Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Manisa Milletvekili Mazlum Nurlu, Manisa’nın Salihli ilçesinde bir vatandaşı tehdit ettikten sonra silah çektiği iddialarıyla ilgili Salihli Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.

Manisa’nın Salihli ilçesinde yaşayan Gürol Hoşgör’ün geçtiğimiz Pazar günü CHP Manisa Milletvekili Mazlum Nurlu tarafından silah çekilerek tehdit edildiğini iddia etmesi üzerine basına yansıyan haberlerin ardından CHP’li Mazlum Nurlu, iddia sahibi Gürol Hoşgör hakkında "Yalan beyanda bulunma ve iftira atmak" suçlamasıyla Salihli Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet dilekçesi verdi. Milletvekili Nurlu tarafından yapılan suç duyurusunda şu ifadelere yer verildi:

"05 Şubat 2017 günü arkadaşlarımla birlikte Fenerbahçe-Beşiktaş maçını izledikten sonra saat 23.10 sıralarında evime gitmek üzere Belediye Caddesi’ndeki İstanbul Pastanesinin önüne park etmiş olduğum aracıma doğru gitmek için Salihli Vakıfbank’ın ara sokağından yürüyerek hareket ettim. Sokağın sonuna doğru caddeye yaklaşık 20 metre kala bana göre sokağın solunda, köşede, birisinin bana arkası dönük vaziyette iki kişinin ayakta durdurduklarını gördüm. Ben yürümeye devam ederken, yüz cephesi benden yana olan kişi sağ elini havaya doğru kaldırarak benden tarafı gösteren bir işaretle önündekine benim duyamayacağım bir ses tonuyla bir şeyler söyledi. Bu işaret ve fısıltı sonrası arkası bana dönük olan kişi, yönünü bana doğru döndü ve ardından her ikisi de acele ve şüphe uyandıran tavırlarla 1 metre kadar yürüyerek cadde cephesinin köşesinde beklemeye başladılar. Onların bu şüphe uyandıran hal ve tavırlarından dolayı önce durakladım ve sokağın sağına doğru çekildim. Bu arada arka tarafımdan da bir saldırı olabileceği endişesiyle geriye bakarak sokağın gerisini de kontrol ettim ve tahmini 1 dakika kadar gitmelerini bekledim. Bu kadar beklememe rağmen sessizce orada dikilmeye devam ettiler. Bu sessiz bekleyiş karşısında son zamanlarda sivil vatandaşlarımıza ve CHP milletvekillerine karşı fiili ve silahlı saldırıların yoğunlaşması ve yine basında ve sosyal medyada da partimiz milletvekillerine karşı yürütülen linç kampanyası ve milletvekillerine suikast yapılacağı haberleri ve bunların sıkça konuşulması nedeniyle ’acaba bana yönelik bir saldırı hazırlığı mı yapıyorlar?’ endişesini duydum. Gece yarısı loş karanlık bir sokak içinde, üstelik aracıma çok yakın bir mesafede tanımadığım bu kişilerin birisinin bir el hareketi ile birden bana doğru dönmesi ve beni görünce sokaktan şüpheli tavırlarla caddeye çıkışları ve yaklaşık 1 dakika kadar beklememe rağmen hareketsiz bekleyişleri nedeniyle, bu kişilerin hal ve tavırlarından tedirgin olarak olası bir saldırı ihtimaline karşı tedbiren, kendimi koruma amaçlı olarak ruhsatlı tabancamın namlusuna mermiyi sürdüm ve yeniden belime koyarak yürümeye devam ettim. Sokağın sonuna gelince yönümü onlara doğru dönerek tanıdığım birileri mi diyerek dikkatlice baktım. Ancak tanıdığım simalar değildi. İçlerinden birisi ’iyi akşamlar vekilim’ diye seslenince bende konuşmadan sadece başımla