Eski Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ’un  “Afrin siyasi malzeme yapılmasın” açıklamasına yüksek perdeden tepki gösterilmesini uygun bulmadıklarını belirten Balaban, “ Sayın İlker Başbuğ doğru bir tespit yapmıştır. Demiştir ki Afrin siyasi malzeme olmasın. İş siyasette kullanılmasın.  Biz de aynen buna katılıyoruz. Afrin’de savaşan Türk ordusudur. Afrin’deki savaş tüm Türk milletini ilgilendirmektedir.  Sadece bir siyasi partinin ve ona destek olan diğer siyasi partinin olgusu değildir. Cumhurbaşkanımız savaşta olduğumuzu söylüyor ve ülkenin savaşta olduğunu söylemesine rağmen Türkiye Cumhuriyetinin tapu senedi olan Lozan Anlaşmasını tartışmaya açıyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm dünyada tanınmasını sağlayan ve Türk devletini her anlamda saygı göstermesini sağlayan Lozan Anlaşmasını da sayın cumhurbaşkanının tartışmaya açmasını doğru bulmuyoruz.  Çünkü Lozan olmasaydı Türkiye Cumhuriyeti’nin bugünkü varlığı olmazdı” dedi.

Balaban, “Özellikle adalar konusunda Başkan Binali Yıldırım’ın ve Sayın Cumhurbaşkanının açıklamalarına diyoruz ki ne biliyorsanız açıklayın.  Diyorlar ki adaların kim verdiğini biz biliyoruz.  Tarihsel gerçeklere dayanarak söylüyorum.  Ege adaları ve 12 adaların kaybında Mustafa Kemal ve arkadaşlarının Türkiye Cumhuriyeti’nin uzaktan yakından ilgisi yoktur. Çünkü 12 adalara bakalım. 12 adaları Trablusgarp Savaşı sırasında 1911 yılında İtalyanlarla yapılan savaş sırasında İtalya 12 adayı işgal ediyor ve 1912’de İsviçre’nin Lozan şehrinin Uşi semtinde yapılan Uşi anlaşmasıyla 12 ada geçici olarak İtalya’ya bırakılıyor. İtalyanlar 2. Dünya Savaşı’nda yenildiği için bu adalar İtalya’dan alınıp Yunanistan’a veriliyor. Ege adaları ise 1912 Birinci Balkan Savaşı sonunda kaybediliyor. Gökçeada ve Bozcaada dışındaki bütün adalar 1913 Atina Anlaşmasıyla maalesef elimizden çıkıyor. Hepsi Yunanistan’a ait oluyor. Mustafa Kemal ve arkadaşları bu adaların kaybında uzaktan yakında sorumlu değildir. Onlar Sevr anlaşmasını yırtıp atıp Lozan’ı yapan Türkiye Cumhuriyetini kuran bizim önderlerimizdir” diye konuştu.

Sevr Anlaşmasına baktıklarında Sevr Anlaşmasını kimin imzaladığını ve adaları kimin kaybettiğini çok net bir şekilde gördüklerini ileri süren Balaban, Osmanlıya karşı olmadıklarını belirtti. Balaban, “ Osmanlı Devleti bizim atalarımızın kurduğu bir devlettir. Fakat şuna karşıyız. Nerede bir olumsuzluk varsa Türkiye Cumhuriyetine, Mustafa Kemal ve İsmet İnönü’ye laf söylenmesine hiçbir platformda izin vermeyiz.  Ben buradan bütün AK Partililere sesleniyorum.  Biz her platformda, Manisa yerelinde Lozan’ı da, Sevr’i de adaları da sizlerle tartışmaya hazırız. Bu gerçekleri her zaman halkımızla paylaşmaya hazırız. Bizler Mustafa Kemal ve arkadaşları sayesine ulu önder Atatürk sayesinde Türkiye Cumhuriyetinin nimetlerinden hep birlikte yararlanıyoruz.  Kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkı verildi.  Sanayileşmeyi kısa sürede gerçekleştirdik. Biz bu kazanımların kaybedilmesine, ortadan kaldırılmasına CHP olarak izin vermeyeceğiz. Bizim yolumuz Atatürk’ün çizdiği çağdaş uygarlık yoludur” ifadelerini kullandı.





 

Editör: TE Bilişim