Cumhuriyet Savcısı Kazım Özsoy yaptığı açıklama "Kamu görevlisi vasfına sahip olduğumuz ve soruşturmanın gizliliğine riayet ettiğimiz ve bu nedenle yakındaki emekliliğimize kadar uhdemizde tuttuğumuz konularda konuşamadığımız için, fetullahçı casusluk ve terör örgütü ve onların koripto uzantıları tarafından özellikle tayinim sonrası son sürat yürütülen ve temel amacı hakkımda itibar süikastı yaparak bu noktadan hareketle örgütü aklamak olan kara propagandaya karşı bir cevap niteliğinde olan bu haberi kamu oyunun dikkatine sunuyorum. Ancak habere konu sanığın mahkemede itiraf adı altında anlattıklarının neredeyse tamamının soruşturma sırasında tarafımızdan deşifre edilmiş olduğunun dosyalar kapsamı itibari ile sabit olduğunu da belirtmek isterim. Habere konu soruşturma, diğer hepsi gibi şahsım tarafından yapıldı. Şimdi bir bir sonuçları ortaya çıkıyor. Şahsım hakkında “Suçsuz insanları içeride yatırmış” ve bunun gibi söylemlerle kara propaganda yapanlar zannediyorlar ki bu gün böyle kalacak ve ihanetlerinin hesabı hukuk önünde sorulmayacak. 
Fetullahçı casusluk ve terör örgütü ve onun kripto uzantıları şunu unutmasınlar, güneş balçık ve iftira ile sıvayamaz ve ihanetlerinin bedelini ödemekten kurtulamazlar. Bütün kriptolar bir gün mutlaka deşifre olacak. Buna inancım tam. Çünkü hiç bir ihanet saklı kalmaz ve bedeli mutlaka ödenir. 

Ne güzel demiş mutasavvıf İbrahim Hakkı Erzurumi büyüğümüz. 

Hak şerleri hayr eyler,
Zan etme ki ğayr eyler,
Ârif ânı seyr eyler,
Mevlâ görelim neyler,
Neylerse güzel eyler.
...
Vallahi güzel etmiş,
Billahi güzel etmiş,
Tallahi güzel etmiş,
Allah görelim netmiş,
Netmişse güzel etmiş.

ÖZSOY'UN BAHSETTİĞİ HABER
Ersan Erdoğan'ın haberine göre 
Manisa’da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’na (FETÖ/PDY) ilişkin davada yargılanan tutuklu sanık, mahkeme huzurunda verdiği iki saatlik ifade sonucunda örgüt hakkında tüm bildiklerini anlattı. Emniyetteki her birimin ayrı mahrem imamının olduğunu açıklayan S.K, 17-25 operasyonları ardından Bylock tespit edilince, örgütün iletişim için eagle programı kullanmaya başladığını itiraf etti. S.K, etkin pişmanlık yasasından faydalanarak serbest bırakıldı.

Manisa 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu sanık S.K ile avukatı katıldı. İddia makamı, S.K’nin tanık ifadeleri, arama tutanakları, örgütün gizli haberleşme programı ByLock kullanıcısı olması, Bank Asya hesap hareketleri ile birlikte değerlendirildiğinde “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek, Silahlı terör örgütü kurmak veya yönetmek, terörizmin finansmanının önlenmesi hakkındaki kanuna muhalafet” suçundan cezalandırılması yönünde mütalaa verdi.
“CEMAAT EVLERİNDE DİNİ DUYGULARLA OYNANILIYOR”
Cemaatin sözde emniyet yapılanması içerisinde yer aldığı iddia edilen mesleğinden ihraç edilen polis memuru sanık S.K, savunmasında 20 aydır tutuklu olduğunu belirterek, etkin pişmanlık yasasından faydalanmak istediğini bildiği herşeyi anlatacağını bununla birlikte tahliye edilmesini talep etti. Polislik hayatına 2007 yılında FETÖ sorumluların desteğiyle Manisa İl Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’ne başladığını 2015 yılına kadar da Manisa’da görev yaptığını ifade eden S.K, cemaat evlerine dini duygularıyla oynanarak diğer polis arkadaşları tarafından götürüldüğünü ve bu süreçte Çevik Kuvvetten İstihbarat Şube Müdürlüğü’ne getirildiğini ifade etti.
“HER BİRİMİN AYRI MAHREM İMAMI VAR”
Emniyet içerisindeki birimlerin ayrı mahrem imamı olduğunu ve tüm bunlardan da sorumlu bir imam olduğunu belirten, S.K, ifadesinde şunları kaydetti: “Ben Manisa’ya geldiğimde kalacak yerim yoktu. Muhafazakar bir ailenin çocuğuyum ve dini duygularımı kullanarak cemaat beni içine çekti. Ev tutmama gerek olmadığına ve ‘abi’ diye tabir ettiğimiz kişiler beni cemaat evine davet etti. Bende gittim. Orada sohbetler oluyordu. Fetullah Gülen’in kitapları okunup, görüntüleri izletiliyordu.”
“ŞOFÖR OLARAK BAŞLADI, CEMAAT ABİSİNİN REFERANSIYLA İSTİHBAHRATA GİRDİ”

