Türkiye’nin, gücü ve yetkiyi elinde bulunduran, ancak millete karşı hiçbir sorumluluğu olmayan oligartlardan çok çektiğini belirten AK Parti MKYK Üyesi ve Manisa Milletvekili Murat Baybatur, "16 Nisan, bürokratik oligarşi devrinin son bulduğu, yerli ve milli siyasetin önünün açıldığı, Türk siyasetinin özüne döndüğü bir milat olacak" dedi.

Türkiye’de klasik anlamda bir parlamenter sistemin hiçbir zaman var olmadığını ifade eden AK Parti MKYK Üyesi ve Manisa Milletvekili Murat Baybatur, 1961 darbesiyle anayasada oluşturulan vesayetçi parlamenter sistemin 1982 darbe anayasasıyla güçlendirilerek, bir cumhurbaşkanına normal parlamenter sistemde olmayan yetkiler verildiğini söyledi. Her iki anayasanın da asker-sivil bürokratik oligartlarca hazırlandığına dikkat çeken Baybatur, halkın tercihlerine asla güvenmeyen vesayetçi zihniyetin ellerindeki bu güçle demokratik yollarla seçilmiş hükumetleri kontrol etmeyi amaçladığını ifade etti. Türkiye’nin, gücü ve yetkiyi elinde bulunduran, ancak millete karşı hiçbir sorumluluğu olmayan vesayet kurumlarının elinden çok çektiğini vurgulayan Baybatur, şöyle konuştu: "2007’de cumhurbaşkanının parlamento tarafından seçilmesine izin verilmedi. Hukuk kılıfı giydirilmiş hukuk dışı yollarla bir 367 garabeti çıkarıldı. Rahmetli Turgut Özal ve Süleyman Demirel’in seçildiği aynı anayasayla Sayın Abdullah Gül’ü seçtirmediler. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesiyle sistemin yanlışlığı iyice ortaya çıktı. Şu anda bir hükumet sistemi yok, sistemsizlik var. İşlerin düzenli yürümesi, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü kişiliğinin halkta karşılık bulması ve hükumetle uyumu sayesindedir. 5 darbe, 2 muhtıra, 50 koalisyon, 25 parti kapatma, asılan başbakanlar, kapıdan kovulan başörtülü kızlar, katsayı ile biçilen gençler, hastanede rehin kalan hastalar, batan bankalar, ekonomik krizler, astronomik faizler, başbakan cumhurbaşkanı kavgaları gibi sürekli sorun üreten bir sistemde ısrar etmenin anlamı ne? Yaşadığımız tecrübeleri ve tarihi okumaları bir araya getirdiğimizde, ülkemizin yeni bir yönetim sistemine ve sivil bir anayasaya olan ihtiyacı gün gibi ortada. Bu bağlamda 16 Nisan’da oylayacağımız Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi, bürokratik oligarşinin son bulduğu, yerli ve milli siyasetin önünün açıldığı, Türk siyasetinin özüne döndüğü bir milat olacak"
Kaynak: iha