Futbolda bazen çok para harcamak, belirlediğiniz hedeflere ulaşacağınız anlamına gelmez. Yanlış zamanda yanlış kararlar almak, izlemeden, isme göre transferler yapmak, scout ekibini görmezden gelmek, “ben bilirim” havasına girip ego yapmak, bir futbol takımını yok olmaya sürükler.
Egolar, kulüp yönetimlerini menajerlerin oyuncağı yapar. Paralar uçar, yatırımlar yok olur, sonra ne yapsanız olmaz, o top içeri girmez.
Ah üstüne ah alırsınız.
Hakkı olan, beddua üstüne beddua eder, “başarılı olmayın” diye…
Futbol, sadece para değildir. Amaa hiç para olmadan da futbol olmaz.
Evet, para, başarıya giden önemli bir araç ama bunu kesinlikle ve kesinlikle futbolun altın kurallarına göre yönetmek gerekir.
Bunu niye yazıyorum.
Türk futbolunun yükselen değeri Manisa Büyükşehir Belediyespor’un bizlere verdiği örneklerle…
Geçen sezon nerdeydi, ondan önceki sezon nerdeydi, şimdi nerede?
Biraz sıksalarmış, Türk futbol tarihinin en erken şampiyonluğuna ulaşacaklarmış… Bu sezon profesyonel liglerin en erken şampiyonluğuna imza attılar. Son 3 senede 2 lig birden atladı Manisa Büyükşehir Belediyespor.
Nasıl iki sezon sert eleştiriler yaptıysam, harcanılan paraların karşılığı nasıl olur da gelmez? diye sorgulayıp, “kovirmisen ağam” gibi efsane manşetler atmışsam, bugün de haklıya hakkını teslim edelim.
Sezar’ın hakkı Sezar’a.
Biraz Barça, biraz da City izledik bu sene.
Şu gerçeği kabullenelim. Kuralar çekildiğinde Manisa Büyükşehir Belediyespor'un diğer gruplara göre daha kolay bir gruba düştüğü ortadaydı. Ancak Büyükşehir, diğer gruplarda da olsaymış, üç grupta da bir lig yapılsaymış, şampiyonluğun en güçlü favorisi olurmuş. Bunu çok net bir şekilde kanıtladılar.
Başarıda en önemli faktör,  parayı iyi yönetmektir. Bu sene bunu gerçekten mükemmel yaptılar.
Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün, bu başarıda en önemli belirleyici etkendir. Cengiz Ergün disiplini ve liderliğinin takıma ve yönetime verdiği özgüven, başarıya odaklı daha da çalışmaya teşvik eden etkisi, gerçekten çok önemliydi.
Yönetimsel ve teknik anlamda, scout sistemini tam anlamıyla çalıştırmak, sürekli bilenlerle istişareler etmek, karakterli bir oyuncu grubunu kadroya dahil etmek de şampiyonluğun belirleyici faktörlerin başındaydı.
Başkan Mevlüt Aktan ve yönetiminin müthiş uyumu ve çalışkanlığı, şehirle, medya ile bir bütün hareket edişi, Aktan’ın, takımla son derece yakından ilgilenmesi, Teknik Direktör Levent Devrim’in oynatmaya odaklı içerde dışarda rakibini ezen bir futbol anlayışı, futbolcuların başarıya aç oluşunu, takımdaşlığını da etkili faktörler arasında sayabiliriz.
Bazen Barça bazen de Manchester City’den örnekler verdiler dedik ya,
Abartmıyorum. Analizleri ortaya koyalım, özellikle iç sahada nerdeyse maçların tamamını rakibe net pozisyon vermeden geçirdiler. Net pozisyon verdikleri maçlar nadirdir. Topun üstünlüğünü hep ele aldılar. Genel anlamda sürekli rakip yarı sahada oynadılar. Savunmayı önde kurdular ve en önemlisi kenar beklerinin müthiş bindirmeleriyle sonuca gittiler.
Santrfor sustu, defans attı, kanat forvet sustu, defansif orta saha attı. Stoperler, orta sahalar, forvetler sustu, kenar bekleri sahne aldı.
Sahne almak hafif kalır, resmen maç aldılar.
Diğer futbolcular alınmasın ama bir aslan payı vereceksek, bunu sağ bek Mehmet Yılmaz ile sol bek Erhan Kara’ya vermek gerek.
Tabi ki de sürpriz golcü Ufukhan. Emre Belözoğlu gibi oynayan Abdurrahman Emir ve şampiyonluğun kopma noktalarında inanılmaz kurtarışlara imza atan kaleci Yusuf. Bunlar çok farklıydı.
Yazılarımı takip edenler bilir, eleştirecek muhakkak bir şey bulurum.
İtiraf etmeliyim ki Manisa Büyükşehir Belediyespor’u eleştirecek  bir şey bulamıyorum. Bu performansa, bu organizasyona şapka çıkarmaktan başka bir şey yapamazdım. Öyle bir takım düşünün ki nazar değmesin, alayhinde yazabileceğiniz bir kusuru olmasın. Bu takıma açık ara liderken, “kusursuz lider” diye manşet atmıştım. Şimdi de “kusursuz şampiyon” manşetini atıyorum. Sadece sonuç odaklı değil, oyun ve yönetim tarzı olarak da “kusursuz” diyorum.
Ben bu takıma, “ayakları yere sağlam basan güçlü bir Manisaspor” diyorum.
Renk, logo ve isim değişikliğiyle “Manisaspor ruhunu bizlere yaşatın” diyorum.
“Bu şehir, Manisaspor merkezli kenetlenmeyi özlüyor, bu şehir, yeniden Süper Lig’in tozunu atmayı istiyor, bu şehir kaybolan heyecanını geri istiyor” diyorum.
Ve son olarak “bir uyarı” diyorum!
2. Lig, 3. Lig’e benzemez. Orada rakibi bu kadar oynatmaya müsaade etmezler. Daha dikkatli bir yapılanma şart. Bu ligi bilenlerle istişareler yapmak şart. Dolayısıyla bu ligi bilen, şampiyonluk tecrübeleri olan, en az 8-9 oyuncunun alınması gerekiyor. Stat konusunda da “bu takıma, bu organizasyona Mümin Özkasap dar gelir” diyorum.
“Manisa 19 Mayıs Stadyumu’na yani asıl eve geçmek lazım” diyorum!