"Davanın takipçisiyiz"
Davaya Irmak Kupal’ın dedesi Bekir Ilgaz’ın vekilleri olarak ancak müdahil olabilen avukatlar adına konuşan Manisa Baro Başkanı Ali Arslan, “Bugün Alaşehir ilçemizde bir facianın, küçük bir kızımızın hunharca, canavarca hislerle duygularla öldürülmesinin, ırzına geçilmesinin bir davasını gördük. Bugün ilk duruşması oldu. Türkiye’nin her tarafından barolarımız bu davayı takip etmek üzere buraya geldiler. Aramızda Ankara, İstanbul, Diyarbakır, Antalya, Aydın, Kütahya, İzmir ve Mersin Barolarından meslektaşlarımız var. Meslektaşlarımız ile birlikte olayın ilk meydana geldiği andan itibaren barolar olarak bu davanın takipçisi olduk. Tabi sanık işlemiş olduğu tüm suçları daha önce görsel medyada da itirafta bulunmuş, savcılıkta ve emniyette vermiş olduğu ifadeleriyle de bunları itiraf etmişti. Bugün yapılan yargılamada biz barolar olarak davaya müdahil olmak istedik fakat sayın iddia makamı ve mahkeme heyeti tarafından bu müdahilliğimiz, kendilerine göre düzenlemiş oldukları gerekçelerle reddedildi. Aslında hepimizin malumu olduğu gibi öldürülen kızımız toplum nezdinde büyük bir üzüntüye ve camianın bu olayla ilgili büyük bir öfke duymasına sebep olmuştur. Bu öfke neticesinde toplumun her kesiminden bu davanın sonucu beklenmekte ve bu dava yakinen izlenmektedir. Barolara da hem avukatlık yasası gereğince hem de uluslar arası mevzuat gereğince bu tür davalarda müdahil olma hakkı verilmiştir. Türkiye’nin birçok yerinde de barolar bu davalara müdahil olmakta ve mahkemelerce de bu müdahillikleri kabul edilmiştir. Sayın mahkeme tüm ısrarlı taleplerimize rağmen bu talebimizi bugün reddetmiştir ve ne yazık ki dolaylı olarak baroların davaya müdahil olması yolunu açmıştır. Burada yanımızda küçük Irmak’ın dedesi Bekir Ilgaz bulunmakta. Bekir Ilgaz’ın davaya müdahil olmasıyla birlikte tüm barolar da Bekir Ilgaz’ın şahsında küçük Irmak’ın düşmüş olduğu durumdaki zorluğu savunmak ve bir daha toplumda bu tür olayların yaşanmaması maksadıyla davaya müdahil olmuşlardır. Davaya katılmışlardır. Bundan sonraki süreçte de bu davanın yakinen takipçisi olacaklardır. Bekir dedemizle birlikte bu davanın her aşamasında ailenin yanında olmaya gayret göstereceğiz. Bugünkü duruşmada sanığın SEGBİS ortamında ifadesi alındı. Sanık ifadesinde, önceki beyanlarını aynen tekrar ettiğini belirterek, suçlamaları kabul etti. Mahkeme heyeti tarafından da sanığın akli dengesinin yerinde olup olmadığını tespiti anlamında sanığın İstanbul Adli Tıp’a sevkine karar verildi ve duruşma 15 Şubat 2017 tarihine ertelendi. Bizler sanığın akıllı tavırlarından zaten suçu işlerken yapmış olduğu eylem ve hareketlerden aslında ne kadar akıllı olduğunu biliyoruz. Çünkü hem bu suçu işlemek için küçük kızı evine götürürken hem de sonraki aşamalarda ve işlemiş olduğu suçu gizlemek için küçük kızımızı öldürmekten sonraki saklama sürecinde de ne kadar akıllı davrandığını biliyoruz. Bu aşamadan sonraki yapmış olduğu 'ben hastayım, rahatsızım' şeklindeki beyanların hukuken hiçbir değeri olmadığını düşünüyoruz. Biz müdahil vekiller olarak bu talebin reddini istedik. Fakat mahkeme heyeti tarafından kabul edilerek duruşma 15 Şubat 2017 tarihine ertelenmiştir” dedi.

“Ailesinin psikolojisi bozuldu”
Minik Irmak’ın dedesi Bekir Ilgaz ise, “Bugün davayı takip eden tüm barolara teşekkür ediyorum. Bundan sonraki sürece hepsinin katılmasını istiyorum. Gereken ceza neyse devlet bu şahsa o cezayı versin. Anne ve babası hasta olması sebebiyle davaya katılamadı. Psikolojileri bozuldu. Burada durması biraz zor olurdu" şeklinde konuştu.
Editör: TE Bilişim