Manisa çok önemli bir kültürel esere kavuştu. ‘Gördes’ isimli kitabın kapağında ‘Eskiden Yeniye… İkinci Meşrutiyet’ten 1970’lere Fotoğraflar’ başlıkları yer alıyor. Kitapta oldukça çarpıcı tespitler var. Fotoğraflarla süslenmiş müthiş bir arşiv kıvamındaki kitabın yazarı Prof.Dr.Süleyman Sami İlker. Gördesli olan İlker, ilçesinin tarihi sürecini anlatan çok sayıda fotoğraf, doküman ve belgeyi yıllarca biriktirip sonunda kitap haline getirdi. 
Kitapta; Manisa’nın kültürel dokusu ve coğrafi özellikleriyle en köklü ilçelerinden biri konumundaki Gördes’in eski ve yeni hali fotoğraflarla anlatılıyor. Giriş bölümünde Gördesli Şehit Makbule Hanım’ın hikayesi anlatılıyor. Kitap tarihi değeriyle gelecek kuşaklara ışık tutacak nitelikte.         
Kitabın en can alıcı detaylarından biri de ünü ülke sınırlarını aşan yazar Orhan Pamuk ile ilgili olan kısmı. Cemal A. Kalyoncu’nun yıllar önce Aksiyon’da kaleme aldığı bir yazıya kitapta yer verildi. Orhan Pamuk’un baba tarafının Gördesli olduğuna dair detayların yer aldığı yazı şöyle: 
BABA TARAFI GÖRDES MÜFTÜSÜ  
“Şimdi buraya bir virgül koyalım ve Orhan Pamuk'un köklerine doğru bir yolculuğa çıkalım. Önce baba tarafı... "Babam tarafı Türkleşmiş Çerkezlerdir." Ailenin şeceresi ile ilgili bilgileri daha çok Şevket Pamuk"tan ediniyoruz. Şevket Pamuk, Orhan Pamuk"un 18 ay büyük ağabeyidir: "Hem habaannem hem anneannem tarafı 1890"lara kadar Manisa"nın Gördes kazasında yaşıyor." Şevket Bey"in söylediğine göre ailenin baba kanadı buranın yerlisidir: "Mesela baba tarafımdan Sabit Bey, 19. yüzyılın ikinci yarısında Gördes Müftülüğü yapmış. Babaannemin annesi tarafı ise, 1 850-60"lardaki Kafkas göçüyle Gördes"e yerleştiriliyorlar."
Orhan Pamuk’un dedesi Mustafa Şevket ve ailesi daha sonra Gördes’ten İzmir’e gider. Oradan da Teknik Üniversite’nin (İstanbul) ilk mezunlarından olarak, mühendis çıkar: "Cevdet Bey ve Oğulları kitabında ondan etkilendim ama onu anlatmadım. Dedem İsmet Paşa’nın döneminde demiryolu yapımından epey para kazanmıştır." (Mustafa Şevket Bey"in Abdullah adındaki kardeşinin kızı Turan Hanım da ünlü felsefe profesörü Hüseyin Batuhan ile evlenmiş, ailenin tanınmış bir başka ferdidir. Diğer kızı Selçuk Hanım ise resim eğitimi alıp Fransız bir ressamla birleştirir hayatını.) Mustafa Şevket Bey evlilik zamanı gelince hayatını (Maide) Pakize Hamım’la birleştirir. Ve üç çocuk sahibi olur: Özhan (doktor), Aydın (mühendis olur), Gündüz (Orhan'ın babası, o da mühendistir)”
Yazıda Orhan Pamuk’ın kökeninin Manisa’ya uzandığı anlatılıyor. Kitabın her sayfası tarihi karelerle dolu… Manisa Büyükşehir Belediyesi tarafından bastırılan 374 sayfalık A4 boyutundaki dev eser yakın bir zamanda Manisa’daki ilgili kurum ve kişilere dağıtılacak.   
İLKER KİTABİN HİKAYESİNİ ŞÖYLE ANLATIYOR
“Bu kitap 1999, 2000 ve 2002 yıllarında, Gördes'te açtığım Eski Gördes Fotoğrafları sergilerinin malzemeleri üzerine inşa edildi. Sonraki yıllarda yeni fotoğraf, bilgi ve belgeler de eklenince, kaybolmaması gereken, kitap hacminde bir çalışma ortaya çıktı. 
