Manisa’nın merkez ilçelerinden Şehzadeler’de bulunan tarihi Yeni Han’daki bir kafe işletmecisi 2009 yılında yapımına başladığı ve patentini aldığı ‘Cilveli kahve’ ile Türkiye’nin her yerinden müşteri çekiyor. Yeniçeri geleneğinde kız istemeye gidildiğinde gönlü olan kızların yaptıkları kahvenin üzerine kavrulmuş badem koyarak hazırladıkları kahve geleneği günümüzde sadece Manisa’da yaşatılıyor. Yapılan Türk kahvesinde fincandaki dudak payının biraz fazla bırakılarak üzerine kavrulmuş ezilmiş bademle servis edilen ‘Cilveli kahve’nin ünü Manisa sınırlarını aştı.
Tarihi yeni Han’da 5 yıldır bir Merthan kafenin şefliğini yapan Kadir Çimen, “Cilveli kahve çok meşhur bir kahvedir. Yeni Han’ın da tarihçesi eski olduğu için 500-600 yıllık bir han olduğu için böyle bir şey düşündük. Bu kahve değişik bir kahvedir. Diğer kahvelerle özdeşleştirilemez. 2009 yılından bu yana patenti bizde. Bunu biz başlattık ve Türkiye’de bizden başka yerde bunu içemezsiniz. Bu kahveyi içmeye Ankara’dan, İstanbul’dan Denizli’den, Aydın’dan, Uşak’tan İzmir’den gelen oluyor. Merak edilen bir kahve. Normal bir Türk kahvesinin üzerinde badem veya başka bir şeyin durması mümkün değil. İşin cilvesi de orada zaten” dedi.

Kızın gönlü varsa bu kahveyi yapıyor

Osmanlı ve Yeniçeri tarihçesini araştırarak cilveli kahve bilgisine ulaştığını anlatan Çimen şunları söyledi:
“Kahvenin aslı Osmanlı zamanında Yeniçeriler zamanında kız istemeye gidilirken, eğer kızlarının gönlü varsa bu kahveden yapıyorlarmış. Kız babaları da bunu görünce kızlarına sormadan ‘Tamam’ diyerek kızlarını veriyorlarmış. Normal kahve yapıp verirse hiç düşünmeden ‘Kızımız istemiyor’ diyerek gönderiyormuş. İşin cilvesi de orada zaten. Bunu anlattıkça isteyen müşterilerimiz, eşimiz dostumuz daha tarihi olduğu için gerçekten inanarak severek istiyorlar ve çok da beğeniyorlar. Osmanlı’yı araştırarak, Yeniçerileri araştırarak bu bilgilere ulaştım. Sonuçta hepimizin ataları Osmanlı. Biz de onların torunlarıyız. Düşüne düşüne, araştıra araştıra bulduk. Süsleme olarak da biraz farklılık kattık ve böyle bir lezzete ulaştık.”
Kaynak: iha