Bildiğim bir şey yok. Sadece mantık yürütüyorum. Ak Parti’nin mevcut milletvekili listesinde Recai Berber, Uğur Aydemir ve İsmail Bilen’in tekrar aday olma şansı yok. Selçuk Özdağ’ın da Manisa’dan milletvekili olması zor görünüyor. O da zaten büyükşehir belediye başkanlığını istiyor diye tahmin ediyorum. Bu arada Manisa’nın milletvekili sayısı 10’a çıkınca Ak Parti’nin de milletvekili sayısı 6’ya yükselebilir.   
Bu durumda milletvekillerinden sadece Murat Baybatur’un yeri garanti gibi. Geriye kalan 5 kontenjan boş. Bu boşluk nasıl dolacak?
Ak Parti’de milletvekili kontenjanı hiçbir zaman bu kadar müsait olmadı. Ak Partili yöneticilere gün doğdu. Bakalım bu fırsatı kimler nasıl değerlendirecek.     
Son dönemde yıldızı parlayan isimler var. Mesela arkasında ciddi bir seçmen desteği de bulunan Cüneyt Kamal bunlardan birisi. Kamal’ın en önemli avantajı hem merkez hem kenar mahallelere hitap edebilecek yetenekte olması.  
Ve tabi ki samimiyeti…     
Ak Parti’nin bir başka dikkat çeken ismi de Semih Şemsettin Şahin. Referandum sürecinde başkanlık sistemini partililer ondan öğrendi. Tüm ilçeleri tek tek gezdiler. Kapı kapı dolaşıp yeni sistemi anlattılar.
Ve daha yönetimde 19 yeni isim var.  
Mutlaka farklı isimler de milletvekilliği adaylığına soyunacaktır.  
Ve Berk Mersinli…
İl başkanı sıfatıyla elbette potansiyel milletvekili adayıdır. Ancak il başkanının seçim sürecinde görevi bırakması geçmiş dönemlerde Ak Parti’ye zarar vermişti. Aynı yanlışa tekrar düşülür mü bilinmez.
Uzun sözün kısası 2019 seçimleri Ak Parti'de Ankara'yı düşünenler için tam bir fırsat seçimi. Kontenjanlar boş. Umarım hakedenler, samimi insanlar aday yapılır.    
 
BİRAZ SİTEM...
Kongreyi takip etmek hiç de kolay olmadı. Başbakan Binali Yıldırım'ın katılacağı il kongresine katılmak için gazeteci arkadaşlarla saat 15.00 civarında yola çıktık. Arabamız Devlet Hastanesi hemzemin geçitte durduruldu. Gazeteciyiz dedik, dinleyen olmadı. Tarım İl Müdürlüğü yönüne döndük, kocaman bir kamyonla yol kapatılmış! Kaldık ortada. Neyse indik arabalardan, aracımız geri döndü. Giriş noktasına geldik, "bekleyin listeye bakacağız" dediler. Bu arada hepimizin boynunda günler öncesinden yapılıp basılan akreditasyon kartları… Ama işe yaramıyor! Yağmur yağıyor. Birkaç dakika sonra tek tek isimlerimiz kontrol edildi. Giriş kısmında uzun süren arama faslının ardından içeriye girdik.
Belirlenen koridordan spor salonuna girdik. Bize spor salonunun kuzey tarafı ayrılmış. Oturduk. O da ne? Kocaman jimijip kamera sistemi tam önümüzde. Çektiğimiz bütün fotoğraflar ve görüntülerde jimijipin dev gövdesi var. Denk getirebildiğimiz kadar da Sayın Başbakanımız ve diğer detaylar!  
Sahneye yaklaşmak yasak, koridora inmek yasak, tuvalete zaten gitmek imkansız.
Program bitti biz de bitkin halde gidelim dedik bu sefer de çıkamıyoruz alandan. Çıkışa bir süre izin verilmedi. Neyse ki zor da olsa dönebildik bürolarımıza.
İlk kez bir Ak Parti organizasyonu bu kadar çileli geçti. Güvenlik sıkı olmalı, hiç itirazım yok. Polis de işini yapmaya çalışıyor. Ama Başbakanlık tarafından verilen akreditasyon kartlarına rağmen bu muamele hoş olmadı. Gazeteci işini yapacakki Başbakan'ın haberi en iyi şekilde yansısın. Yakışmadı…
Sonra öğrendik ki Ak Partili belediye başkanlarının danışmanları ve fotoğrafçıları bile içeriye girememiş.
Beterin beteri varmış…