Manisa Lisesi Mezunları Derneği tarafından 5. Geleneksel Yılsonu Programı düzenlendi. Geceye Bülent Arınç ve birçok kişi katıldı.
Buraya kadar her şey normal.
Ama bir detay var ki eğitimde gelinen noktayı göstermesi açısından son derece önemli.  
Gecenin açılış konuşmasını yapan Manisa Lisesi Mezunları Derneği Başkanı Abidin Yatkın, okulda üç tane önemli sorunun bulunduğunu söylüyor. Yatkın; “Bunlardan bir tanesi okulumuz 15 yıldır 16 müdür gördü. Biz dernek olarak 4 yıldır varız. 5’inci müdürü gördük. Yani vekaletle yönetilen bir okul olması nedeniyle son derece ciddi sıkıntılar yaşıyor okulumuz. Yani 6 ayda bir müdüre denk geliyor. Bu konuda biz ve büyüklerimiz bu konuyu çözmeye çalışıyoruz. Siyasilerden bu konuda destek bekliyoruz” diye devam ediyor.
Manisa Lisesi sadece bir örnek. Ama gelinen noktayı özetleyen bir örnek. 45 binden fazla kişinin mezun olduğu bir okul. Ve bu mezunların 10 bini hala hayatta.  
Manisa’nın en büyük okulunda 6 ayda bir müdür değişiyorsa varın siz gerisini düşünün.
Ha bir de atanan müdür yardımcısı, öğretmen sayısı var. Yani anlayacağınız okullarda eğitim kalitesi kimsenin umurunda değil. Önemli olan idareci koltuklarında kimin oturduğu!
Oldu mu şimdi hocam?  
Bu çocuklara düzenli, devamlılığı olan eğitimi kimle nasıl vereceğiz?
6 ayda bir müdür değişmişse o okulda kaliteli eğitimden bahsedilemez.  
Bakın bu hafta içinde Manisa’da daha bu yıl kurulan ve oldukça da başarılı bir şekilde eğitimin devam ettiği Spil Ortaokulu’nda ne oldu?
Okulun en sevilen İngilizce öğretmeni ani bir kararla başka bir okula müdür yardımcısı yapıldı. Çocuklar kararı duyunca büyük üzüntü ve şok yaşadı. Sınıfta ağlayan öğrenciler oldu. Veliler tepkili. Ve bu atama nedeniyle ders programı baştan sona değişti. Ve hiç gereği yokken kafalar karıştı, moraller bozuldu, motivasyon darmadağın.
Böyle mi eğitimde başarılı olacak Manisa?
Şimdi sorsanız bir sürü gerekçe öne sürülür. Hem de süslü bürokratik cümlelerle…  
Ben yine soruyorum ama başka bir şey…
Sayın Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri;
Atamayı her kim yapmışsa ona soruyorum;
Yılın tam ortasında okulun en sevilen İngilizce öğretmenini paldur küldür başka bir okula idareci yapmak niye kardeşim?
Diyelim ki öğretmenin böyle bir talebi var, yıl sonu beklenemez mi?  
Bu atamayı yapmak kimi memnun edecek?
Atanan öğretmen gittiği okula alışıncaya kadar 6 ay boşa geçecek. Bıraktığı gittiği okulun öğrencileri yeni öğretmene alışıncaya kadar 6 ay kayıp. E peki bu atamanın kime ne yararı oldu?
Koca bir yıl gitti. Kim verecek hesabını?
Atama yapma demiyorum, yap, ama yıl sonunda planla bunları. Yıl içinde bozma düzeni, bozma sistemi! Senin görevin bozmak değil, yapmak?  
Velileri, öğrencileri üzmeye hakkın yok!
Yok ‘Ben yaptım, bitti’ diyorsan bu veliler de hesabını soracaktır!