Deveye ‘boynun eğri” demişler nerem doğru ki demiş! Manisamız da biraz öyle sanki. Ama bu dünyalar güzeli, her tarafından bereket fışkıran şehrin suçu değil tabi. Suçlu falan da aramıyorum. Ama Manisa’nın son 50-60 senesine yön verenlerin boynunda vebal var. 
Son yıllarda güzel şeyler de oldu. Gelişti, güzelleşti Manisa. Ama çarpık kentleşmeye Manisa hazırlıksız yakalandı. Hep imardan, trafikten söz ederiz ya. Bunlar rutin problemlerimiz. Bir de haftalık problemlerimiz var.
Maç!
Maçın ne zararı olabilir ki değil mi? Hele benim gibi futbol delisi birisinin maçı sorun gibi görmesini herhalde kimse beklemez. Yok yok... Maçların Manisa’da oynanması büyük şans… Mesela bu gece Fenerbahçe Manisa’daydı. Akhisarsporumuzla karşılaştı.  Fenerbahçe’nin bir gün önce şehre gelişiyle birlikte coşku görülmeye değerdi. Bugün saat 14.00-15.00civarlarında stadyum civarı hareketlendi. Saat 18.00 olduğunda, yani maça bir saat kala trafik kilitlenmişti. 19.00’da ise hayat durmuştu!
Tamam… Fenerbahçe Manisa’da eyvallah! Ama ya şehir! Trafik durmuş, insanlar perişan!Devlet Hastanesi’nden stadyum yönüne ilerleyen trafik yol kapalı olduğu için demiryolu geçidinin hemen bitiminden itibaren Tarım İl Müdürlüğü yönüne doğru akıyor. Aslında akamıyor. Çünkü o ara sokaklara dalan yol kesinlikle araç trafiğini kaldıracak bir yol değil. Ve araçlar Bilim Sanat Merkezi’yle Tarım İl Müdürlüğü’nün kesiştiği kavşakta ve yan yollarda tıkanıp kalıyor. Bu durumda 2.Anafartalar Mahallesi’nin istasyon altında kalan bu bölümünde trafiği tarif etmek için rezalet, keşmekeş, işkence kelimeleri kifayetsiz kalır.
Peki neden Manisa’da karnaval havasında geçmesi gereken maçlar kabusa dönüşüyor? Hâlbuki Fenerbahçe gelmiş. Birkaç hafta önce Beşiktaş gelmişti. Galatasaray gelmişti, gelecekler. Güzel şeyler bunlar. Bu işkence niye? 
Sorun nedir?
Maç varsa Devlet Hastanesi ve Gediz Kavşakları tıkanıyor. Bu tıkanıklık şehrin diğer noktalarına dalga dalga yayılıyor. Yani Manisa her büyük maç öncesi ve sonrasında sabır sınavından geçiyor. Ve ben bu olan biteni kuş bakışı izliyorum. Nasıl mı? Stadın yakınlarında oturuyorum. Manisa’nın en sakin noktalarından birindeyiz. Ama maç günleri oturduğumuz eve zor giriyoruz!
Bu akşam mahallemizin içler acısı halini özellikle çektim. İnsanların çaresizliğini…
Ne yapsınlar?
Stad var ama park edecek yer yok. Ne bir katlı otopark ne de farklı bir alternatif.
Neden mi?
Çünkü stadyumun karşısında Gıda Çarşısı var. Evet… Bildiğiniz helva, mesir şekeri, günlük yemek, şekerleme ve kuruyemiş çeşitlerininüretildiği toptancılar çarşısı. Ne alaka değil mi? Stadyum gibi binlerce insanın akın ettiği bir nokta ve karşısında gıda çarşısı! Böyle planladı büyüklerimiz! Böyle uygun gördüler!Halbuki stadın karşısında kafeteryalar, restoranlar, kapalı otopark falan olmalıydı değil mi? Hatta oteller, parklar, yeşil alanlar… Ama bizde gıda çarşısı var!
Manisa talihsiz bir şehir diyorum ya hep. Kastettiğim bu sanırım. Bu akşam bir kez daha gördük. Ve maalesef görmeye devam edeceğiz. Biz bu şehri adam gibi planlamadığımız sürece kabus devam edecek…