selamlayıp aracıma doğru yöneldim. Bu sırada köşedeki büfeci ile de karşılaştık ve selamlaştık. Devamında 8-10 metre ileride bulunan aracıma binip kapıyı tam kapatmak üzereyken bu iki kişiden birisinin adapsız ve laubali bir ses tonuyla ’bu mu lan vekil dediğin selam bile almıyor’ dediğini duydum. Bunun üzerine camı açarak bana iyi akşamlar diyen kişiyi yanıma çağırdım. Geldiğinde ’Arkadaşını ikaz et, üslubuna dikkat etsin’ diyerek uyardım. Bu kişi de ’Tamam vekilim özür dilerim ben uyarırım’ diyerek yanımdan ayrıldı. Aracı 5-6 metre kadar ileriye hareket ettirdim ki ikaz etmesini istediğim yanındaki kişi uzaktan yine aynı laubali bir ses tonuyla ’Ne diyor lan o’ deyince aracı durdurup sert ve öfkeli bir ifadeyle her ikisini de çağırıp, ’Ortalık zaten karışık terbiyesizlik yapmayın adam gibi defolun evinize gidin yoksa beni polis çağırmak zorunda bırakmayın’ diyerek her ikisini de sertçe azarladım ve olay yerinden ayrılarak evime geldim. Olayın özeti ifade ettiğim gibidir. Benim bu kişileri tehdit ettiğim iddiaları kesinlikle doğru değildir. Ben halen 26. dönem Manisa milletvekili olarak görev yapıyorum. Son zamanlarda CHP milletvekillerine yapılan saldırılar hepimizin ve kamuoyunun malumudur. Bu kişilerin şüphe uyandıran hal ve tavırlarından endişe duyduğum ve tedirgin olduğum için ve olası bir saldırıda kendimi koruyabilmek için, tedbir olarak silahımın namlusuna mermiyi sürdüm ve geri belime koydum. Benim bu kişilerle herhangi bir tanışıklığım bile yoktur. Sadece ikinci konuşmanın sonunda ’Polis çağırmak zorunda bırakmayın’ diyerek her ikisini de oldukça sert bir tonda azarlamıştım. ’Polis çağırmak zorunda bırakmayın’ sözünü söylememdeki amaç laubali ve saygısız tavırlarına devam etmemeleri ve oradan uzaklaşmalarını sağlamak içindi. Sonuç olarak, ben bu olayda hakkımda şikayetçi olan kişilere karşı herhangi bir silahlı tehditte bulunmadım. Olay yerini gören kameralar incelendiğinde, onları uzaktan görünce durakladığım ve sokak içinde 1 dakika civarında tedirgin bir vaziyette bekleyişim ve mermiyi namluya sürdükten sonra yeniden belime koyuşum açıkça görülecektir. Yapılan bu şikayetin birinci ihtimali olarak, benim polise müracaat edeceğimi düşünerek sanki suç bastırırcasına yapılan bir şikayet olabileceğini düşünüyorum. İkinci ihtimal olarak bu kişilerin birileri tarafından birtakım vaatlerle kışkırtılarak bu tartışmanın aleyhimize yönelik bir siyasi propaganda malzemesi yapılmak amacının olabileceğini de düşünüyorum."

CHP’li Mazlum Nurlu, iddia sahibi Gürol Hoşgör hakkında "Yalan beyanda bulunma ve iftira atmak" suçlamasıyla soruşturma açılmasını, hakkında şikayette bulunan kişilerin olay akabinde kim ya da kimlerle görüştüğünün belirlenmesi bakımından bugüne kadar yaptıkları arayan-aranan şekilde telefon görüşme kayıtlarının soruşturma dosyası içine alınmasını, çıkan görüntülerin çekim kayıtlarının nerede ve kimlerin hazır bulunduğu bir ortamda alındığının sorulmasını, olan geçtiği 14. Sokak ve Belediye Caddesi İstanbul Pastanesi önünü gösteren kamera kayıtlarının soruşturma dosyasına alınmasını talep etti.
Kaynak: iha