Ali Haydar Aksakal, Manisa Celal Bayar Üniversitesi görevlilerini bölgede araştırma yapmaya davet ettiği yazısında şu ifadeleri kullandı;       
Yaşadığımız kentlerdeki kültürel zenginliklere ve yeni buluşlara karşı kayıtsız kalmıyoruz. Bize ne yahu diyemiyoruz. 
Çevremizle, doğayla, evrenle ve insanla uyum içinde olmalıyız.
Dağcı kardeşim Cumhur Kavcak, gönlünü dağlara kaptırdı. 
Yaşadığı topraklarda oluşmuş tarihi olaylar ve gelecek kuşaklara emanet olarak bırakılan eserler onun ilgi alanında… 
Kavcak dağcılarla gittiği bir etkinlikte, Kayapınar Bölgesi’nde yeni bir yerleşim yeri tespit etti. Hazinecilerin, tarihi kalıntılara verdikleri zararları yerinde izlediler. Hatta kepçelerle hazine aradıkları yerleri gördüler. Bizlerin ve Manisalıların bilmediği yerler… 
Manastır yaylasına ve Kayapınar Mahallesine çok yakın bir yerleşim yeri. Kalıntılar, ciddi bir yerleşim yerinin izleri. 
Bizans döneminden önceki antik dönemi işaret ediyor. 
Görüntüler… Kavcak tarafından fotoğraf karelerine alındı. Onları izlediğimde; pişmiş tuğlalar, kiremitler, harcız taş ve tuğla duvarlar görülüyordu. 
Kuyu ve benzeri sarnıçlar günümüze kadar oldukça iyi korunmuş. Nekropol alanının (mezarlık) oldukça büyük olması; nere de bu şehir? Dedirtiyor. Arkeologların, özellikle C. B. Üniversitesi Arkeoloji Bölümü akademisyenlerin bu bölgeye yönelmesi gerekiyor. 
Doğaseverler bu bilgileri ve görüntüleri bize ulaştırıyorsa, meydanı hazinecilere bırakmamak gerekiyor. 
Kayapınar Mahallesi, Yunusemre Belediyesi sınırları içindedir. Manisa Merkez İlçe Merkezine 7 km. uzaklıkta. 
Yukarı Kayapınar’da ilk 5 derslik ilkokul, 6 öğretmen eğitime devam ediyor. Yol ve trafik sorunu yok. Toplam nüfusu 2018 yılı kayıtlarına göre 1313 kişi. Nüfusun 686’sı erkek, 627’si kadın. Mahalle Süreyya Piknik alanına çok yakın. 
Bizans Dönemi’nde (395-1313) Magnesia’ ya bir Piskopos yerleşti. Kent, 1222 yılından sonra Manisa Bizans İmparatorluğunun merkezi oldu. 
Bizans Döneminde, Magnesia ve çevresinde birçok kilise ve manastır yapıldı. İmparator Jan Dukas Manisa Kalesini (Sandık Kale) ve bir manastır inşa ettirdi. Bilimsel olarak nerede olduğu tespit edilemeyen manastır, Sosandra Manastırı olarak anılıyor. 
Manisa merkeze 20 km. uzaklıkta, Uzunburun Köyü yakınlarında, Gediz Vadisi’ne hâkim bir tepenin üzerinde, 1200 yıllarında kurulduğu söylenen kalenin aslında Sosandra Manastırı olduğu söylenmektedir. 
Yapıt kesme taş ve tuğla kullanılarak kare şeklinde yapılmıştır. İç ve dış kale olarak iki bölümden oluşmaktadır. Dış sur duvarlarının çoğu yıkık durumda. Sur duvarlarını çoğu ve içerdeki yapıların çoğu yıkılmıştır. 
Günümüze kadar yörede arkeolojik bir kazı yapılmamıştır. 
Yörede bulunan çeşmenin önünde, üzerinde haç resimleri olan beyaz mermer bloklar, yapının manastır olduğunun işaretiydi. 
Onlarda yoklar kervanına katıldı. 
Kale veya manastır diye söylediğimiz yapının bir benzeri, Kayseri’de Erciyes Dağı’nda yer alan askeri garnizonda ki binanın üzerindeki mermer yazıtta manastır yazılı olduğu söyleniyor. 
Söylence göre; Osmanlı döneminde kale vasfını yitiren yapı, mandıra olarak kullanıldığından dolayı Yoğurtçu kalesi adını aldı. Bir dönem Bulgaristan’dan gelen göçerlere ev sahipliği yaptı. 
Kayapınar’da, dağcılar tarafından yeri tespit edilen yerleşim yerinin, Manastır Yaylası ve Sosandra Manastırına yakın olması; yaşamın uzun süre bu bölgede devam ettiğini kanıtlamaktadır.

 
 

Editör: TE Bilişim