Büyümenin, gelişmenin belki de en belirgin göstergelerinden biri. Artık her yerde var. Her caddede, her sokakta... Hatta mahalle aralarında, kuytu köşelerde bile…
Hiper, süper ve micro marketler.
Büyüklüğüne göre isimleri de değişiyor. 1500 m2 büyüklüğe sahipse hiper market. Süper market olabilmek için 400 m2 büyüklük yeterli. Micro marketler ise 200 m2 ile sınırlandırılmış.
Bizi ilgilendiren tarafı büyüklükleri değil tabi. Sorun sayıyla ilgili. Hızla artan, mantar gibi türeyen bu marketler zinciri alış veriş kültürümüzü, gelenek ve göreneklerimizi hatta beslenme şeklimizi bile etkilemeye başladı. Ticari hayatı ise hiç sormayın. Bakkallara ekmek, su ve sigaradan başka satacak bir şey nerdeyse bırakmadılar!
Bakkal amca ne satacak? Nasıl rekabet edecek? Bakkallar yıllardır isyandaydı. Ama artık bu kontrolsüzlük herkesin dikkatini çekmeye başladı. Nereye baksam bir süper market, bir micro market…
‘İyi de ne zararı var’ diyenler için konuyu biraz daha açayım.
Bakkal bizim öz kültürümüzün bir uzantısı, bir parçası. Mahallenizde bir bakkal, eski tabirle bir dükkan varsa, orada ışık vardır, muhabbet vardır. Orada kredi kartı şartı yoktur, veresiye vardır.
Sıcak bir yüz vardır soğuk monoton kasiyerlere inat!
Aslında bir danışmandır bakkal. Kiralık ev arayanlara, adres soranlara… En güvenli noktadır.
Ya marketler…
Elbette onlar da olacak. Hatta büyük AVM’ler de olmalı. Ama olması gerek yerde… Bu kadarı fazla çünkü! Süper marketler değişik formatlarda mahalle aralarına, apartman diplerine kadar girmiş durumda. Bir kişi, bir marketler zinciri kurup, binlerce bakkal amcayı işinden ediyorsa bu aslında toplumsal dayanışmamıza, samimi sohbetlerimize ve kültürümüze vurulan bir darbedir. Mahallemizdeki ışığımızın sönmesi demektir.
Sönmesin…
İsteyen istediği yere süper market açamamalı! Buna izin verilmemeli! Tıpkı eczaneler gibi…
Aslında söylediklerimin özeti şu; Bakkal kültürü tıpkı kahvehane kültürü gibi ayakta tutulmalı, yaşatılmalı. Bizim toplumsal yapımızın temelindeki önemli yapı taşlarından biridir bakkal amca gerçeği. Keza sohbet muhabbet edip, stres attığımız kahvehanelerimiz de…
Bu yüzden yaşatmalıyız…
Bakkal mahallenin yanan ışığıysa söndürmeyelim…
GERÇEK GÜNDEM BAKKALDA
Mahallenizde bakkal varsa muhabbet vardır dedik ya. İşte ben o konuda şanslıyım. 2.Anafartalar mahallesinin istasyon altında kalan bölümlerinde örnek siteler inşa edildi. Şehzadeler Belediyesi tarafından mahallemizin yolları yapıldı, merkezi bir noktaya çocuk oyun parkı kuruldu. Ama sorunlar bitmiyor tabi. Sıkıntısı olan mahallenin bakkal amcası Necmi Çiçek’e koşuyor. Ben her bakkala gittiğimde Necmi abinin birileriyle dertleştiğini şahit oluyorum. Bakkalın önü sürekli hareketli. Işık geç saatlere kadar yanıyor. Sabah erkenden herkes uykudayken bakkal besmeleyle açılıyor. Önce bir temizlik. Taze ekmekler ve simitler kahvaltı için hazır. Gazeteler tek tek sıralanmış. Zaten çok geçmeden mahalleli damlamaya başlıyor.
Selamun Aleyküm, hayırlı işler, günaydın girişlerinden sonra mesai başlıyor... Konu dün gecenin gündemi. Bakkal kapanıncaya kadar günün gelişmeleri bakkalın birinci gündem maddesi. Yani hem alış veriş, hem fiş, hem muhabbet… Onca apartmanın, onca modern sitenin arasında bir bakkal, bir yanan ışık tüm havayı değiştirmeye yetiyor. Ekmekler de sıcak, sohbet de…
Hayırlı işler bakkal amca…