Türk Sağlık-Sen Manisa Şube Başkanı Ali Dağlıoğlu ve çok sayıda sağlık çalışanı katıldı. 

Türk Sağlık-Sen Manisa Şube Başkanı Al Dağlıoğlu,“Bugün basın açıklaması yaptığımız Merkezefendi Devlet Hastanesi ve Şehir Hastanesi halkımızın hizmetine sunulmuş açılışları yapılmıştır. Lakin henüz Merkeze Efendi gibi bir hastaneye idareci olarak atama yapılmamıştır. Şu an bu işi vekâleten yürüten işleme bakan yöneticimiz, iki kuruma baktığı için hem kurumun çalışmaları hakkında hem de çalışanların talepleri ve isteklerini zaman ayırma babında temenni ediyoruz ki bir an önce atama yapılmalı. İki büyük kuruma bakan yönetici bu konuda kendi kurumuna daha fazla zaman ayırması hem de burada yapılacak olan atamayla da Merkezefendi gibi büyük bir devlet hastanesinin hem kurumsal çalışmaları hakkında hem de çalışanların talepleri istekleri ve onların performansını artırıcı çalışmaların daha geniş zamanda yapılabilmesi açısından bir an önce yönetici atamasının yapılmasını talep ediyoruz. Bu talebi yaparken de diyoruz ki ehliyet ve liyakat ön planda tutulsun” dedi. 

Bu güne kadar yapılan idari atamalara bakıldığında Türk Sağlık-Sen üyelerinin atamalarının değerlendirilmediğine dikkati çeken Dağlıoğlu, “ Üyelerimiz, ehliyet ve liyakat konusunda milletimizin birlik ve bütünlüğü, çalışma azmi konusunda her türlü liyakata sahip olmasına rağmen atamalarda değerlendirilmemiştir. Temennimiz şudur ki hem kurum atamasında genel olarak yapılacak idari atamalarda Türk Sağlık-Sen mensuplarının da değerlendirilmesini temenni ediyorum. Sağlık politikalarının hem hasta memnuniyeti hem de çalışan ekseninde değerlendirerek bu şekilde dizayn edilmesini temenni ediyorum” diye konuştu. 

Öte yandan Dağlıoğlu,  döner sermaye sistemine yönelikte açıklama yaptı. Dağlıoğlu, yaptığı açıklamada, performansa dayalı döner sermaye sisteminin artık içinden çıkılamaz bir hale geldiğini ve bugün bakıldığında çalışana da bir fayda sağlamadığını vurguladı. Dün döner sermaye sisteminde adaletsizlik olduğunu bugünse performansa dayalı döner sermaye ücretlerinin  5,6 TL gibi trajikomik düzeylere indiğini söyleyen Dağlıoğlu, “Çalışanlar çalıştıkça çok kazanacak denildi. Muayene, ameliyat ve tüm tıbbi hizmetlerde çok büyük artışlar olmasına rağmen sağlık çalışanlarının döner sermayeleri eridi. Döner sermayeler çalışanın alın teri olduğu ilan edildi ama her ne hikmetse kurumların yaşadığı her finansal sıkıntıda döner sermayeler kullanıldı, çalışanın hakkı başkalarına dağıtıldı. Sağlık çalışanlarına ilave ücret artış taleplerine karşılık döner sermayeniz var denilerek hem kapılar kapatıldı hem de döner sermayeler yok edilerek çalışanın geliri azaltıldı. Döner sermaye ödemelerine göre harcamalarını, kredi ve taksitlerini ayarlayan sağlık çalışanları geçinemez hale geldi. Bir çalışanın evine borcunu ödemediğinden dolayı haciz gelirse, geçim sıkıntısı nedeniyle ailesindeki huzur bozulursa bunun vebali çalışanın emeğini yok eden ve bunlara kayıtsız kalanlardadır. Çünkü döner sermaye sistemi çökerken çalışanı da girdabın içine aldı ama çare aranmadı, çözüm üretilmedi.  Pansuman bile sayılamayacak tedbirler büyük çözümler gibi sunuldu.Her seferinde bunların bir işe yaramadığı anlaşıldı. Defalarca bu sorunu çözün, sistem kötüye gidiyor dememize rağmen çağrılarımıza kulak tıkandı” şeklinde konuştu. 

“Malum-Sen’in her toplu sözleşmede döner sermayeler 400 TL artacak, şu bölümde olanlar şu kadar çok alacak lafları ile çalışanlar oyalandı, elde kalanın koca bir sıfır olduğu görüldü” ifadelerine yere veren Dağlıoğlu, şöyle devam etti: “ Kısacası bardak doldu, sabır taştı. Bugün yapılması gereken performansa dayalı döner sermaye sistemini yeniden dizayn etmektir. Sistem artık yamalarla kurtulacak gibi değildir. Sistemi temelden yapılacak değişikliklerle düzeltmek mümkün olacaktır. Bu yapılırken de çalışan sistemin ana ekseni olmalı ve merkezine konmalıdır. Çalışanların aldıkları ücretleri makul bir düzeyde tutacak ve emekliliklerinde de yansımasını sağlayacak adaletli bir sistem acilen hareket geçirilmelidir. Sağlık Bakanlığı bu konuya öncelik vermeli ve gerekli yasal hazırlığını bir an önce tamamlamalıdır. Şunu hiç kimse unutmasın; Sağlık çalışanlarının döner sermaye ile ilgili talepleri lütuf değil haktır. Ekstra istek değil olması gerekendir. Türk Sağlık-Sen olarak buradan Sağlık Bakanlığına sesleniyoruz; çalışanın döner sermayesini yok etmek yerine adaletin sağlandığı ve emekliliğe yansıtıldığı bir düzeni sağlayın. Döner sermayeler bir sorunun değil çalışan için ekonomik bir iyileştirmenin adı olsun” ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilişim