız da samimiyet var.
Ayrıca MHP Manisa İl Başkanı Erkan Öztürk'ü tanımıyorum,tanımakta istemem" diyerek;
küstahça ve bir o kadar da tutarsız açıklamalar da bulunması dikkat çekicidir.
Evet Cengiz Ergün'le zamanın da sürtüşmeleri olduğu doğrudur.
İstekleri bir türlü bitmek bilmeyen,
MHP düsturuna yakışmayan bir faydalanma hayaliyle,iş yada mekan konusun da,Cengiz  Ergün'ün kapısını sürekli çalıp durduğu ve istediğini tutturan şımarık çocuklar misali bıktırırcasına talepler de bulunduğu ve işi görülmediği zamanlar da ise şiddetli tartışmaların yaşandığı hepimizin malumudur.
Bunca beklenti hırsı ile Cengiz Ergün'e saldırdığı günler den sonra,
şimdi araları güzel olsa dahi bizce hiçbir bir anlam ifade etmemektedir.
Çünkü MHP düşen taşları toplamakla uğraşacak küçük bir parti değil,
Kızılelma'ya ulaşma yolun da,Dünya'ya nizam vermeye hazır,Türklüğün güvencesi güçlü bir partidir.
MHP Manisa İl Başkanımız Sayın Erkan Öztürk'ü tanımaktan aciz Tamer Akkal'ın algı şuurumu kapanmış,idrak yollarımı tıkanmıştır ki,belediye başkanını tanıdığı bir partinin İl Başkanlığı makamını alaycı bir tavırla tanımaz edalarına bürünmüştür.
Fakat bizi tanımayanı bizim çok iyi tanıdığımızı da belirtmek istiyoruz.
O ki;
insanların özel hayatlarını basına ifşa edecek kadar kalite seviyesini belirten,
O ki;
davaya ihanet ederek,çıkarları uğruna yola çıktıklarını,yolda bulduklarına değişen fazilet yoksunu bir şahsiyettir.
İşte o sebeple;
bu tanımaya değmez kişiliğe daha fazla kelime sarfetmeye gerek de yoktur...”
Editör: TE Bilişim