Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın istifa edip etmeyeceği konusunda, "Dere geçilirken at değiştirilmez" dedi. 
France 24 kanalına röportaj veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MİT Müsteşarı ve Genelkurmay Başkanı'nın istifasının istenip istenmediğine dair soruyu yanıtladı.
Erdoğan, "Bizim gerek MİT müsteşarımız gerek Genelkurmay veyahut diğer kuvvet komutanlarımızla ilgili buna benzer verdiğimiz herhangi bir karar söz konusu değil. Biz bu kararları verirken veya verecek olursak, bunları Sayın Başbakanı'mla beraber yaparız. Bundan sonra son kararı veririz" diye konuştu.
Şu anda bir geçiş süreci içerisinde olunduğunu belirten Erdoğan, "Bizde bir deyiş var. Dereyi geçerken at değiştirilmez. Biz bu sürecin içerisinde de arkadaşlarımızla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şunu çok açık ve net söylememiz lazım; bir istihbarat zaafı söz konusudur." ifadelerini kullandı.
ABD'deki İkiz Kuleler yıkıldığında, Fransa ve Belçika'daki saldırılarda da istihbarat zaafları olduğunu ancak bunlarda istihbaratın görevine son verilmesine dair soruların sorulmadığını belirten Erdoğan, zaman zaman istihbarat zaaflarının olabildiğini, bunlara rağmen Başbakan'la değerlendirmeleri yapıp, atılacak bir adım varsa ondan sonra atılacağını söyledi.
Erdoğan şöyle konuştu: "Fransa'da 3 ay ohal ilan edildi, sonra bu 3 ay daha uzatıldı. Sonra Belçika'da 6 ay ilan edildi. Münih'te de ilan edildi. Kaç kişi öldü? 6. Ben size 246 kişinin öldüğünü söylüyorum. Ancak bu ülkelerin hiçbiri bizim yaşadığımızı yaşamadı. Türkiye'de yaşanan bir darbe girişimidir. Bunun amacı bir devleti yok etmektir. Yazılı ve görsel medya bu darbe grişiminin arkasındaysa, onlar da yaptıklarının bedelini öder. Bu da hukukun bir parçasıdır. Ancak biz bu ülkede görüyoruz ki insanlar Pensilvanya'dan aldıkları talimatla, bu ülkede darbe girişiminde bulunuyor. Bu itirafçılar talimatı nereden aldıklarını söylüyor. Hatta, genelkurmay başkanımızı rehin tutanlardan bir tanesi kendisine 'Seni kanaat önderimiz Fethullah Gülen'le görüştürelim, buluşturalım' diyecek kadar ileri gidiyorlar. Bunu ilk defa France 24'te söylüyorum."

İDAM CEZASIYLA İLGİLİ KONUŞTU
Erdoğan idam cezasıyla ilgili şöyle konuştu: "Bahsettiğimiz konu idam cezası ise eğer benim halkım sürekli idam istiyoruz diyorsa ve meclisteki milletvekilleri bu konuda olumlu oy verirlerse, kusura bakmasınlar ben bir siyasi figür olarak bu benim görevimdir. Demokraside halk ülkeyi yönetir. Kıta Avrupa'sında idam cezası yok ancak ABD'de var. Hatta dünyanın çoğunda var."
Erdoğan, "Geçtiğimiz 53 yıldır AB bizi bekletiyor. Bu süre içinde birliğe başka ülkeler alındı. Bunlar bizden çok daha iyi ülkeler mi? Biz onlardan çok daha iyi durumdayız. Temel hak ve özgürlüklerden ekonomik imkanlara kadar baktığınız zaman biz çok daha iyi durumdayız. Biz AB'nin fırsatlarından tam olarak istifade bile edemedik. Ve AB fasıllarda Türkiye'ye çektirdiklerini kimseye çektirmedi. Vize serbestisi konusunda da aynı tavrı takındılar." dedi.

VATANDAŞLARIN ELİNDE SADECE BAYRAK VARDI
Erdoğan şöyle devam etti: "Benim kınadığım şey askerin terör örgütü lideri olan Fethullah Gülen'in talimatlarını takip etmesi. Masum vatandaşların ellerinde silah değil sadece bayraklar vardı. Avrupalılar sürekli oransız güç kullanımından bahsediyor. Bir tarafta tanklar var, bir taragfta helikopterler uçaklar var. Benim milletimin elinde bunlar yoktu. Şöyle düşünün, bir batı vatandaşının elinde sadece bir bayrak olsun, ancak Avrupalılar bu tarz masum vatandaşları desteklemiyor da bir terör örgütünü destekelyen askerleri savunmaya çalışıyor. Bu beni çok şaşırtıyor. Bu acımasız terör eylemi tarihimizde görülmemiş olaydır. Bu Hasan Sabbah'ın saldırı yöntemlerini takip eden terör örgütüdür."
Türkiye'nin ABD'den daha önce söz konusu durumlarda belge veya kanıt istemediğini, hemen ilgili kişileri teslim ettiklerini belirten Erdoğan, "Gülen'in iadesini istiyoruz ancak ABD bizden sürekli kanıt istemeye devam ediyor. Biz ilgili belgeleri yollayacağız." dedi.

PUTİN'LE AĞUSTOS'TA GÖRÜŞECEĞİZ
Erdoğan şöyle konuştu: (Putin'le görüşmeye dair) "Dışişlerindeki bakanım ve çalışanlar bu durum ile ilgili bilgileri topluyorlar. Bu görüşmenin yapılmasıyla ilgili ellerinden geleni yapıyorlar. Olağanüstü bir durum olmazsa Ağustos'ta görüşeceğiz."
Editör: TE Bilişim