MHP’de dün çok önemli bir süreç başladı. Meral Akşener öncülüğünde kurulacak olan yeni partiye katılımlar resmiyet kazandı. Eski İl Başkanı Tamer Akkal’ın Kentpark’taki kafeteryasında toplanan ve sayıları 549 olarak iddia edilen partililer istifalarını ilan etiler.
Bu karar mevcut MHP yönetiminden sert tepki gördü.
MHP yönetiminden yapılan jet açıklamada; “Sayın Liderimiz Devlet Bahçeli Beyefendiye, saygıdeğer ülküdaşlarımıza dolayısıyla MHP’ye karşı ikiyüzlü davranışlarının vebalini veremeyecek olan kurt görünümlü çakal olma yolunda ilerleyenler ile bundan sonra hiçbir hukuki bağımız kalmamıştır.” denildi.  
Şunu belirtmekte fayda var. MHP’nin şuan ki mevcut yönetimi tecrübesiz ve istifaları önleme veya toparlayıcılık hatta arayı bulma bakımından gelişmelere olumlu etki yapamıyor. Bunun başlıca nedeni baştan da söylediğim gibi tecrübesizlik veya anlayış farkı. İstifalar veya kayıplar en aza indirilebilir. Ama sözü dinlenen bir otorite ben göremiyorum.
Ama gelişen olaylarda elbette tek sorumlu mevcut il yönetimi değil. Tepedeki gelişmeler MHP’yi farklı bir kulvara çekiyor. Bu da küçülmek, bölünmek demek…
Yani asıl sancılı süreç bundan sonra başlıyor…
Ülke genelinde neler yaşanır bilinmez. Ancak ülkücülerin topyekun yeni kurulacak olan partiye akın akın katılacağını hiç sanmıyorum. Bir siyasetçinin “kadın” kimliğiyle böyle köklü bir camiaya liderlik yapabilmesi oldukça zor…  
Yeni partinin ismi ve durumu ne olursa olsun bu, MHP’yi yok etmez. MHP yerinde kalır. Ama küçülebilir.
MHP saflarında kalan ülkücü camia ise Devlet Bahçeli’ye alternatif yeni bir ülkücü lider arayışına girebilir. Çünkü Meral Akşener’in böyle bir misyonu ve geçmişi yok! Akşener, ülkücülerden ziyade Ak Parti’ye ve Devlet Bahçeli’ye kızan MHP’lilerin alternatif olarak gördüğü ve sığındığı bir isim. Ülkücü camiaya lider olabilecek vasıfları ne kadar taşıyor, tartışılır. Şimdilik görünen bu…
Biz dönelim Manisa’ya… Manisa’da sessizce olan biteni izleyen MHP’nin önde gelen isimleri neyi bekliyor sizce? Çünkü partiden ayrılanların durumu bir yana, sessiz kalanların tavrı çok çok önemli! Yani sessizlerin yönü MHP'nin de yeni partinin de kaderini çizebilir.  
Peki kim bu sessizler? 
Belediye başkanları olabilir mi mesela?
Veya eski milletvekilleri, eski il başkanları…  
Bizi çok önemli gelişmeler bekliyor. Süreç tamamen psikolojik bir hal almış durumda.   
Devlet Bahçeli’yle bu işin artık yürümeyeceğini muhalifler ve sessizler savunuyor. Ancak sessizler bir konuda muhaliflerden ayrılıyor.
Meral Akşener…
Bu konuda son derece temkinliler. Yani ‘Akşener’le de olmayabilir’ ihtimalini hiç göz ardı etmiyorlar. Bu nedenle şuan beklemedeler. ‘Devlet Bahçeli’yle olmuyor ama Meral Akşener’le e olmayabilir’ düşüncesi sessiz kalmaya itiyor bu zümreyi.
Ve tabi ki riske atılmayacak kadar değerli koltuklar var.     Tünelin ucunda ışık göründüğü anda sessizlerin sesini duymaya başlayacağız.
Yani işin özü şuan MHP’de üç gurup var. Her ne olursa olsun partisinde kalanlar, muhalifler ve sessizler… Burada muhaliflerle partide kalanlar kavga ededursun,  MHP’nin de yeni partinin de kaderini sanki sessizler belirleyecek gibi…
95 YIL ÖNCE BUGÜN!
95 yıl önce bugün küllerinden doğan bir milletin kurtuluş hikayesi yazıldı. Adına Büyük Zafer dendi. Her yıl biraz daha büyüyen, biraz daha anlamlanan bir zafer… Bir milletin biraya gelince neler yapabileceğini tarihe not düşen bir zafer…  
Canlarını verdiler ama vatanı vermediler. Onlar olmasaydı olmazdık...