Tokbaş, yaptığı açıklamada, Rekabet Kurulunun, 8 Mart  2013'te 12 bankanın mevduat, kredi ve kredi kartı konularında birlikte fiyat  tespit etmek amacıyla kartel oluşturduğunu belirlediğini ifade ederek, bu tespit  sonucunda Kurulun, 12 bankaya toplam 1 milyar 116 milyon 957 bin 468 lira idari  para cezası kestiğini anımsattı.
 
Ankara 2. İdare Mahkemesinin, 2015 yılının başlarında Kurul kararını  hukuka uygun bularak, bankalarca açılan iptal davalarını reddettiğini aktaran  Tokbaş, "Daha sonra Danıştay 13. Dairesine, İdare Mahkemesinin kararının  bozulması ve Kurul kararının hukuka aykırı olduğuna karar verilmesi için temyiz  başvuruları yapıldı. Kurul kararı hukuka uygun bulunarak, Ankara 2. İdare  Mahkemesinin verdiği karar Danıştay tarafından onanmış oldu. Bu karar, Rekabet  Kuruluna tebliğ edildi." diye konuştu.
 
Danıştay tarafından hukuka uygun olarak verildiği belirtilen Rekabet  Kurulunun "kartel" kararının banka müşterileri lehine olduğunu vurgulayan Tokbaş,  şöyle konuştu:
 
 "Rekabet Kurulu, bu 12 bankanın 21 Ağustos 2007 ve 22 Eylül 2011  tarihleri arasında kartel (uyumlu eylem/uzlaşma) oluşturduğunu tespit etmiştir.  12 bankanın kartel oluşturarak faiz oranlarını birlikte belirlemesi nedeniyle  serbest piyasa koşulları bozulmuş, faiz oranları artmıştır. Bu yüzden de o  dönemde çekilen krediler ve kredi kartlarına olağandan yüksek faiz, mevduatlara  ise olağandan düşük faiz uygulanmıştır. 12 banka haksız kazanç elde ederken,  banka müşterileri olan tüketiciler, tacirler ve kamu kurumları mağdur  edilmiştir."
 
 Bankalara tazminat davası açma hakkı
 
Tüketiciler, tacirler ve kamu kurumlarının bu bankalara karşı tazminat  davası açma hakkı doğduğuna dikkati çeken Tokbaş, "Banka müşterisi, 21 Ağustos  2007 ve 22 Eylül 2011 arasında, 12 bankadan herhangi birisinden mevduat, kredi ve  kredi kartı hizmeti almışsa, suni şekilde oluşturulan kartel faizi oranında  zararı için 3 kat tazminat davası açma hakkı bulunuyor." şeklinde konuştu.
 
Tokbaş, 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 57.  maddesinde, "Her kim bu kanuna aykırı olan eylem, karar, sözleşme veya anlaşma  ile rekabeti engeller, bozar ya da kısıtlarsa yahut belirli bir mal veya hizmet  piyasasındaki hakim durumunu kötüye kullanırsa, bundan zarar görenlerin her türlü  zararını tazmine mecburdur" ifadesi yer aldığını belirterek, 58. maddesinde ise  "Rekabetin engellenmesi, bozulması veya kısıtlanması sonucu bundan zarar  görenler, ödedikleri bedelle, rekabet sınırlanmasaydı ödemekte olacakları bedel  arasındaki farkı zarar olarak talep edebilir. Ortaya çıkan zarar, tarafların  anlaşması ya da kararı veya ağır ihmalinin olduğu hallerden kaynaklanmaktaysa,  hakim, zarar görenlerin talebi üzerine, uğranılan maddi zararın ya da zarara  neden olanların elde ettiği veya elde etmesi muhtemel olan karların üç katı  oranında tazminata hükmedebilir." denildiğini kaydetti.
 
Türkiye Bankalar Birliği verilerine göre, 2007-2011 yıllarında, 1  milyon 681 bin 795 kişinin konut, 934 bin 538 vatandaşın taşıt, 30 milyon 400 bin  254 kişinin ihtiyaç kredisi kullandığına işaret eden Tokbaş, bu duruma göre  mağdur sayısının 33 milyonun üzerinde olduğunu söyledi. Bu kişilerin yüzde 5'inin  bile dava açması durumunda bankaların önümüzdeki süreçte sadece bu konuda 1,5  milyon davayla uğraşacağını dile getiren Tokbaş, açılacak davalarda, 12 bankanın  tamamının davalı olarak gösterilmesini önerdi.
 
Tazminat alınması durumuna örnek
 Rekabet Kuruluna göre, konut kredilerinin faizlerinde suni olarak 15  baz puanlık (0,15) bir faiz artırımı yaşandığını anlatan Tokbaş, şunları söyledi:
 "200 bin lira 120 ay vadeli konut kredisi çekildiğini varsayalım. 15  baz puan 'kartel faizi' kadar zarar hesabı yapılırsa, yüzde 1,0 faizle (serbest  piyasa için kabul ettiğimiz faiz oranı) çekilirse 344 bin 330 lira eder. Yüzde  1,15 faizle (kartelden dolayı suni olarak belirlenen faiz oranı) çekilirse 369  bin 759 lira eder. Aradaki fazladan alınan faizin 200 bin liralık 120 ay vadeli  konut kredisine krediye yansıyan tutarı, 25 bin 429 lira ediyor. İşte bu kartel  faizinin oluşturduğu fark tutarının 3 katı oranında tazminat verileceği  hesaplandığında, 200 bin lira kredi çeken bir vatandaşın 76 bin 287 lira tazminat  kazanabileceğini ifade edebiliriz."
 
Taşıt kredisinde ise kartel faizinin ortalama 0,12 olduğunu vurgulayan  Tokbaş, yaklaşık 80 bin liralık, 48 ay vadeli kredide kazanılacak miktarın 10 bin  lira civarında olabileceğini ifade etti.
 Bu konuda "çözüm kurulu" oluşturulmasını öneren Tokbaş, taleplerin,  yargı yoluna gitmeden çözülmesi gerektiğini söyledi.
 
Tüketici Sorunları Derneği (TÜSODER) Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu ise  bankaların tüketicilerden haksız kazanç sağladığının Rekabet Kurumu incelemesi ve  Danıştay kararı ile sabit olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
 
 "Şu anda o dönemde kredi kullanmış tüketiciler dava yoluyla  kendilerine fazladan yansıtılmış tutarın 3 katının faiziyle ödenmesini talep  edebilirler. Ancak milyonlarca kişinin tüketici mahkemeleri ve hakem heyetlerine  bir anda başvurması sistemde tıkanıklığa, zaman ve emek israfına neden  olacağından, bu işin kaynağında çözülmesi gerekir. BDKK, devreye girmeli ve  bankalara bir talimat göndererek fazladan ödenen bedellerin 3 katını tüketicilere  iadesini sağlamalıdır."
 
Editör: TE Bilişim