Konuyla ilgili açıklamada bulunan Manisa İl Milli Eğitim Müdürü İsmail Çetin, “2018-2019 eğitim öğretim döneminin birinci dönemi 18 Ocak’ta bitmiş olacak. Öğrencilerimiz ve öğretmen arkadaşlarımız 2 haftalık bir tatil imkanı bulacaklar. 4 Şubat’tan itibaren ise eğitim öğretime kaldığımız yerden devam edeceğiz. 18 Ocak Cuma günü biz temel eğitimde, orta öğretimde, hatta açık öğretimi de buna dahil edecek olursak 261 bin öğrencimiz, 18 bin öğretmenimiz, resmi ve özel 1100 okulumuz tatile girmiş olacak” dedi. 
Birinci dönemde okulları sık sık ziyaret ettiklerini, öğretmenlerle ve öğrencilerle görüştüklerini kaydeden Çetin, okullarda çok şükür önemli bir sıkıntı yaşanmadan birinci dönemi tamamladıklarını açıkladı. Çetin, “Başarılı bir eğitim öğretim dönemini geçirdiğimizi düşünüyoruz. Manisa bu anlamda oldukça elverişlide bir ilimiz. Son günlerde ülkemizde ağır kış şartları sebebiyle zaman zaman servis kazaları, birçok ilde okulların tatil edilmesi, kar nedeniyle okullarda eğitime ara verildi. Bizde bugüne kadar böyle bir şey yaşanmadı. Sadece bazı ilçelerimizde Selendi, Demirci, Gördes gibi ilçelerimizde taşımalı eğitime ara verildi. Bunun dışında eğitim öğretimi etkileyen herhangi bir zorluğumuzda bulunmadı. Cuma günü tatile girecek olan öğrencilerimizi başarılarından dolayı kutluyorum” diye konuştu. 
Öğrencilerin iyi bir tatil dönemini geçirmelerini temenni eden Çetin, “Tatilde yeterince eğlenmelerini, dinlenmelerini, kitap okumalarını, aile büyüklerini ziyaret etmelerini tavsiye ediyorum. Vefat eden yakınlarını gidip kabirlerinde ziyaret etsinler. Fırsat bulurlarsa kütüphaneye gitsinler.  Sinemaya, tiyatroya gitsinler. Bunların hem kendilerinin dinlenmesine, hem de vakitlerini güzelce geçirmelerine yarayacağını, hem de onların kişisel gelişimlerine olumlu etki yapacağını düşünüyorum. Eğitim neferi öğretmenlerimizin de güzelce dinlenmelerini istiyorum” diye konuştu. 
Bazı öğrencilerin karnesinin iyi olacağı gibi bazı öğrencilerin de karnelerinin iyi olmayacağını söyleyen Çetin, velilere uyarılarda bulunarak sözlerini şöyle tamamladı: “Bu karne notları aileleri mutlu etmeyebilecektir. Ama burada bir yanlış yapmayalım. Bu notlar çocuğun değerini değil, çocuğun eğitimdeki kazanımındaki derecesini ölçer. Yoksa çocuklarımızın değeri karneyle ölçülmez. O yüzden çocuklarımızın sıkıntıya girecek herhangi bir tavırları olmamalıdır. Çünkü bu eğer başarıyı ölçen bir şey olarak düşünüyorsa bu sadece çocuğun başarısı değil, bu okulun başarısı, ailenin başarısı, milli eğitim teşkilatının başarısı, öğretmenlerimizin başarısı. O karne hepimizin başarısının ortak göstergesidir. Ya da hepimizin başarısızlığının ortak göstergesidir. O yüzden burada sadece çocuğu hedef alıp çocuğa yanlış tanımlarda ya da hareketlerde bulunmalarını doğru bulmuyoruz. bunu nasıl başarılı hale getirebiliriz, bunu düşünmeliyiz.”

Editör: TE Bilişim