Kitapta 1874 ve 1907 de başka şehirlerde çekilmiş Gördeslilerin fotoğrafları vardır. Ancak Gördes'in içinde çekilen en eski fotoğraf II.Meşrutiyet yılına ait. Yıl 1908. 1909'da ve sonrasında çekilen başka fotoğraflar da mevcut. Gördes o yıllar Batı Anadolu'nun en varlık!" şehirlerinden biri idi. Hali imalatı ve ihracatı, iplik fabrikası, tütün vs. gibi ciddi gelir getirici uğraşlar var zamanın Gördes'inde. Gelir yüksek, hayat şartları ve standart' sabit olduğundan, Izmir'e yurt içi ve dışından gelen her yeni mal ve ürünün ilk alıcıları arasında Gördesli tüccarların olması o günler için gayet doğal kabul edilmektedir. Son 30 yıla kadar, Gördes esnaf ve halkının iktisadi ve ticari ortağı, hatta eğitim tercihi İzmir idi. İçinden geçtikleri Manisa şehri ile mecburi idari ilişkileri dışında bağı yoktu dense yeridir.
 Kitabın basımını 'üstlenen, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün ve konuyla samimi şekilde ilgilenen Belediye Meclis Grup Başkan Vekili Mehmet Güzgülü beyler ile basım' gerçekleştiren Gündoğan matbaası çalışanlarına teşekkürlerimi sunarım.
Baki kalan bu kubbede bir hoş sada imiş.”
PAMUK: “BİZİ TERKEDEN BİR BABAYLA BÜYÜDÜM”
Kendini hissettirmeyen, etrafta olmayan, bizi terk eden bir babayla büyüdüm ben. Kitapta da bir babasızlık acısı var. Babam genç yaşta ölmedi ama çoğu zaman etrafta yoktu. Bazen abimle bunları konuşuruz. Kültürlü ve gerçekten liberal olduğu için bize el sürmeyen, bağırmayan, “İstediğinizi yapın, siz çok akıllısınız” diyen bir babam oldu. Sınırsız özgürlük verdi bana. Büyük bir güven de verdi. Ama bir merkez eksikliği oldu zaman zaman. Şaşkınlık, özgürlükten korkma gibi duygularla beraber yaratıcılık verdi. “Her istediğimi yapabilirim. Babam beni serbest bırakır, ben sanat, resimle annemi etkilerim.” Bazen babam “Sen kaçıncı sınıftaydın?” derdi, çok bozulurdum. Öte yandan bunun güzel yanını da görüyordum. “Özgürsün, kendi kendine, sen yapacaksın.” Babama pek çok sebeple müteşekkirim. En çok da güzel bir kütüphanesi olduğu için...
SÜLEYMAN SAMİ İLKER KİMDİR? 
1956 yılında Manisa’nın Gördes ilçesinde dünyaya geldi. Türk Silahlı Kuvvetleri namına 1973’de girdiği Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinden 1979’da mezun oldu. Ankara Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA)’da başladığı Göz hastalıkları ihtisasını 1986 sonunda tamamladı. 1986-1989 arasında İzmir Hava Hastanesinde Göz Hastalıkları Uzmanı olarak görev yaptı. 1989’da Ankara GATA’ya Yardımcı Doçent olarak katıldı. 1992’de Doçent oldu. 1995’de kendi isteği ile, mecburi hizmeti de sona erdiğinden Hava Doçent Yarbay rütbesinde iken emekli oldu. Aynı yıl Celal Bayar Üniversitesine katıldı ve 3 yıl Göz Hastalıkları Anabilim dalı başkanlığı yaptı. Bir buçuk yıl süreyle Döner Sermaye Müdürlüğü yaptı. 2003 yılında Profesör oldu. Göz Hastalıkları Anabilim Dalında Şaşılık, Oküloplastik, Nörooftalmoloji, Elektrodiagnostik birim sorumlusudur. Halen Tıp Fakültesi Cerrahi Tıp Bilimleri Bölüm Başkanıdır.
haber: Murat Yalçın



Editör: TE Bilişim