Mesleğe başladığı günden 2011 yılında istihbarat şubesine yerleşene kadar her konuda kendisine destek verdiklerini ifade eden S.K, istihbarata ilk olarak şoför olarak başladığınıve cemaat abisinin referansıyla alındığını söyledi. Görev yaptığı emniyet istihbarat birimin emniyettin dışında Gaziantep’ten gelen bir öğretmen tarafından yönetildiğini savundu. Polislerin FETÖ sorumluları tarafından gerçekleştirilen mülakatın ardından istihbarat şubesine çalışmalarına müsade edildiğini aktaran S.K, 17-25 Aralık’tan sonra deşifre olan İstihbarat yapılanmasının farklı birimlere dağıtıldığına dikkat çekti.
“CEMAAT TOPLANTILARI İÇİN BEKAR POLİSLERİN EVİNİ TERCİH EDERDİ”
İstihbaratın emniyetin dışından yönetildiğine işaret eden S.K şöyle devam etti:”İstihbarattan sorumlu Kod ismi ‘Fatih’ olan İl İmamı Cemalletin Altay isimli şahıstı. Bu birim hassas bir birim olduğu için direk il imamına bağlıydı. İstihbarat yapılanmasının toplantılarına kendisi katılırdı. 17-25 Aralık’tan önce İstihbarat yapılanması görevinden ayrılan Altay’ın yerin Gaziantep’ten örgüt tarafından gönderilen ‘Cemil’ kod adlı öğretmen olduğunu bildiğimiz Cengiz Türkmen diye biri göreve başladı. Daha önce hiç tanımadığımız Türkmen İstihbarattan sorumlu il imamı olarak göreve başladı. Bizim organizasyon Türkmen’e bağlıydı. 17-25 Aralıktan sonra bizim 12 kişilik ekip tespit edilip farklı birimlere dağıtıldık. Ama biz yinede bu organizasyonumuzu sürdürdük.”
“SOHBET İMAMI TELEFONLARIMIZA BYLOCK YÜKLEDİ”
17-25 Aralık operasyonlarının ardından güvenlik gerekçesiyle telefonların içeri alınmadığından dolayı, iletişim sağlamaları açısından sohbet imamı tarafından telefonlarına Bylock programı yüklendiğini dile getiren S.K, programı bütün polislerin kod adıyla kullandığını söyledi. Örgüt için istihbaratta görev yaptığı sırada kendisininde himmet topladığını itiraf eden S.K, her hafta içinde bulunduğu 12 kişilik ekipten birinin evinde toplandıklarını ve hükümete karşı siyasi konularıda görüştüklerini anlattı.
“BYLOCK TESPİT EDİLİNCE ÖRGÜT EAGLE KULLANMAYA BAŞLADI”
17-25 Aralık sürecinden sonra ByLock kullanmaya başladıklarına değinen SK, son olarak şunları kaydetti: “Daha sonra Fatih Şen isimli il imamı toplantıya yanında bir laptopla gelerek bize artık ByLock programıyla görüşmemizi ve burada herkesin kod isimle yer alması gerektiğini söyledi. Bize flash belleğin içerisine ByLock programını atarak telefonlarımıza yüklememizi söyledi. Şen, bundan sonraki sohbetlerin planlanması noktasında yer ve zamanın bu programla haberleşerek yapmamız gerektiğini belirtti. ByLock programı cemaatle ilişkisi olan tüm istihbarat şube müdürlüğünde çalışan arkadaşlara yüklendi. İlerleyen son zamanlarda ByLock tespit edilince tango programı görünümle eagle programı yüklendi ve oradan konuşmaya başlandı. Tüm bildiklerimi anlattım beraatimi talep ediyorum.”
Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, ara kararını açıkladı. Buna göre, sanığın etkin pişmanlığa yönelik beyanları, içeride tutuklu geçirdiği süre gözönüne alarak yurt dışına çıkış yasağı ile tutuksuz yargılanmak üzere tahliyesine karar verdi. Duruşmanın 02 Mart 2018’e bırakılması kararlaştırıldı.
Haber: Ersan Erdoğan

Editör: TE Bilişim