Haberi okur okumaz Alevi arkadaşım, kardeşim Murat’ı aradım. Manisa’da gazetecilik yaptığı dönemde çok güzel günlerimiz geçti. Şimdi İstanbul’da mesleğini icra etmeye devam ediyor. İyi ki de aramışım, dedesi vefat etmiş,hemen başsağlığı diledim.
Biraz dertleştik... Çoktandır gelmiyor. Son çayı içtiğimizde ilkbahardı sanırım.
Söz döndü dolaştı Manisa’daki habere geldi. Manisa’da Alevi vatandaşların yoğunluklu olduğu Hafsa Sultan Mahallesinde bir vatandaşın evinin duvarına kırmızı boyayla çarpı işareti atılmış. Bu durum 74 yaşındaki Kazım İnce isimli vatandaşı bir hayli üzmüş.
Nasıl üzülmesin!
Bi düşünün...
Uzun yıllardır Manisa’dasınız.  Komşularınızla, çevrenizle çok köklü bağlar kurmuşsunuz. Kimiyle ahbap, kimiyle kız alıp verip akraba olmuşsunuz. Düğününüz olmuş gelmişler, cenazeniz olmuş ilk onlar koşmuş. Mutfakta pişen aşınızdan bir tabak da onlara götürmüşsünüz. Sonra onlar tabağa doldurup kapınızı çalıp jeste jest yapmışlar.
Beraber ağlayıp beraber gülmüşsünüz. Etle tırnak gibi, ruhla beden gibi olmuşsunuz.
Sonra bir gün bir bakmışsınız kapınızda bir çarpı işareti! Sağınıza bakmışsınız solunuza bakmışsınız sonuç yok. Allah Allah kim yapmış olabilir? Akrabadan daha öte bağımızın olduğu komşunuz yapacak değil ya. Hem niye yapsın ki? Bugüne kadar ne onlar sizin Aleviliğinize bir şey dedi ne de siz onların Sünniliğine. Hatta çoktan unutmuştunuz bunları.
O halde kim yapmış olabilir. Herhalde komşularla aranızı bozmak isteyen biri!
74 yaşındaki Kazım Amca’nın ne kadar üzüldüğünü ne kadar kahrolduğunu bir düşünün.
Ya komşuları!
Onlar daha çok üzülmüş daha çok kahrolmuştur. 50 yıldır bir aradalar nerden çıktı şimdi bu çarpı işareti?
CHP'lden bir grup partili Kazım Amca'yı ziyaret etti. Bence Ak Parti, MHP ve diğer partiler de Kazım Amca'nın evine gidip "Geçmiş olsun, biz senin yanındayız" demeli. O çarpı işareti herkesi öyle birleştirmeliki anlamı olsun!   
Murat kardeşimle bunları konuşurken 70’li yılları hatırlattı.
1978 yılında sağ sol çatışmasıyla insanlar arasında yaşanan kargaşalar, kavgalar, bölünmeler Kahramanmaraş’a da sıçrar. O dönemde Alevilerin yaşadığı evlere, binalara ve sokaklara kırmızı boya ile çarpı işaretleri konur. Bunları yapanlar Alevi-Sünni kavgası çıkartmak amacıyla ülkeyi karıştırmayı hedefler. Ve maalesef birkaç günlüğüne de olsa başarılı da olurlar. Yedi gün boyunca Kahramanmaraş’ta kargaşa hakim olur. Aralarında öğretmenlerin de bulunduğu birçok isim sokak çatışmalarında ve kaos ortamında hayatını kaybeder. Resmi verilere göre 105 kişi ölürken 176 kişi de yaralanır. 210 ev ve 70 işyeri olaylarda zarar görür.
Bu yöntem 1970’lerde lokalde olsa tuttuğu için aynı şerefsiz odaklar hala benzer yöntemi kullanarak zaman zaman ülkemizin çeşitli noktalarında kapıları evleri işaretliyor.
‘Kim peki?’ diye sorduk ya, işte o sorunun cevabı aslında 1978 yılında verilmiş.
Bu ülkeyi sevmeyenler var. Bu ülkeyi bölmek için bin bir türlü hainlik yapanlar var. 1978 yılında da yaptılar ondan önce de... Ve hala o çirkin yüzlerini göstermeye devam ediyorlar. Hala nifak tohumları ekmeye devam ediyorlar.
Ama ne yapıyorlarsa olmuyor.
Şimdi Kahramanmaraş’ta, Malatya’da Antep’te, Tunceli’de, Bingöl’de, Dersim’de, İstanbul’da, İzmir’de, Manisa’da, Türkiye’nin 81 vilayetinde, memleketin en ücra köyünde kısacası her yerinde Alevilerle Sünniler dostça kardeşçe akrabalık bağlarıyla yaşıyor ya. İşte bütün dertleri bu. Hep uğraştılar ama zerre kadar mesafe girmedi araya. Bir çarpıyla bu bağ kopar mı sanıyorsun zavallı.