Dostlar bir Yazar için kitabının yayınlanması ve okurları tarafından kabul görmesi önemli bir olgudur. Ancak kitabının konunun uzmanı olan ve hiç tanımadığınız bir Yazar tarafından ve de Makedonya'da yayınlanan çok önemli bir aylık derginin içinde sahifeler boyunca analiz edilerek yorumlanması, takdir edilmesi ve Makedonya ve Kosova'da ki okurlarına sunulması elbette çok önemli ve gurur verici bir durum olsa gerek. Ben yaşadığım bu gururu siz değerli hemşehrilerim ile paylaşmak istedim. 
"KÖKLER"
Makedonya'nın Üsküp Şehrinde bir avuç Türkçe ve Türk Edebiyatı sevdalısı gençlerimizin emekleriyle Genel Yayın Yönetmenliğini Leyla Şerif Emin'in yaptığı ve başkanlığını aynı zamanda MATUSİTEB Genel Başkanı olan Husrev Mnin'in yaptığı 'Köprü Derneği'nin , bir kültür hizmeti olan 'KÖPRÜ2 Dergisinin Ocak- Şubat-Mart 2013 tarihli 55. sayısının 11-12-13-14.sahifelerinde benim, Şubat 2011 tarihinde yayınlanan 'Makedonya Rekalar Kazasında Türk İzleri' adlı  ilk kitabımı Yugoslavya döneminde yayınlanan tek Türkçe gazete olan 'Birlik' Gazetesinin köşe yazarı Saadet Nebi Kitabımı analiz yaparak yorumlamış. 
Ben de analizin tam metni 4 sahifeden ibaret ve uzun olduğu için sadece önemli bölümlerini sizlerle paylaşmak istedim. 2013 yılında yayınlanan derginin bir nüshasını Nisan 2017'de Üsküp'te Köprü Derneğine gerçekleştirdiğim ziyaret esnasında bana Leyla Şerif Emin Hanım takdim etti.
Saadet NEebi Hanımefendinin analizinden satır başları: "Çıkayım gideyim Urumeline, Arzuhal vereyim yarim Beylerbeyine. Kimleri sarayım yar senin yerine, Gizli gizli sevdalarımız aşikar oldu. Bize bu ayrılık yarim mevladan oldu."
Bir süre önce elime ilginç bir araştırma kitabı geçti. Kitabın Yazarı İlber Şiyak. Kendilerini tanımam bilmem, ancak sözünü ettiğim kitabı okuduğumda gazeteci hayatım boyunca ilham veren gerçeklere rastlamadığım değil de duygulanmadan geçemediğimi yazmadan edemiyorum. Kitabın önsözünü Yazarın düşüncesiyle yazıma başlamayı uygun buldum; "1950'li yıllarda başlayan büyük göçün ardından, bizler Ata yurdumuzu terk edip Ana Vatan Türkiye'ye geldik. Bizim atalarımız eğer isteselerdi, Türkiye'den başka ülkelere de göç edebilirlerdi. Mesela A.B.D., Avusturalya, Kanada ve diğer Avrupa ülkelerine göç edebilirlerdi. Fakat onlar bizleri Türkiye'ye getirdiler. Yoksulluk ve çile dolu yıllara göğüs gerdiler ama asla geri dönmeyi düşünmediler. Türk toprağında yaşamaktan mutlu idiler. Yaklaşık 50 yıllık bir yerleşmenin ardından şu anda gelenlerin hepsi işinden ve hallerinden memnun olarak Türkiye'nin değişik şehirlerinde yaşamaktadırlar.  Bizler, Anavatana geldik. Oysa ciğerimizdin yarısını da geldiğimiz topraklarda bıraktık..."
Şiyak , kitabına yukarıda verdiğim halk türküsü ve önsözünde ki bu yazıyla giriş yapıyor. Kitabının devamında Osmanlı Devletinin bu toprakları 1912 yılında terk etmesinin ardından 'Rekalar ve Jirovnisa' yöresinin nasıl bir asimilasyon sürecinden geçtiğini ve göçe nasıl zorlandıklarını anlatıyor bizlere. 
Kitabın Türkmenler bölümünde; Vardar Nehrinin batısına yerleşen Türkmen boylarına ve bunu izleyen Doyran,Iştip, Köprülü(Veles), Manastır, Ohri , Struga , Kırcova, Kocacık, Gostivar, Tetova (Kalkandelen) ve Üsküp'e yerleşen Saruhan ve Karaman Yörüklerini anlatıyor. Yazar Şiyak ayrıca Makedonya'da günümüzde bile çok önemli bir konu olan 'TORBEŞLER' Konusunu anlatıyor bizlere. Makedonya'da bir de Torbeş Müslümanlar ki kendilerini Türk olarak kabul etmiş, örf ve ananeleri tamamen Türk toplumuna benzeyen genellikle Yörük soydaşlarımızın yerleşim birimlerine yakın köylerde yaşayan halk vardır. 
Araştırmacı- Yazar İlber Şiyak bu bölümde, Gerçekten de kendine özgü bir tanımla, ki bu tanım da gerçeklere en yakındır. Derken , Makedonya'da yaşayan Torbeşler hakkında bazı bilim adamları 'Makedon Müslümanları' tanımını vermiştir ki, Şiyak' ın araştırdığı belgeler bunun tam karşıtını ortaya atıyor. Devamında , özellikle Osmanlının Balkan Yarımadasını fethinden sonra Türkleşen bölge, Osmanlının bu bölgeden çekilmesiyle beraber ortaya yeni devlet ve uluslar türemiştir. Ulusalcı siyasi eğilimleri neticesinde bir çok millet egemen güç tarafından haksızlıklara maruz kalmıştır. Bu tutumum en bariz örneklerinden biri de Makedonya'da ki 'Türkbaş (Torbeş)'lara uygulanan tutumdur. Şiyak'ın TORBEŞ'lerin kökleri hakkında yapmış olduğu araştırma kitabının bu bölümünü özellikle veriyorum.
Nedeni de; Makedonya'da yaşayan Torbeşlerin köklerini hiç araştırmadan, Bilim adamlarının bulgularını gözardı edenler günden güne artmaya başlamıştı. Bu yüzden de Şiyak'ın bu konudaki araştırması önemli değerlerdendir. Son olarak bu gün ailesiyle birlikte  Türkiye'nin güzel kentlerinden biri olan Manisa'da yaşayan ve ilginç araştırmalara çalışma hayatını yönlendiren İlber Şiyak'ın 'KÖKLER' kitabında verilen bilgiler ilginç ve gerçeklere yön göstermekte. Yazarın dediği gibi de, Balkanlarda yaşayan Türk boyları hakkında günümüze kadar sayısı çok olmasa da araştırmalar yapılmıştır. Bu satırların yazarı olarak ben Saadet Nebi konuyla ilgili araştırma kitapları elime geçmiştir. Derginiz Köprü'ye de buna benzer yapılan araştırmalar hakkında yazmışlığım oldu. Balkan Türkleri ve Balkan Türklüğü geniş olduğundan dolayı ilgi çeken bir konu. Konuyu araştıran Prof.'lar tarafınca verilen bilgiler biz Türkler için önemli olsa gerek. Bundan hareketle, meslekdaşım Ilber Şiyak'ın da 'KÖKLER' Araştırma kitabı Prof.Dr.ların yaptıkları bilimsel çalışmalar kadar tarihimize önemli katkısını sunmaktadır. 
Teşekkürler  Saadet Nebi...