Manisa Çölyak ve Organik Beslenme Derneği tarafından Türkiye’de ilk defa çölyak hastalarının glutensiz yemeklerini hazırlayabilmeleri için hayata geçirilen Glutensiz Beslenme Eğitimi Projesiyle, çölyak hastaları hem kendi yemeklerini hazırlayabilecek hem de kendileri gibi çölyak hastalarına yemek eğitimi verecek.

Türkiye’de ilk defa çölyak hastaları için glutensiz beslenme eğitimi düzenlendi. Manisa Çölyak ve Organik Beslenme Derneği tarafından hazırlanarak Zafer Kalkınma Ajansına sunulan ve 15 bin TL hibe almaya hak kazanan proje kapsamında çölyak hastaları artık kendi glutensiz yemeklerini hazırlayabilecek. Proje kapsamında ilk etapta 30 çölyak hastası ve dernek üyesine Türkiye’nin ilk glutensiz şefi Süleyman Engin tarafından eğitim verildi. Manisa İsmet İnönü Mesleki Teknik ve Anadolu Lisesi mutfak atölyesinde düzenlenen eğitimlerde çölyak hastaları glutensiz yemek hazırladı. 8 gün sürecek eğitimler hakkında bilgi veren Manisa Çölyak ve Organik Beslenme Derneği Başkanı Halim Şivecan, "Glutensiz beslenme çölyakların ömür boyu yapması gereken bir beslenme. İçinde gluten olmayan ürünlerle diyet yapmak zorundasınız. Bu glutensiz beslenmede buğday, çavdar, arpa içinde bulunan bir gluten maddesinin alınmasından kaynaklı unla yapılması gerekiyor. Bu unun kullanılması çok zor. Evde yemek yapmak çok zor. Evde ekmek yapmak, pasta yapmak çok zor. Çünkü nişasta ağırlık bir un oluyor. Gluten maddesi de maalesef ekmeğin kabarmasını sağlayan, lifli haline getiren bir protein maddesi. Bu olmayınca yemek yapmak çok zor. Biz de bunun ustasından eğitim alalım ki en azından üyelerimiz bunu öğrenmiş olsun. Bu sürdürülebilir bir proje olacak. Burada öğrenen arkadaşlarımız diğer çölyaklı olan arkadaşlarımıza aktaracak" dedi.

"Çölyaklılar restoranlarda yemek yiyemiyor"

Glutensiz mutfakların çok fazla emek istediğini söyleyen glutensiz mutfak şefi Süleyman Engin ise "Bu Türkiye’de şu an bir ilk. Burada glutensiz mutfak eğitimleri veriyoruz. Maalesef glutensiz mutfak normal mutfağa oranla efor sarf edilmesi gereken yerlerdir. Glutensiz mutfaklar reçetesiz çalışmayı affetmiyor. O yüzden onlara birilerinin yol göstermesi gerekiyor. Ben yaklaşık 24 yıldır sektörün içerisindeyim. Buradaki çölyak hastalarına tecrübelerimi aktarmaya çalışıyorum. Onlar da benden almış oldukları bilgi ve birikimi kendi çocukları için kendi etrafındaki çölyaklılar için dağıtmaya başlıyoruz. Yaklaşık 7 yıldır yayılmaya çalışıyoruz" diye konuştu.

Çölyaklıların restoran ve kafelerde kendilerine ait yemek ve menü bulamadıklarını sözlerine ekleyen Engin, "Türkiye’nin ilk glutensiz menüsünü yaptım. Bunu Türkiye’deki çölyak dernekleri üzerinden restoranlara, kafelere dağıtmaya başladım. Çünkü maalesef çölyaklılar herhangi bir yere gittiği zaman ortak yaşam alanlarında çok fazla bir şey tüketemiyorlar. Öyle projeler geliştirelim ki yarın onlar dışarı çıktıklarında kantinlerde, tatil köylerinde, otellerde, kafelerde kendilerine ait bir menü bulsunlar. Çünkü bir engellinin rampasız kaldırımı çıkarken yaşadığı zorluk neyse, çölyaklının restoran ve kafelerde kendilerine yer bulamaması da aynı" şeklinde konuştu.

"Türk mutfağının yüzde 60’ı glutensizdir"

Glutensiz mutfaklarda başka bir yemek pişirilemeyeceğini belirten Engin, "Glutensiz mutfak kesinlikle siz orayı başka herhangi bir şey için kullanmışsanız glutensiz mutfak için kullanamazsınız. Tavanız, bıçağınız, tencereniz ayrı olacak. Sadece glutensiz mutfak için kullanmak zorundasınız. Glutensiz mutfakta çalışmak gerçekten de çok zor. Fazla efor istiyor. Aslında baktığımız zaman Türk mutfağının yüzde 60’ı glutensizdir. Fakat bunun çok farkında değiller. Ham maddeye ulaşmak zor değildir. Kolaydır. Fakat ham maddeyi çok iyi tanımadığımız için öncelikle bizim ham maddenin güvenilir olduğunu ifade edebilecek kimyagerlerin, mühendislerin ve devletin bu konuda bize destek olması gerekiyor. Mecliste bununla ilgili çalışmalar başladı" dedi.
Kaynak: iha