Bu yıl 478.’sini kutluyoruz. Nevruz kutlamalarıyla başladı şenlik. Sonra kortej yürüyüşü ve Mesir kazanına düşen dayının final görüntüleri! 
Bu yıl festivalin çok renkli geçeceğine işarettir bu belki de... Bugüne kadar festivalin tanıtımının yapılmamasından yakındık. Katılımın azlığından yakındık. Yabancı konukların yeterince gelmemesinden yakındık. 
Dayı devreye girdi! 
İlk kez Mesir karma töreni bu kadar geniş bir şekilde sosyal medyada, ulusal medyada yayınlandı. Müthiş bir tanıtım oldu. 
Neyin mi? 
Rezaletin! 
Mesir kazanına adeta saldırı düzenlendi! Eller ayaklar kafalar her şey kazanın içindeydi. Birbirini ezen insanlar, birbirine bağırıp çağıran insanlar ve adeta Mesir Macununa bulanmış insan görüntüleri. 
Maalesef bu görüntüleri çekip servis etmek zorunda kalan biz gazeteciler. 
Hep birlikte el ele vererek müthiş bir tanıtım yaptık(!)
Rezaletin tanıtımı! 
Tek tesellim o kafası yüzü mesir macunuyla yıkanmış ve sosyal medyada ‘Mesir kazanına düşen dayı’ diye fenomen olan yaşlı amcamızın sempatik hareketleriydi. Fenomen dayının elindeki kavanozun verdiği o mücadeleye rağmen boş olması ise işin en trajikomik yanıydı. 
Tören daha devam ederken ellerinde kaplarla kalabalığın arasında bekleyen kadınların amcaların sabırsızdığını şaşkınlıkla gözlemledim. Sanırım kazandaki Mesir Macunu’nun dışarıda satılan sıradan macunlardan farklı olduğunu düşündükleri için bu mücadeleye giriyorlar.  Yoksa normal bir insan orada o kazanın içine o kalabalığa rağmen dalmaz...
Peki bu insanları bu duruma iten asıl sebep ne? 
Mesir Macunu Manisa’nın en önemli değeridir. Mesir Festivali de ülkemizin ve Manisa’nın ve en köklü geleneklerinden biridir. Ancak ne hikmetse sanki 478 yıl değil de 3-4 yıldır düzenleniyormuş gibi bir amatör ruhla organize ediliyor. Halbuki bu kazana düşme problemi geçen yıl da yaşanmıştı. Yani aynı rezalet görüntüler bir yıl önce yaşanmış olmasına rağmen bu yıl önlem alma veya programı ona göre dizayn etme gereği duyulmamış. 
Ben bunları söylerken bu işlerin çok kolay planlanmadığını iyi biliyorum. Kurumlar arasındaki koordinasyonun ne kadar zor sağlandığını da iyi biliyorum. İşin içinde siyaset var, bürokratik engeller var, para problemi var. Var da var. Ama artık yeter ya! Şu işi adamakıllı nezih bir şekilde ne zaman yapacağız? 
Mesir karma törenlerinde ya götürün şu kazanı basının olmadığı bir yerde insanların önüne atın ya da kazana kimseyi yaklaştırmayın! 
Oradaki insanları da (çünkü çoğu şifa için şifa bulacağını düşündüğü için bu izdihamı oluşturuyor) böylesine bir görüntü içinde olmalarına davetiye çıkarmayın. 
Mesir Macunu denince akıllara daha güzel görüntüler gelsin. 
Faydaları gelsin, o acımsı tadı gelsin, baharatlar gelsin, şifa gelsin... 
Olmaz mı? 
Olamaz mı? 
YUNUSEMRE DE MESİRİN BİR PARÇASI
Son iki yıldır Yunusemre Belediyesi Mesir Festivali’ne destek vermiyor, katılmıyor. Festival Manisa’nın festivali. Yunusemre Belediyesi Manisa’nın merkez ilçe belediyesi. Bu bir kültürel değer. ‘Etkinlikler bizim ilçemizde yapılmıyor’ diyerek bu köklü geleneğe mesafe koymak bana göre doğru değil. Bence Yunusemre Belediyesi en az diğer iki belediye kadar bu organizasyonun içinde olmalıdır.